"ölçüyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يَقِيسُ
        
    • لقياس
        
    • انه يقيس
        
    • تقيس
        
    Derinin, yüksek ve düşük frekanstaki titreşimlere duyarlığını ölçüyor. Open Subtitles يَقِيسُ حسّاسيةَ الجلدِ إلى إهتزازِ التردّد الواطئَ والمستوى العالي.
    Çıkan karbon monoksit miktarını ölçüyor. Open Subtitles هو يَقِيسُ كمية أوّل أكسيد الكاربونِ المبنعثة
    Kişinin mental çevikliğini gözlemleme yeteneklerini ve çoklu iş yapma yeteneğini ölçüyor. Open Subtitles إنها تُستخدم لقياس قوت التنبُّه العقلي ومهارات قوة الملاحظة وقدرتُهم على القيام بعدة مهام في آنِ واحد
    Makine bir laser ışını kullanarak 4 km uzunluğundaki iki tüpün ucunda asılı iki ayna setinin arasındaki mesafeyi ölçüyor. Open Subtitles تعملُ الآلة بإستخدام شعاع ليزريّ لقياس المسافة بين مجموعتين من المرايا, تتدليّان على طرفي الأنبوبين البالغين 4كيلومترات طولاً.
    Mikroçizgilerdeki voltaj değişikliğini ölçüyor... Open Subtitles انظر, مايحدث هنا, انه يقيس التغير في التيار الكهربائي في
    Odadaki değişimleri ölçüyor sonra çevreyi dengelemek için söylemem gereken sözcüğü formüle ediyor. Open Subtitles انه يقيس التغيير فى الغرفة ويصيغ كلمة من شأنها اعادة التوازن للغرفة.
    Asıl mesele elimizdeki bu teknolojilerin aslında yanlış şeyi ölçüyor olması. TED لذا فإن النقطة هي أن هذه التقنيات التي نمتلكها تقيس بالفعل الشيء الخاطئ.
    Dünyanın zamanı gösteren en doğru saati, aşırı soğutulmuş atomların salınımını ölçüyor. Open Subtitles إنها أدق ساعة في العالم تقيس تذبذب الذرات المفرطة التبريد
    Aslında beyninin sese karşı tepkisini ölçüyor. Test boyunca minik minik sesler çıkarttık. Open Subtitles يَقِيسُ كَ في الحقيقة رَدّ الدماغِ للظُهُور.
    Bu, teta dalgalarını ölçüyor. Open Subtitles هذه لقياس موجات ثيتا الخاصة بكِ
    Kişinin, mantığı ile yaratıcılığını birleştirebilme yeteneğini ölçüyor. Open Subtitles انه يقيس قدرة الشخص على الجمع بين التفكير المنطقي، والإبداعي
    Çünkü Çevre Koruma Ajansı tesisler arasındaki mesafeyi sınırdan sınıra ölçmüyor, merkezden merkeze ölçüyor. Open Subtitles أكثر فى نفس الأرض لأن الوكاله تقيس المسافه بين المنشأتين ليس من الحدود إلى الحدود ولكن من المركز إلى المركز
    Ama mesaj bu bölgeden limbik sistemdeki amigdala denen yapıya akıyor beynin duygu merkezine ve bu amigdala denen yapı baktığın şeyin duygusal değerini ölçüyor. TED ولكن من هذه المنطقة، الرسالة تذهب إلى جهاز يسمى مجموعات اللوزة في الجهاز الجوفي، المركز العاطفي للمخ، وهذه البنية، المسماه باللوزة تقيس الأهمية العاطفية للذي تنظر إليه
    Onlar ekstra-duyusal algıyı ölçüyor. Open Subtitles إنها تقيس الإدراك الفائق للحواس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more