ölümden sonra ve dondurma esnasında beyinde hasar oluştuğunu biliyoruz. | TED | نحن نعلم أن الضرر يلحق بالمخ بعد الوفاة و اثناء التبريد. |
Kesilen bölgede kan olmayışı ölümden sonra koptuğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إفتقار الدم في المنطقة المنشقة يشير إلى أنها فصلت بعد الوفاة |
Bazen vücut ölümden sonra doğal yollardan GHB üretir. | Open Subtitles | أحياناً ينتج الجسم طبيعياً أحماض غاما بعد الوفاة |
ölümden sonra, bilincin | Open Subtitles | أنه, بعد الممات, ستكون حياتك الواعية مستمرة |
İzle ve ölümden sonra hiç bir şeyin olmadığını öğren. | Open Subtitles | انظر إلي ، أتعلم ما بعد الموت لا شيء هناك. |
Hepsi ağızdan kulağa kadar kesilmiş ve ölümden sonra tecavüz edilmişti. | Open Subtitles | ـ كلهم تم تقطيعهم من الفم للأذن ـ وتم إغتصابهم بعد الوفاة |
Ve boynunun arkasında ölümden sonra oluşan morlukları var. | Open Subtitles | كما أن بالجثة كدمات حدثت بعد الوفاة علي مؤخرة عنقه |
Sebebine gelince, bu kesikler ölümden sonra olmuş. | Open Subtitles | أمّا بالنسبة للسبب، فقد حصلت هذه التمزقات بعد الوفاة. |
Ama virüs ölümden sonra da iki saate kadar, bazen daha fazla dayanır. | Open Subtitles | لكن الجراثيم قد تعيش لساعتين بعد الوفاة وأحياناً حتى أكثر من ذلك |
Tüm bunların garip olması bir yana bunun ölümden sonra yapılmış olmasını da unutmayalım. | Open Subtitles | بقدر فظاعة هذا، دعونا لا ننسَ أنّ هذا حدث بعد الوفاة. |
Yaralarda canlı doku olmadığına göre, bu ziyafet ölümden sonra gerçekleşmiş. | Open Subtitles | لا يوجد أي استجابة حيوية للجروح هذا يعني . الأفتراس حدث بعد الوفاة |
Yâni, normalde ölümden sonra bir miktar genişleme olur ama böylesini daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | حسناً، هنالك تمدد يحصل عادةً بعد الوفاة لكني لم أرئ شيئاً مشابهاً لهذا من قبل |
- Bu hasar .ölümden sonra ve kurbanın bavula bükülmesinden sonra oluştuğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الضرر هي بعد الوفاة و يبدو انها وقعت بعد ان كان الضحيه بالفعل جعد داخل الحقيبه |
Şimdi burada olduğuma göre bana, ölümden sonra yaşam olmadığını düşündürecek bir yer varsa o da bir mezarlık. | Open Subtitles | و الآن بما أنني هنا لا أستطيع الشعور بأن هنالك حياة بعد الممات في بعض الأحيان |
Şimdi burada olduğuma göre bana, ölümden sonra yaşam olmadığını düşündürecek bir yer varsa o da bir mezarlık. | Open Subtitles | و الآن بما أنني هنا لا أستطيع الشعور بأن هنالك حياة بعد الممات في بعض الأحيان |
Ve ölümden sonra hiçbirşey olmadığına inanmak onları rahatlatır. | Open Subtitles | وبعض الناس يشعرون براحة أكبر وهم يفكرون بأنه لا يوجد شيء بعد الممات |
Ruhun, ölümden sonra da ebediyen, sonsuza dek yaşadığını hatırladım. | Open Subtitles | تذكرت بأن الروح تعيش طويلاً بعد الموت أبدياً بلا نهاية |
Bu deri yüzme işinin ölümden sonra yapıldığını gösterir. | Open Subtitles | هذا قد يشير الى ان السلخ قد حدث بعد موتها |
Virüs ölümden sonra da iki saate kadar dayanır. | Open Subtitles | الجراثيم تستطيع البقاء حية حتى ساعتين بعد وفاته |
Gerçekten bu çöplüğe ölümden sonra ihtiyacın olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنك تحتاج كل هذه القمامة في الآخرة ؟ |
Morluklara bakılırsa ölümden sonra yüzüstü pozisyona getirilmiş. | Open Subtitles | كونه شاحبًا يشير على أنّه وُضع في وضعية معتدلة بعد موته. |
Stewart Bradley'nin ölümden sonra omzu çıkmıştı. | Open Subtitles | كان ستيوارت برادلي وبعد الوفاة خلع في الكتف. |
Üstelik, beynin ölümden sonra 12 dakika daha yaşayacağını iddia ediyordunuz. | Open Subtitles | ودعمكَ مِنْ الـ12 الحدِّ الدقيقِ علي قياده المخ بعد الحياه |
ölümden sonra olacaklar konusunda yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنت مخطئة بشأن ما يحدث بعد وفاتك |