"ödersiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستدفع
        
    • ستدفعون
        
    • راتبك
        
    • تدفعين
        
    • إدفعوا
        
    • ستدفعان
        
    Ona dikkat edin. Bir sorun çıkartırsa... bedelini sen ve patronuın ödersiniz. Open Subtitles يجدر بك ان تراقبه لانه اذا افتعل المشاكل ستدفع انت وزعيمك الثمن
    Eğer bir aleti bozarsanız, parasını ödersiniz. Open Subtitles إذا كسرت أحدى الأدوات، أنت من ستدفع ثمنها.
    Ben sizin seviyenizde biri değilim, ama bu pis muhabbete devam etmek istiyorsanız bunun bedelini ödersiniz. Open Subtitles لست أنا من يصدر الاوامر, ولكن ان قلتم المزيد من كلامكم القذر أو قمتم بالمزيد من حيلكم القذرة. ستدفعون الثمن
    O yüzden, şu andan itibaren, ya normal insanlar gibi içkilerinizin parasını ödersiniz ya da bana adil bir şans tanırsınız. Open Subtitles ولذلك من الآن, ستدفعون ثمن مشروباتكم مثل الناس الطبيعيين أو تعطوني فرصة عادلة على الأقل
    Önlüklerinizi ıslatırsanız, onu ödersiniz. Open Subtitles إذا قاموا بغسل مآزرنا فيتم خصم هذا من راتبك.
    Bu size bir soru sorduğunda, ya cevaplarsınız ya da bunu feribotçuya ödersiniz. Open Subtitles عندما يسألكِ هذا سؤالاً، تجيبين أو تدفعين ثمن المعداوي
    Siz çocuklar sakin olun.Teşekkür etmenize gerek yok.İlerde ödersiniz. Open Subtitles فقط تمهلوا ، لا حاجة لشكري فقط إدفعوا مقدما
    Oğlum şehre dönüşünü bekliyor ama ona katılmayı reddedersen sen ve ailen resmen bedelini ödersiniz. Open Subtitles فابني بانتظار عودتكِ في المدينة، لكن إن رفضتِ الانضمام إليه، ستدفعان العواقب حرفيًا أنتِ وعائلتكِ.
    Teslimattan önce 5 milyon ödersiniz ve sevkiyat tamamlanınca 5 milyon daha. Open Subtitles ستدفع 5 مليون قبل التسليم و5 عندما تستلم الشحنة.
    Sağlam konuşurlar, susmaları için para ödersiniz. Open Subtitles إنـّهن يثرثرن كثيراً. ستدفع لهن كي يصمتن.
    İki şilin dedim, ödersiniz sanırım. Open Subtitles أخبرته بأنّي سأعطيه شلنان أعتقد أنك ستدفع
    Senden istediklerini gülerek belirtirler, ...ama bana inan ki, bunu ödersiniz. Open Subtitles ... سيعطيك ما تريد , ومع إبتسامة عريضة ... لكن صدقني , أنك ستدفع ثمنه
    Unutma, bozarsanız parasını ödersiniz. Open Subtitles أتتذكر الآن. إنّ أوقعت ضرر بالطوافة ستدفع قيمته! أجل ، أجل ، أجل!
    Boşverin. Dinarınız olunca ödersiniz Open Subtitles لا بأس ستدفع لي لاحقاً
    Üç, yarın gece ben telefonla aradığımda orada olsanız iyi olur, yoksa bedelini ağır ödersiniz, bakın şimdiden söylüyorum. Open Subtitles ثالثا ، يفضّل أن تكونوا موجودين بالفندق غدا عندما أتصل بكم مرة أخرى وإلا ستدفعون الثمن غاليا لقد حذرتكم ، هاري
    Bana paramı ödersiniz, ödeyebildiğiniz kadar. Ödeyemediğiniz gün... Open Subtitles ستدفعون لي المال كل اسبوع وفي كل يوم تقدرون عليه
    Size söylediğimde, en fazla 20 dolar ödersiniz. Open Subtitles إنكم ستدفعون 20 دولار و هذا عادل
    Bir bardak kırarsanız, onu ödersiniz. Open Subtitles إذا كُسر فنجان، فيتم خصمه من راتبك.
    Bir parça yemek verirler, eğer kabul ederseniz, onu da ödersiniz. Open Subtitles إذا أعطونا وجبة واحدة... إذا أمكن تسميتها هكذا.. فيتم خصمها من راتبك أيضا.
    Herhangi bir hasarda, siz ödersiniz. Open Subtitles أي أضرار ستخرج من راتبك
    Evet, eliniz bollaştığı zaman ödersiniz. Open Subtitles نعم، هذا يعني أنكِ تدفعين لي متى شئتي
    Dokunursanız ödersiniz! - Dur! Open Subtitles المسيه و سوف تدفعين الثمن
    Umudunuz yoksa bedelini ödersiniz! Open Subtitles إذا أنتم مستميتون، إدفعوا ثمنه!
    Yoksa faturayı harçlığınızla ödersiniz. Open Subtitles وإلا ستدفعان فاتورة الكهرباء بمالكما الخاص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more