"ölünce" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما يموت
        
    • عندما مات
        
    • عندما تموت
        
    • بعد موت
        
    • عندما ماتت
        
    • بموت
        
    • عندما نموت
        
    • عندما توفي
        
    • بعد وفاة
        
    • عندما أموت
        
    • حينما مات
        
    • حينما يموت
        
    • عندما توفى
        
    • حين يموت
        
    • بوفاة
        
    Acı içinde bir hasta ölünce Bir doktorun vicdanı der ki Open Subtitles عندما يموت المريض من العذاب عندها اطبائه كانوا يدّعون عليهم بالأكاذيب
    Meğerse üzerinde çalıştığı kayda o ölünce bir şey kaydedilmiş. Open Subtitles تبين أن الاسطوانة التي يعمل عليها.. سجلت شيئاً عندما مات
    O şeytan, ve bu işe devam edersen ölünce sonsuza kadar cehennemde kalacaksın. Open Subtitles إنه الشيطان و لو مضيت في هذا ستقضي حياتك بأكملها في الجحيم للأبد عندما تموت
    Eğer savaş onları özgür kılmasaydı babam ölünce hepsini azat edecektim. Open Subtitles هناك فرق نحن لم نكن نعاملهم هكذا بالإضافة إلى أني كنتُ سأحررهم جميعاً بعد موت أبي
    Annesiyle birlikte Helsingborg'da büyümüş. Annesi ölünce, 17 yaşında oradan taşınmış. Open Subtitles ترعرع مع والدته في هلسينغبورغ إنتقل في عمر 17، عندما ماتت
    Diane Dixon ölünce biraz rahatlarım sanıyordum. Open Subtitles إعتقدت بأنّني سيكون عندي نوع من رضاء بموت ديان ديكسن.
    Hey, biz ölünce cenazemize gelirken minibüsü de getirin diyemeyiz. Open Subtitles لا يمكنك القول : عندما نموت وتحضرا المأتم أحضرا سيارة كبيرة
    Maaş alabilmek için babam ölünce ayrılmak zorunda kaldı. Open Subtitles كان عليها ان تتركه عندما توفي ابي لكي تحصل على راتب منتظم
    Sonra kendisine bir okul açtı. Annesi ölünce de Norma'yı oraya gönderdik. Open Subtitles تعمل في مدرستها ، وبعد ذلك أرسلنا نورما هناك بعد وفاة والدتها
    Ben ölünce istediğinizi yapabilirsiniz, ama yaşadığım sürece itaat edeceksiniz! Open Subtitles عندما أموت , أفعل ما تريد لكن لأخر مرة فى حياتك , أطع والدك
    Sen ölünce, sadakat azalacacak, Macro da beni öldürecekti. Open Subtitles وانخفض الإيمان أنه عندما يموت ، ماكرو سيقتلني
    Bir ünlü ölünce, bir ya da iki hafta içinde iki ünlü daha ölür. Open Subtitles ألم تلاحظ ذلك؟ عندما يموت أحد المشاهير فإثنان آخران يموتان في أسبوع أو أسبوعين
    Sonra da... yeterince adam ölünce... belki de özgürlüğünü kazanırsın. Open Subtitles وعندما لا يمكننا أن نأخذ المزيد، عندما يموت ما يكفي من الرجال، ربما ستنال حريتك
    Boyalı yüzlerine, kostümlerine bakardım, şarkılarını dinler genç aşıklar birbirlerinin kolunda ölünce ağlardım. Open Subtitles رأيت الوجوه المدهونة والأزياء وإستمعت للأغاني، وبكيت عندما مات الشباب في أحضان بعضهما
    Vicky ölünce, mutlu olmuştuk. Ama sonra Rahul geldi. Open Subtitles عندما مات فيكي ، سعدنا جداً ، و بعدها جاء راهول
    -Sen ölünce onlar serbest kalırsa zindan ya da manastır fark etmez bana. Open Subtitles إن أصبحوا أحراراً عندما تموت سيكون مصيرى السجن أو دير الراهبات
    Bazı insanlar ölünce ruhun cennete gittiğine inanır. Open Subtitles يَعتقدُ بَعْض الناسِ بأن عندما تموت روحكَ تذهب إلى الجنة
    Yarın, yarın Meksikalı da ölünce, hakkında bir karara varacağım. Open Subtitles و عندما ينتهي الأمر غداً بعد موت المكسيكي سأبدأ في التفكير فيك
    Ebeveynlerim burada yaşıyorlardı. Annem ölünce ben yerleştim. Open Subtitles والداي كانا يعيشون هنا و عندما ماتت امي ، اعتنيت به
    Katsumoto ölünce isyandan kalanı bastırmak zor olmayacak. Open Subtitles بموت "كاتسوموتو" نواجه مشاكل صغيرة في القضاء على التمرد
    Karan, sen ne istersen söyle biz ölünce sokak köpekleri bile havlamayacak. Open Subtitles كاران، تستطيع أن تقول ما تريد و لا حتى كلاب الطرقات ستنبح عندما نموت.
    O ölünce, sana bayağı bi para bıraktı mirasında. Open Subtitles عندما توفي , تركَ لك مبلغاً كبيراً من المال في وصيته
    Annem ölünce bize taşındı. Open Subtitles لقد انتقلت للعيش معنا بعد وفاة والدتي لقد كنت في الرابعة من العمر
    İkimiz de ben ölünce bir kocan yoksa bu toprakları kaybedeceğini biliyoruz. Open Subtitles كلانا نعلم أنه بدون وجود زوج ستفقدين هذه الإرض عندما أموت
    Samuel ölünce Tanrıya lanet okudum. Open Subtitles . حينما مات صامويل . كرهت الرب
    İnsanlar sevdikleri biri ölünce buna bir anlam bulmaya çalışıyor. Open Subtitles . يريد النّاس أن يجدوا سبباً منطقياً حينما يموت محبوبهم
    Babam ölünce, annem bunu kaldıramadı. Open Subtitles عندما توفى أبى أمى أمتلئت بالحزن
    Orada hiçbir şey yok. Birisi ölünce daha iyi hissediyorsun sanki. Open Subtitles لا وجود للآخره , هذا يجعلك نشعر بالراحة حين يموت أحدهم
    Esmer bir kız ölünce kimsenin umurunda olmuyor. Sınırın güneyinde öldüyse kimse umursamıyor. Open Subtitles لايأبه أحدٌ بوفاة فتاةٍ ما بُنيّة البشرة طالما تعلق الأمر بجنوب الحدود فلا أحد يكترث بالأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more