"ölümdür" - Translation from Turkish to Arabic

    • هو الموت
        
    • الإعدام
        
    • بالإعدام
        
    • كالموت
        
    • فالموت
        
    • إلا الموت
        
    • تعني الموت
        
    İçerideki mezar odasına gidiş yolunu bilmenin cezası ölümdür. Open Subtitles عقاب معرفة الطريق الى الغرفة الداخلية هو الموت.
    Bu suçlar Camelot'a karşı ihanet demek olup, kanuna göre cezası ölümdür. Open Subtitles هذه الجرائم تشكل أحد مظاهر الخيانه فى كاميلوت و عقوبتها طبقا للقانون هو الموت
    Bana göre ölüm ölümdür. Open Subtitles الطريق الأول ننظر إليها ، والموت هو الموت.
    Bu çok ciddi bir suçlama kaptan. Hırsızlığın cezası ölümdür. Open Subtitles هذا إتهام خطير أيها القبطان السرقة عقابها الإعدام
    Bu suçlar ülkeye karşı işlendiğinden, ...cezanız ölümdür. Open Subtitles من أجل جرائمكم هذه ضد بلادكم عقوبتكم هي الإعدام
    Kardinal'in muhafızlarının ölümünden sorumlusunuz. Cezası ölümdür. Open Subtitles مسؤولين عن قتل حراس الكاردينال جريمة يعاقب عليها بالإعدام
    Ve aile sanatçı için ölümdür diyor. Open Subtitles والعائلة كالموت بالنسبة للفنّان.
    Günahların bedeli ölümdür. Open Subtitles فالموت هو الثمن الذى ندفعه للخطيئه
    Veziri ölümle tehdit etmek ihanete girer ve cezası ölümdür. Open Subtitles تهديد حياة وزير هي تهمة بالخيانة, لا يُعاقبها إلا الموت
    Boş pano bela demekir. Boş pano ölümdür. Open Subtitles لوحة فارغة تعني مشكلة لوحة فارغة تعني الموت
    Belki de tek aradığın ölümdür. Kalbindeki acı bunun için yalvarıyor. Open Subtitles ربما ما تبحث عنه هو الموت الألم الذي سيألم قلبك
    Eninde sonunda bu fatal kadın imgesinin simgelediği şey ölümdür. Open Subtitles في الأساس، ما تمثله هذه الصورة الصورة الساحرة للمرأة المغوية المدمرة هو الموت
    Daha sonra bir buçuk yıl, on sekiz yıl, ve son çıkış ölümdür. Open Subtitles بعدهما عام و نصف أو 18 عام و المخرج الأخير هو . . الموت
    Cezası gerçek ölümdür. Başına bu gelsin istemem. Open Subtitles والعقاب هو الموت الحقيقي ولا اتمنى ذلك لك
    Korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Open Subtitles الخوف هو الموت الصغير الذي يحمل في طياته الإبادة
    İnsanın kesin olarak tadacağı tek şey ölümdür. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى يضمنة الرجل فى حياتة هو الموت
    Halkın infazı, yavaş bir ölümdür. Open Subtitles . الإعدام العلني عبارة عن موتٍ بطيئ
    Vatan haini olarak bilineceğiz, en büyük suç. Cezası ölümdür. Open Subtitles سنعتبر خونة أسوأ جريمة عقوبتها الإعدام
    Halkın infazı, yavaş bir ölümdür. Open Subtitles . الإعدام العلني عبارة عن موتٍ بطيئ
    Reich'e ait Yahudi mallarını saklamanın cezası ölümdür. Open Subtitles ولا تسلم ممتلكاتهم الي الأمبراطور أنت تخاطر بمحاكمه عسكريه والحكم بالإعدام افتح الخزينة
    Asilere yakınlık göstermek, krallığa karşı gelmek demektir ve cezası ölümdür! Open Subtitles التعاطف مع المتمردين هو جريمة ضد التاج. ويعاقب عليها بالإعدام.
    Bildiğiniz gibi çalmanın cezası ölümdür. Open Subtitles كما تعلمون,السرقة هنا يعاقب عليها بالإعدام
    "aşk en güçlü ölümdür," Open Subtitles الحب قوي كالموت
    Ölümün getireceği şey ölümdür. Open Subtitles فالموت يجلب النحس
    Hayatta kesin olan tek şey ölümdür ve bu yeni ve hayırlı bir düzenin kuralıdır. Open Subtitles لا يوجد شيء مؤكد في هذه الحياة، إلا الموت. في الحقيقة , النظام الجديد سيثبيت أقدامه في أوروبا
    Eğer insan Tanrı'nın yerine göz dikerse Tanrı'yı sinirlendirir ve bunun cezası da ölümdür. Open Subtitles عندما يطمح شخص للوصول إلى قوة الله فهو يسيء إليه والإساءة لله تعني الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more