"ölüyü" - Translation from Turkish to Arabic

    • الموتى
        
    • الميت
        
    • الأموات
        
    • الموتي
        
    • فتفقدي
        
    • المَوتى
        
    • الفقيد
        
    Ölüyü uyandırmak için körfezin karşısına bir ulak göndermeliyiz Lordum. Open Subtitles لننهض الموتى يا سيدي يجب أن نُرسل رسول عبر الخليج
    Görsel olarak Ölüyü temsil ettiğim tek çalışma bu. TED هذا هو العمل الوحيد الذي أقوم فيه بإستعراض الموتى صورياً.
    Bu faydalar, antik dönemde insanların düşüncelerini Ölüyü onurlandıran mezarlara yönlendirmiştir ve gömmek daha yaygın hâle gelmiştir. TED ربما تكون هذه الفوائد قد غيرت نظرة الناس عن المقابر المصممة لتكريم الموتى، وأصبح دفن الموتى أكثر شيوعاً.
    Kendi yaptığım bir ilacı size satabilirim. Ölüyü bile konuşturur. Open Subtitles أنا بأمكاني أن ابيعك علاج استثمرته يجعل حتى الميت يتكلم
    Herhalde hoşunuza gidecek tek rol bir Ölüyü oynamam olur. Open Subtitles على ما يبدو ، الأداء الوحيد الذى سيرضيك سيكون عندما ألعب دور الميت
    Buna karşın, yaklaşık 120.000 yıl önceki bilinen ilk ölü gömme uygulamaları muhtemelen günahkârlara mahsustu, Ölüyü onurlandırma amaçlı olağan törenlerden, onlar dışlanıyordu. TED على نقيض ذلك، كانت أولى المدافن المعروفة قبل نحو 120 ألف سنة من الأرجح محجوزة للمتجاوزين، لاسبتعادهم عن الطقوس المعهودة المخصصة لتكريم الأموات.
    Bilim, hayal gücü ve inanmak Ölüyü diriltmek için kullandığımız süper üçlü. TED العلم الجيد، الخيال، والتحلى بالإيمان هي التلاثي الذي نستخدمه لإحياء الموتى.
    Biliyorsun ki, Ölüyü geri getirmek için hiçbirimizin yapabileceği birşey yok. Open Subtitles أنتِ تدرين أنه ليس بوسعنا شيئاً لكي نستعيد الموتى
    - Ölüyü rahatsız etmekten utanmadın. Open Subtitles ألا تشعر بالخجل لإزعاج الموتى أنا لا أزعج أحد
    Yaşayanlar Ölüyü düşündükleri zaman... ölü onların düşüncelerini duyabilir. Open Subtitles عندما يفكر الأحياء في الأموات، يستطيع الموتى أن يسمعوا أفكارهم.
    Bak şimdi, Ölüyü canlandırırken kendi DNA'mı kullanmamın güzel yanı, ne dersem yapıyorlar. Open Subtitles كما ترين , أفضل شيء عن إستخدام حمضى النووي ..لإعادة إحياء الموتى أنهم ينفذون ما أأمرهم به
    Ölü toprağı sever, toprak da Ölüyü. Open Subtitles القذارة تحب الموتى والموتى يحبون القذارة
    Onca Ölüyü ne yapacaklarını bilmiyorlar. Open Subtitles لقد أصبح لديهم عدد من الموتى أكثر مما يمكنهم التعامل معه
    Ölüyü diriltir, diriyi öldürür, sonra tekrar diriltir. Open Subtitles إنّه يُنهض الموتى ويقتلهم ثم يُنهضهم من جديد
    Ben Ölüyü, dirinin yerine seçmem. Peki sen neden seçiyorsun? Open Subtitles لن أفضّل الموتى عن الأحياء، فلمَ تفضّلهم أنت؟
    Senin gibi bir küçük kızın 50 kg'lık bir Ölüyü bir futbol sahası... kadar yol boyunca taşıdığına inanmamı mı bekliyorsun benden? Open Subtitles سحبت 100 باوند من الوزن الميت بملعب كرة قدم لوحدك ؟ كلا بالطبع ولهذا إستعملت العربة
    Sen, güvenebileceğim tek kişi, Ölüyü yerinden çıkaran kişi. Open Subtitles أنت .. الذي آمنه على أسراري الذي نبش الماضي الميت
    Hayır, dün gece birini gördüğüne inandığımı söyledim intikam için dirilmiş bir Ölüyü gördüğüne değil. Open Subtitles لا، أصدق أنّك رأيت شخص ما ليلة أمس لكن ليس الميت الذي خرج للإنتقام
    Hiçbir kız Ölüyü diriden ayıramayan doktorla evlenmez. Open Subtitles فما من فتاة ستقبل الزواج بطبيب لا يستطيع التفريق بين الميت والحي.
    Bilindiği gibi, ölülerde omurilik reflekslerinin tetiklenmesi mümkündür. Belirli tür bir Ölüyü, kalbi atan bir kadavrayı ele alalım. TED وإنه لمن الممكن إستثارة ردود فعل من العصب الشوكي في الأموات نوع معين من الأموات، يملكون قلبا لا يزال يدق
    Adalet Ölüyü geri getirmek değildir, beyaz adam. Open Subtitles العدالة ليست بشأن اعادة الموتي أيها الرجل الأبيض
    Eğer gittiyse, Ölüyü yakıp yakmayacaklarını öğren. Open Subtitles إن كان قد حدث، فتفقدي إن كان يتسيتم حرقها
    Ölüyü temsilen bir kotu konuşturdun. Open Subtitles أنت فقط جَعلتَ دينيماً تكلّمْ بإسم المَوتى.
    İtalyan cenaze törenlerinde ziyaretçiler Ölüyü görünce aileye para yardımı yapar. Open Subtitles حسنًا في الصّحوات الإيطاليّة، المُفتجّعون يهدوْن العائلة تبرّع بعدما يروا الفقيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more