| Ve ancak arkadaşınızın arkadaşının arkadaşının arkadışına uzanınca, sizin beden ölçünüz ve bu kişinin beden ölçüsü arasında hiçbir bağ kalmıyor. | TED | فقط حينما يصل الأمر لصديق صديق صديق صديقك، لم تعد هناك علاقة بين حجم جسم الشخص وحجم جسمك. |
| Ayak ölçüsü, kolun dirsekten bileğe kadarki kısmıyla eşittir. | Open Subtitles | هل تعلم ان حجم قدمك يكون كحجم ذراعك من الكوع الي الرسغ؟ |
| Toplumun refahının bir ölçüsü, GSYİH'dan tamamıyla farklı. | TED | إنه مقياس لرفاهية المجتمع، منفصل تمامًا عن الناتج الإجمالي المحلي. |
| Ancak eğer bir kabağı kırarsanız, onu fırlatıp atamazsınız çünkü o sopanın o kalsiyumu biriktirmiş olan her vuruşunda insan hayatının ölçüsü, arkasında bir düşüncesi vardır. | TED | لكنك إذا كسرت قرعة نبات ، لايمكنك رميها لأن كل قطعة من ذاك النتوء الذي شكل الكلس فيه مقياس حياة رجل ما توجد خلفه فكرة ما |
| Crassus gibi bir adamın varlığı gümüş ya da altın görünebilir ama... asıl ölçüsü ettir. | Open Subtitles | ثروة رجل مثل كرسيس من الممكن ان تكون من الذهب او الفضة0 لكن المقياس الحقيقي كانت كمية من اللحوم البشرية0 |
| Kadın, bedeni 7 boy 1.65 ve ayak ölçüsü 23cm. | Open Subtitles | امرأة، مقاس ملابسها 7 بطول 165سم تقريباً ومقاس حذائها 23سم |
| Böylece, dinleme sayesinde ölçüsü,neden yapıldığı, hatta kaç yaşında olduğu gibi evrenin bazı en önemli gizemlerini ortaya çıkardık. | TED | وبالتالي، فإنه من خلال الاستماع إستطعنا كشف بعض أهم أسرار الكون -- مثل الحجم, ومما يتكون وحتى عمره الزمني. |
| Sanırım son günlerde, sutyeninin ölçüsü hakkında bir yazı hazırlıyor olmalısın. | Open Subtitles | لذا أظن أنك كنت تعد مقالة عن حجم صدريتها مؤخرا؟ |
| Penisinin ölçüsü ile alakası yok, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت واثق أن الأمر لا يتعلّق بصغر حجم قضيبك؟ |
| Bebek kafasının ölçüsü bir penis ölçüsüyle kıyaslanınca? | Open Subtitles | حجم رأس الطفل مقارنةً بحجم القضيب الذكري؟ لا يمكن أن يكون ذلك جيداً |
| Favori içecek, renk ve ilk randevunun sütyen ölçüsü. | Open Subtitles | الشراب، حجم الثدي واللون المفضل ستكون أول الأسئلة الموعد. |
| Üç ördek yavrusunun kayabileceği boru ölçüsü nedir? | Open Subtitles | ماهو حجم الزحلاقة التي احتاجها ، لاجعل 3 بطات يتزحلقون |
| Hatta kadınları göğüs ölçüsü, saç rengi ve orgazm sırasında çıkardığı seslere göre sıraladığı bir bloğu bile var. | Open Subtitles | هو أيضاً لديه صفحة بموقع بلوق والذي يقوم هناك بعمل تصنيف المرأة بناء على عوامل مثل حجم الثدي, والشعر وحماسها أيضاً |
| Ayrıca bütün her şeyin ölçüsü olmadığımızın farkına varmalıyız. | TED | وعلينا أن نتحلى بالتواضع للاعتراف أننا لسنا مقياس كل شيء. |
| Ve belkide, bunun başarısının en önemli ölçüsü, ilişkilerimin çok daha derin, daha zengin, daha kuvvetli olduğunu hissetmemdir. | TED | وربما أهم مقياس لنجاح هذا هو أن أشعر بأن الكثير من علاقاتي أعمق، أغنى وأقوى. |
| Şunu bilmeni isterim ki... bu, duyduğum şükranın bir ölçüsü değil. | Open Subtitles | فقط أريدك أن تعرف بأن هذا ليس مقياس لمستوى إمتناني |
| Hiçbir şey yapmadan göçüp gidersek yaşamın ölçüsü ne olurdu ki? | Open Subtitles | لذا اذا تركناها بدون شىء ما هو مقياس الحياة ؟ |
| Birisine yardım edip etmediğimi bilmemin tek ölçüsü hastalarımın bu konuda nasıl hissettikleri ve hayatlarının bundan sonra nasıl devam edeceği. | Open Subtitles | المقياس الوحيد لدي إن كنتُ أساعد مريضاً ما أو لا هو كيفية شعور مرضايَ من طريقتي وكيف ستكون حياتهم |
| Buna rağmen, bir adamın başarısının gerçek ölçüsü para değil de, sevme kabiliyetidir ve bu doğruysa Morgan zenginlik içinde yüzüyor. | Open Subtitles | و لكن المقياس الحقيقى لنجاح الرجل ليس الدولارات ولكن |
| Bir babanın başarısının ölçüsü çocuğunun, hayatının nasıl geçtiğiyle alakalıdır. | Open Subtitles | المقياس الوحيد الحقيقي لِنجاح الأب. هو كَم يتوفق عليه أولادهُ في الحياة. |
| Dükkâna girdim ve "ölçüsü 10 mu?" diye sordum, öyleydi. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلي المتجر وسألتهم "هذا الثوب مقاس 10 ؟" |
| Öğrenciler karar vermeli, pekala, yükseklik önemli mi? ölçüsü önemli mi? | TED | أن على الطلاب أن يقرروا، حسنا هل الارتفاع يؤثر؟ هل الحجم يؤثر؟ |
| Bu şeylerin sıfır yedi arası ölçüsü vardır. | Open Subtitles | هذه التسريبات تُقاس على مقياس من 1 إلى 7 |