"öldürmen için" - Translation from Turkish to Arabic

• لقتل
• لقتلي
• لتقتل
• لقتلها
• لتقتلني
• لتقتلي
• لكي تقتلني
• لتقتله
• لتقتلنى

Şimdi bana oğlumu öldürmen için kim gönderdi söyle yoksa... kafanın altındaki yastığı alacağım ve... son nefeslerini almanı sağlayacağım.
يخبرني الآن الذي أرسلت أنت لقتل إبني... أو أنا سآخذ تلك الوسادة من تحت رأسك... ويجعلهم الأخيرون النفس الذي تأخذ.

Burada durup seni, birini öldürmen için ikna etmeye çalıştığıma inanamıyorum.
لا اصدق هذا انا الذى اقف هنا واحاول اقناعك بالذهاب لقتل شخصا ما

Beni öldürmen için seni kim gönderdiyse, yanlış kızı göndermiş.
كائناً من كان الذي ارسلك لقتلي فقد ارسل الفتاة الخطأ

Sen bir katilsin yüzbaşı, seni buraya benim kurtarmaya çalıştığım insanları öldürmen için gönderdiler.
كـ قاتل يا كابتن ، أنت أرسلت هنا لتقتل الناس، بينما كنت أحاول إنقاذهم

Biri O'na bunu yapması için para ödemiş. Annemi öldürmen için seni kim tuttu?
هناكَ أحد إستأجره لقتلها من أستأجركَ لقتلها؟

Seni, beni öldürmen için göndermesi zekice değil. Çok aptalca lan.
إرسالك لتقتلني ليس بتصرف ذكيّ بل هو تصرّف غبيّ للغاية

Ne komik. Halfrek, seni Xander'ı öldürmen için çağırmadım.
أنا لم أستدعكِ لتقتلي ألكساندر اتصلت بكِ لأدعوكِ للزفافنا

Arsız olması son tüysüzünü öldürmen için yeterli mi?
إنها خطيره خطيره بما فيه الكفاية لقتل شبلها الأخير؟

Bu adamı öldürmen için seni kimin tuttuğu bilmem gerekiyor.
أريد أن أعرف , من أستأجرك لقتل هذا الشخص

Sana Başkan'ı öldürmen için vermişti. Eminim güçlüdür.
لقد أعطاكِ إيّاه لقتل الرئيس أنا واثق أنّه فعال

İranlılar, Amir'in sırları sattığını öğrendiler bu yüzden herkesi öldürmen için seni mi tuttular?
الإيرانيون اكتشفوا أن أمير كان يبع أسرارهم لذا فقد استأجروكِ لقتل الجميع؟

Beni ve diğer National City sakinlerini öldürmen için hiçbir sebep yok.
لا يوجد سبب لقتلي أو لقتل أيّ احد بالمدينة.

Biraz önce birisinin babamı öldürmen için seni tuttuğunu söyledin.
...قبــــل . قلت أن شخصا ما قام باستئجارك لقتل والدي

Beni öldürmen için seni gönderen adam herkesin doğası gereği günaha yatkın olduğunu sanıyor.
يظنّ ذلك الرجل الذي أرسلك لقتلي أنّ كلّ انسانٍ قابلٌ للفساد لأنّ الخطيئة من طبيعتهم

O yüzden mi beni öldürmen için seni buraya gönderdi?
هل هذا هو سبب إرسالك الى هنا لقتلي ؟

Onca şeyi bizi yolda öldürmen için atlattığımızı düşünmek istemem.
أكره فكرة كوننا نجونا من كلّ هذا لتقتل كلينا في حادث سير.

Herşey senin öldürmen için bir bahaneydi.
كل الرحلات كانت عذرا ً لك لتقتل

Onu öldürmen için çok iyi bir sebep olurdu sence de öyle değil mi?
سيكون ذلك دافعاً قوياً جداً لقتلها الا تعتقد ذلك؟

Biri beni öldürmen için tuttu seni. Kim o?
‫استأجرك أحدهم لتقتلني ‫من هو؟

Halfrek, seni Xander'ı öldürmen için çağırmadım. Seni düğünümüze davet etmek için çağırdım.
هالفريك , أنا لم أستدعك لتقتلي اكساندر اتصلت بكِ لأدعوكِ إلي الزفاف

Belki de Tanrı, beni öldürmen için göndermedi seni.
قد يكون الرب ارسلك هنا لا لكي تقتلني

Onu öldürmen için sana iki katını veririm!
سأعطيك ضعف ما دفعه لك لتقتله

Beni öldürmen için işini bayağı kolaylaştırıyorum.
أنا أقوم بتقدم كبير لك لتقتلنى