"ölmekten" - Translation from Turkish to Arabic

• الموت
• المَوت
• أن أموت
• الموتِ
• ان اموت

ölmekten korkmuyorum. Siz insanları ormanımdan kovmak için her şeyi yaparım.
أنا لا اخاف الموت أفعل أي شيئ لإخراج البشر من غابتي

Ve hızlı öğrenirim, hiçbir şey beni ürkütemez. ölmekten korkmam.
أنا أتعلم بسرعة و لا أخشى شيئاً لا أخشى الموت

Eğer ölmekten korkuyorsanız... hayatınızı, onu korumaya değer şekilde yaşamalısınız.
حسناً، إن كنت تخاف الموت فإن حياتك تستحق الحفاظ عليها

Dışarıdayken ölmekten korktuğu için tüm bunlardan caymış olmadığı ne malum?
كيف تعرف بانه تراجع عن الاعتراف لانه خاف من الموت خارجا؟

Hayattan bıkmışsın ama ölmekten korkuyorsun.
أنت مُتعِب مِنْ الحياةِ لكن خائف من المَوت

Sanırım bir cadı olarak yakılmak donarak ölmekten daha iyidir.
أعتقد بأن الموت حرقاً كساحره أفضل من التجمد حتى الموت

Miadını doldurdun. Senin için ölmekten başka yapacak bir şey kalmadı.
‫لقد تجاوزت مرحلة فائدتك ‫لم يبق لك شيء لتفعله سوى الموت

ölmekten korkmuyorum, ama bunun için yaşamak zorunda olduğum bir şey var.
لستُ خائفاً من الموت لكن اتضح أنني أمتلك شيئًا لأعيش من أجله

Eğer bu dokuyu ölmekten kurtarabilseydik ya da yeniden canlanmasını sağlayabilseydik gerçekten çok harika olurdu.
في الواقع سيكون أمراً رائعاً حقاً، إذا كان يمكن أن نوقف هذا النسيج المتموت من الموت أو أن نساعده على التجدد.

Pekâlâ, insanlar ölmekten çok, böceklerden korkar.
يخاف الناس الحشرات أكثر من خوفهم من الموت.

Gezginler, ısı yaymak ve nemi geri kazanmak amacıyla özel dar kostümler giydikleri için susuzluktan ölmekten endişelenmiyorlar.
يرتديان حلّتين خاصتين شديدتي الإحكام لدرء لفحة الحرّ وحفظ قطرات الرطوبة، لم تهاجم هواجس الموت عطشًا خَلَد المرتحليْن.

Yokebel ve beni taşlar arasında ölmekten kurtaran bir köle için.
من أجل عبد قام بإنقاذ يوشيبل و إنقاذي من الموت بين كتل الأحجار

Eğer ölmekten korkuyorsan.. hayatının geri kalanını korku içinde geçireceksin..
إن كنت خائفا من الموت كان ينبغي أن تعيش في مكان آخر

Detoksa girdin çünkü ölmekten korkuyordun.
لقد تخلّصت من السموم لأنّك خائف من الموت.

Hep alkol dolu bir mideyle, bir kaldırım kenarında ölmekten korkardım.
كنت دائما اخشى الموت فى الحضيض متخما بالخمر

Güçlü sözler. ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum.
كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم

Eğer ölmekten korkuyorsan ve hayata sarılıyorsan, hayatını almaya çalışan şeytanları görürsün.
إن كنت خائفاً من الموت ، وتظل صامداً سترى الشياطين يمزقون حياتك إلى طريق آخر

Burada yabancıların arasında ölmekten korkuyorum.
أنا خائف من الموت هنا بين كل هؤلاء الغرباء

ölmekten korkmuyorum.
لَستُ خائِفاُ مِنَ المَوت

Beraber normal bir hayat geçirmek güzel olurdu, ama ölmekten korkuyorum.
سيكون ظريفاً لو حظينا بحياة طبيعية معاً لكني أخافُ أن أموت

Eğer benim gibi düşünseydi acılar içinde yaşamanın ölmekten daha az kötü olduğunu bilirdi.
لو كان يفكّر مثلي... لعرفَ أنَّ العيشَ في عالمٍ بائس أقلُّ سوءاً من الموتِ فيه

Senle ölmek bu zehirden ölmekten iyi.
من الافضل ان اموت معكى عن ان اموت بسم الفئران