"ödemeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يدفع
        
    • لا يدفع
        
    Ve o doz, doktorun faturasını ödemeyen bir dozdu. Open Subtitles وتلك الوصفة هو أن جندي لم يدفع فاتورة الطبيب
    Haraç ödemeyen gerzek kardeşlerimizin başına gelecek olan da budur. Open Subtitles وهذا سيحدث لكل غبي أذا لم يدفع الضرائب.
    Kavga ile taksi parasını ödemeyen bir müşteri çıktı. Open Subtitles {\pos(190,220)} معاركة بالأيدي ، بسبب رجل لم يدفع قيمة الأجرة
    Borcunu ödemeyen bir tek siz varsınız. Open Subtitles أتريد معرفة شيئا؟ أنت أول شخص لا يدفع ديونه سكن مكاننا
    Vergisini ödemeyen bir adamın hırsızdan hiçbir farkı yoktur. Open Subtitles الرجل الذي لا يدفع ضرائبه ليس أكثر من لصّ.
    Eğer parasını zamanında ödemeyen olursa, arabasını oturma odasına park ediyordum! Open Subtitles اي شخص لا يدفع بالوقت المناسب, استقل السيارة واجده
    - Kefaletimi ödemeyen Durant. Open Subtitles (ديورانت) لم يدفع كفالتي
    Çünkü bak söyleyeyim Dave, borcunu ödemeyen bir erkek hepsinin en kötüsüdür. Open Subtitles لأن الرجل الذي لا يدفع ديونه فهو أسوء الأنواع لأن الرجل الذي لا يدفع ديونه فهو أسوء الأنواع
    Kiralarını zamanında ödeyen üç tane hep geciktiren bir tane, ve hiç ödemeyen; çıkarılması gereken bir tane kiracın var. Open Subtitles وهناك ثلاثة المستأجرين الذين يدفعون الإيجار في الوقت المحدد، وواحد دائما متاخر واخر لا يدفع ايجاررة ويحتاج الى اخلاء
    Borcunu ödemeyen adam, bütün sistemi küçümsüyordur. Open Subtitles رجل لا يدفع ديونه يقلل شأن النظام كله
    Bay Farthingale, kayıtları tarayıp karşılaştırarak vergi ödemeyen vatandaşların kimliğini saplar ve sonrada bunları saha ajanları için işaretlerdi. Open Subtitles السيد (فارثينقيل) كان يتفحص ويقارن السجلات ويعثر على من لا يدفع الضرائب من المدنيين ومن ثم يحولهم الى المحققين
    Bay Farthingale, kayıtları tarayıp karşılaştırarak vergi ödemeyen vatandaşların kimliğini saplar ve sonrada bunları saha ajanları için işaretlerdi. Open Subtitles السيد (فارثينقيل) كان يتفحص ويقارن السجلات ويعثر على من لا يدفع الضرائب من المدنيين ومن ثم يحولهم الى المحققين
    Hele de kaldığı oda için para ödemeyen biri olarak. Open Subtitles {\pos(192,230)} خاصةً مِن شخصٍ هو حتى لا يدفع آجرة غرفته
    Ne zaman bunu düşünsem, ilk düşündüğüm hükümetin insanlar ve hükümet arasında sosyal bir anlaşma olduğudur, ve eğer hükümet şeffaf değilse, insanlar da şeffaf olmayacaklardır, fakat aynı zamanda vergilerini ödemeyen küçük çocuğu ayıplıyoruz, ve bütün dünyadaki bazı çok itibarlı işletmeleri kapsayan hileleri farketmiyoruz. size bir örnek vereyim. TED وعندما أفكر في ذلك، أول شي أفكر في الحكومة هي عقد اجتماعي بين الناس والحكومة، وإذا كانت الحكومة ليست ذات شفافية فالناس لن يكونوا ذوي شفافية أيضاً ولكن نحن نلوم الرجل المتواضع الذي لا يدفع ضرائبه، ونحن لا ندرك أن الجميع يتنصل حول العالم بمن في ذلك بعض الشركات المحترمة جدا، وسأعطيكم مثالا واحدا،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more