| Ya da diyelim ki hapisten yeni çıkmışsın adam öldürmekten girmiştin... | Open Subtitles | أو لنقل إنك خرجت من السجن للتو، بتهمة قتل بدون عمد، |
| Tüm bu altı kişiyi öldürmekten... Birinci derece cinayetle... suçlu bulun. | Open Subtitles | انها مذنبة في قتل الستة جميعاً تهمة القتل من الدرجة الاولى |
| Lizzy'i kim öldürdüyse onu yakalamaya yaklaşan kişiyi de öldürmekten çekinmez. | Open Subtitles | لن يتردد في قتل الشخص الذي كان على وشك الايقاع به |
| Az öncekileri çıplak elle adam öldürmekten hoşlanan birine söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ هذا للتو لرجل يستمتِع بقتل الناس بيديه العاريتين |
| Böylece adam öldürmekten 9 sene daha yedim. Başka şeyler de vardı. | Open Subtitles | فنِلت 9 سنوات إضافية لقتل غير متعمّد و أشياء أخرى |
| George White ve arkadaşları oğlumu öldürmekten ne ceza aldılar biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا فعلوا لجورج وايت و أصدقائه بسبب قتل ابني ؟ |
| Benim gidip kendi işlevsiz ailemi birbirini öldürmekten alıkoymam lazım. | Open Subtitles | يجب أن اذهب لإيقاف عائلتي المختلة من قتل بعضها البعض. |
| Şimdi Edward gücü ele geçirmişken onu bütün düşmanlarını öldürmekten ne alıkoyacak? | Open Subtitles | الآن ادوارد استعاد قوته ماذا سيوقفه عن قتل كل أعدائه دفعة واحدة؟ |
| Beni öldürmek isteyen birini öldürmekten daha önemli ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي أكثر أهمية من قتل شخص ما يريدُ قتلي ؟ |
| Bazen adalete giden tek yolun öldürmekten geçtiğini anlaman için. | Open Subtitles | لتظهر لك أن قتل أحيانا هو الطريق الوحيد إلى العدالة. |
| Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
| Düşünceleri öldürmek, yılan öldürmekten zordur. Bir düşünceyi nasıl öldürürsün? | Open Subtitles | قتل الأفكار أصعب من قتل الأفاعي كيف ستقتل فكرة |
| 5 buçuk yıl hapis cezası, uyuşturucu satmaktan ve adam öldürmekten. | Open Subtitles | سجن خمسة أعوام و نصف لتهريب المخدرات و القتل غير العمد |
| Kendi hayatin veya kiz kardesinin hayati tehlikeye girerse öldürmekten çekinmeyeceksin. | Open Subtitles | وعندما تكون حياتك او حياة اختك لا يمكنك الخوف من القتل |
| İnsanlar öldürmekten hoşlandığımı sanıyorlar ama cinayet işlemek sadece bir eylem. | Open Subtitles | الناس يعتقدون أنّ القتل هُو ما أحبّه، بينما القتل مُجرّد فعل. |
| Aileni öldürmekten hüküm giyen adamlar bunu yapmaları için para aldıklarını söylediler. | Open Subtitles | الرجال الذين ادينوا بقتل عائلتك كلاهما قال انهما تلقيا المال لفعل ذلك |
| Jedi tapınağındaki bir saldırıdan sonra, Anakin Skywalker'ın genç padawan'ı kendisini, bombalardan sorumlu kişiyi öldürmekten sanık olarak buldu. | Open Subtitles | بعد الهجوم على معبد الجاداي , المتدربة الصغيرة لاناكين سكاي وكر وجدت نفسها متهمة بقتل الشخص المسئول عن التفجيرات |
| İnsanları severim. O nedenle, o pisliği öldürmekten başka bir çarem yok. | Open Subtitles | لهذا السبب فأننى لم املك اى خيار لقتل ابن العاهرة هذا |
| öldürmekten hoşlanmıyorum, ama bu benim işim. Birisi bunu yapmak zorunda. | Open Subtitles | لا أستمتع بالقتل ، بل هذه وظيفتي البعض عليهم القيام بذلك. |
| Paris'te polis öldürmekten,... ..Londra'da mücevher hırsızlığından,... ..Cologne'de adam öldürmekten aranıyor. | Open Subtitles | مطلوب لقتله شرطيا في باريس متهم بسرقة مجوهرات في لندن مطلوب أيضا لقتله شخصا في كولونيا |
| Jackson Mississipi'den Bay Charles Conklin'i öldürmekten. | Open Subtitles | لقتلك السيد تشارلز كونكلين جاكسون في الميسيسيبي |
| Sevgilinin kocası, adam öldürmekten içerideyken.. | Open Subtitles | عند دخول زوجك العزيز السجن للقتل بدون عمد، |
| Seni yavaşça öldürmekten zevk alacağım için utanıyorum. | Open Subtitles | أنا نوعا ما خجل أن اعترف بحقيقة اني سأستمتع بقتلك ببطء |
| Brett Hopper, Alberto Garza'yı öldürmekten tutuklusunuz. | Open Subtitles | بريت هوبر, مقبوض عليك لمقتل البيرتو غارزا. |
| Geçmişini ve zekanı göz önüne alırsak sağda solda insanları öldürmekten daha faydalı işler yapabilirsin. | Open Subtitles | وبما لديك من معلومات أساسية والفهم تستطيع القيام بما هو افضل من القيادة وقتل الناس |
| Çocuğu öldürmekten, on yıldan fazladır parmaklıklar ardında olan Hank Asher bu akşam evine kavuştu. | Open Subtitles | الليلة, هانك آشر الذى ظل خلف القضبان لأكثر من عشر سنوات متهماً بمقتل الطفل عاد لمنزله |
| Hani hangarda bizi insancıl bir şekilde öldürmekten söz etmiştin. | Open Subtitles | أتذكر ذلك الحديث في المستودع بشأن قتلنا بطريقة إنسانية؟ |
| Onun ismi Wakita Masako çalıştığı gece kulübündeki arkadaşını.... ...öldürmekten dolayı aranıyordu. | Open Subtitles | اسمها واكيتا ماساكو وكانت مطلوبة لقتلها زميلها عندما كانت تعمل في النادي الليلي |
| - Kardeşimi öldürmekten keyif aldın, değil mi? | Open Subtitles | لقد شعرت بالأثارة لقتلكَ أختي، أليسَ كذلك؟ |