"öksürdüğünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسعل
        
    • تسعل
        
    • ويصرخ
        
    Aman Tanrım, zavallı adamın trenin içinde bir yerlerde öksürdüğünü duyabiliyordum. Open Subtitles , رباه كان يمكنني أن أسمع صوت الرجل المسكين يسعل في مكان ما داخل عربة القطار
    O benim arkadaşım değil. Hiç tanışmadık bile. Bir keresinde konferans bağlantısında öksürdüğünü duymuştum. Open Subtitles لانه ليس صديقي , لم أقابله من قبل مطلقاً أظن أني سمعته ذات مرة يسعل في مؤتمر
    Sigara yakan birisinin de öksürdüğünü duymuştu. Open Subtitles وشخص ما يسعل لأنهم اشعلوا السجائر
    O' nun nasıl öksürdüğünü görmelisiniz. O burda Open Subtitles أنتِ يجب أن تري كم تسعل, ها هى
    Ben de çok kötü öksürdüğünü duydum. Open Subtitles رايتُها تسعل بشدة.
    Birisi de onu yakaladı... ve sonra birisinin soluduğunu ve öksürdüğünü duydum. Open Subtitles ... شخص ما أمسك به ثم سمعت شخصاً ما يتألم ويصرخ
    Birinin öksürdüğünü duydum. Open Subtitles و أسمع أحد يسعل فأرتدي نظارتي
    Yakınımda birinin öksürdüğünü duydum. Open Subtitles سمعت شخص ما يسعل بالقرب
    - Ama Todd kan öksürdüğünü söyledi. Open Subtitles لكنّ (تود) قال بأنه رآه يسعل دمًا
    öksürdüğünü duyamadım. Open Subtitles لم اسمعك تسعل
    Birisi de onu yakaladı... ve sonra birisinin soluduğunu ve öksürdüğünü duydum. Open Subtitles ... شخص ما أمسك به ثم سمعت شخصاً ما يتألم ويصرخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more