"öldürdün" - Translation from Turkish to Arabic

• قتلت
• قتلته
• قتلتَ
• قتلتها
• قتلتِ
• قتلتهم
• قتلتي
• بقتل
• بقتله
• قتلتني
• تقتل
• وقتلت
• قتلتيه
• بقتلها
• قتله

Lanet psikopat, sen annemi öldürdün! Seni bebeğimin yanına yaklaştıracağımı mı düşünüyorsun? !
أيها المجنون القذر, لقد قتلت أمى, أتعتقد أنى سأتركك تقترب من طفلى الرضيع

Ve bir gece, bir şaka gibi ona, "Elmo, kimi öldürdün?" diye sordum.
فى أحدى الليالى و على سبيل المزاح قلت له قتلت من يا المو؟

Gerçek kahraman gibi olmak için gerçek kahramanları mı öldürdün?
اتعني انك قتلت الابطال الحقاقيين لكي تظهر بانك انت الوحيد

- Neredeyse onu öldürdün salak. - "Neredeyse" geçerli değil.
أنت تقريبا قتلته أيها الأبله لقد كنت قريبا من ذلك

Masum bir kadını öldürdün. Bundan dönüş olmaz.
فلقد قتلتَ امرأةً بريئة ولايوجد مفرّ من ذلك

Lanet olası onu öldürdün! Beni de buraya lanet cesedini göstermeye mi getirdin?
لقد قتلتها بحق الجحيم وجلبتنى الى الاسفل هنا لكى ترينى جثة لعينة ؟

Değilsek az önce gerçek birini öldürdün.
..إذا لم نكن كذلك .فأنتِ قتلتِ شخصا حقيقيّا

Annemle babamı Rahl'ın önünde diz çökmek için mi öldürdün?
لقد قتلت أمي وأبي, .ومع ذلك قمت بالركوع الي رال

Mecbursan bağırırsın çünkü az önce en iyi arkadaşlarından ikisini öldürdün.
تصرخ بالجملة إذا اضطررت لأنك قتلت للتو اثنين من أعز أصدقائك

O adamı öldürdün ve kendi pisliğini temizleyecek kadar akıllı değildin.
لقد قتلت دلك الرجل ولم تتحلى حتى بالذكاء الكافي لتنظف بعدك

Ailesini öldürdüğün adamı hapse attırdın, bugün de bir kadını öldürdün.
سجنت رجلا طيلة حياته بعد ان قتلت عائلته واليوم قتلت المراة

Seni pislik. Oğlumu öldürdün. Çocuğun için kötü mü olur?
يا وغد ,قتلت طفلى ,و الآن هذا سئ على طفلتك؟

Scott, insanları öldürdün, olan bu. Her yer kan içinde.
لقد قتلت الناس هذا ما حدث الدم في كل مكان

Su almaya gelen bir askeri öldürdün. Bir Nazi, asker değil.
لقد قتلت جندي كان يجلب الماء انه فاشي و ليس جندي

Ortağını öldürdün böylece fidye parası sana kalacaktı, değil mi?
لقد قتلت المُختطف الآخر حتى تحتفظ بالفدية لنفسك، أليس كذلك؟

Saat 03:15'te, onu yönetim bürosuna çağırdın ve öldürdün.
في الساعة 3: 15 أنت اتصلت به في مكتب التنفيذ ثم قتلته

Tybalt öldürmek istiyordu seni, sen onu öldürdün. Mutlu olmalısın bunun için.
كان تايبالت سيقتلك لكنك قتلته وفي هذا سعادة لها

Bir çok kurban da öldürdün.
قتلتَ العديد من الضحايا أيضاً، أليس كذلك؟

Yani onu partiye kadar izledin. Ve kaçınca da, Takip edip öldürdün.
إذن أنت تتبّعتها إلى الحفلة، وعندما هربت، قمت بتتبّعها ومن ثمّ قتلتها.

-Üç kişiyi öldürdün. -Tek yolu buydu.
لقد قتلتِ ثلاثة أشخاص، كانت الطريقة الوحيدة

Onları şu anda yaşamaktan vazgeçtiğin ülkenin iyiliği için öldürdün.
انت قتلتهم من اجل البلد التى ترفض العودة اليها الان

Lacey'yi, ona ilişkimizi anlattım diye mi öldürdün?
حتى قابلتها قتلتي لاسي؟ لأنني اخبرتها عنا؟

Sen onların peri masalı mefhumlarından birini öldürdün, tanrının gazabını, Brady'i ve eyalet meclisini her zaman senin üzerine salacaklar.
بطريقة ما ، أنت كذلك كما تعلم ، لقد قمت بقتل أحد مفاهيمهم فى حكاياتهم الخرافية و سوف يسقط

Onu sen öldürdün. Bunu bana söylemek zorundasın.
أعرف أنك فعلت هذا و أنك قمت بقتله لكن أخبرنى لماذا ؟

Anevrizmadan ölmem gerekiyordu ama bunun yerine beni sen öldürdün.
كان يُفترض بي أن أصاب بتمدد الأوعية الدموية، لكنّكَ قتلتني عوضَ ذلك

- Sen bir bebek, bir insan öldürdün mü hiç?
انك لم تقتل اي شخص اي شيئ, اليس كذلك يا كوفتش؟

evine ateş etti ve sen de onun yardımcısını öldürdün.
قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله

Ritchie'yi onlar öldürmedi, bebeğim. Sen öldürdün.
انهم لم يقتلوه ياصغيرتى, بل انت التى قتلتيه

Tuzağa düşürdüğün karın seni buldu ve sen de onu öldürdün.
زوجتك التي ورطتها تقوم بتعقبك و لتوقفها من فضحك تقوم بقتلها

Ancak gerçeği öğrendiğinde gerçekleri ortaya çıkarmasın diye onu öldürdün.
ولكن عندما اكتشف الحقيقة كان عليك قتله حتى لا يفضحك