Bir zaman sonra ölümle yaşam arasındaki dengeyi sağlamak Eros'a kalsa bile.. | Open Subtitles | 27,115 لاستعادة التوازن ما بين الحياة والموت هذا يميل الى صالح الموت |
Biz şairlerin, ölümle yaşam arasındaki çizgiye ulaşmak için ilaçlara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن الشعراء لسنا بحاجة للمخدّرات لنبلغ الحدّ الفاصل بين الحياة والموت. |
O işaretler ölümle yaşam arasındaki fark. | Open Subtitles | لا تتركي أيّ شيء لا يوجد لهذا معنى عادة يوجد فرق بين الحياة والموت |
Bizim için zaman, ölümle yaşam arasındaki farktır. | Open Subtitles | بالنسبة لنا , فالوقت يفصل بين الحياة والموت |
Ne derlerse desinler ölümle yaşam arasındaki anlık zaman diliminde bu tetiği çeken sadece benim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يطلقون عليها. فإنّ الجزء من الثانية هناك, هو الفرق بين الحياة والموت ويُضغط على ذلك الزناد |
Ne derlerse desinler ölümle yaşam arasındaki anlık zaman diliminde bu tetiği çeken sadece benim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يطلقون عليها. فإنّ الجزء من الثانية هناك, هو الفرق بين الحياة والموت ويُضغط على ذلك الزناد |
İşler kötü gittiğinde, o güven, ölümle yaşam arasında ki farkı belirler. | Open Subtitles | تتعلم ان تثق بهم عندما تسوء الاشياء هذه الثقه تختلف بين الحياة والموت |
Bu acımasız bir ayrım, ...çünkü buharlaşan suyla, dışarıdaki dondurucu soğuk arasındaki 60 derecelik fark ölümle yaşam arasındaki farkı belirleyebilir. | Open Subtitles | وتلك تفرقة ظالمة، لإن الستون درجة التي تفصل المياه المتبخرة من المتجمدة حولها، قد تعني الفارق بين الحياة والموت. |
Bugün sergileyeceğiniz ihtiyat da ölümle yaşam arasındaki farkı ortaya koyacak. | Open Subtitles | ويقظتكم اليوم كفيلة بتوضيح الفرق بين الحياة والموت. |
Eğer bir bisturi üzerinde elin sağlam durursa ölümle yaşam arasında milimetrelik bir çizgi olduğunda bunu kuşkusuz yapabiliyorsun. | Open Subtitles | إذاأهتزتيداكِ.. فقط بضعة إنشات بين الحياة والموت يمكنكِ القيام بهذا. |
ölümle yaşam arasındaki böylesine ince bir çizgi, ne kadar da nazik olduğumuzun bir hatırlatıcısı. | Open Subtitles | يا له من خط رفيع بين الحياة والموت تذكير لكم نحن هشين |
ölümle yaşam arasında sıkışmışlar, huzuru bulamıyorlarmış. | Open Subtitles | إنها عالقة بين الحياة والموت ولا تجد السلام |
Bu soğuk kış gecelerinde şehrin fazladan verdiği sıcaklık ölümle yaşam arasındaki fark kadar önemli olabilir. | Open Subtitles | في ليالي الشتاء الباردة دفئ المدينة قد يكون الفارق بين الحياة والموت |
Benim kızımla senin kızın ölümle yaşam arasında sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | ابنتي وابنتك عالقون بين الحياة والموت |
Malzemelerin sahada yeniden değerlendirilmesi ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi belirler. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} قدرة على تغيير هدف في ميدان {\cH318BCB\3cH2A2AAB} قد تعني الفرق بين الحياة والموت |
Bu ölümle yaşam arasındaki fark anlamına gelecek. | Open Subtitles | وهذا يعني الفرق بين الحياة والموت. |
Şu anda ölümle yaşam arasında bir mücadele vermekte... | Open Subtitles | يرقد بين الحياة والموت فى هذه اللحظه |
ölümle yaşam arasındaki diyarın adı bu. | Open Subtitles | هذا اسم العالم ما بين الحياة والموت |
Mossad'ta biz buna ölümle yaşam arasındaki fark deriz. | Open Subtitles | في (الموساد)، نحن نسيمها الفرق بين الحياة والموت. |
Belki de ölümle yaşam arasında sıkışmıştır. | Open Subtitles | ربما تمسكت بين الحياة والموت -كُلّ واحد مِنْك... |