Geri kalan ömrümü hapiste geçirmek istemedim bu yüzden tüm sermayemi buraya aktardım. | Open Subtitles | لم أرغب أن أمضي بقية حياتي بالسجن لهذا نقلت بقية أموالي إلى هنا |
Eğer beni reddedersen kalan kısa ömrümü Cleveland'da kalan, harika İngiliz aksanlı, çekici, eğlenceli ve mükemmel kadını bulmak için harcayacağım. | Open Subtitles | إذا قمت بتشغيل لي أسفل، أنا ستعمل لديك لقضاء بقية حياتي القصيرة في محاولة للعثور على آخر مذهلة، فرحان، امرأة رهيبة |
Şüpheli sırasına girip 25 dolar kazanmak uğruna ömrümü hapislerde çürüteceğim. | Open Subtitles | ،25دولاراً لأكون في طابور المتهمين والآن سأقضي بقية حياتي في السجن |
İnsan kaderini değiştirebilir. ömrümü bir hiç olarak geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | الرجل يمكنه تغيير قدره ولن أمضى بقية حياتى كنكرة |
Evet, kalan ömrümü bir Battlestar'da harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | حقاً , حسناً .. أنا فقط لا أرى نفسى أقضى بقية حياتى على متن مركبة فضاء |
ömrümü birlikte geçirmek isteyeceğim birini buldum, ve sonsuza kadar bırakmayacağım. | Open Subtitles | وَجدتُ شخصا أريد قضاء بقية عمري معه. وسَأَمْسكُ بها إلى الأبد. |
İkisinin de kalbini kırmayı üstlendiğinize göre kalan tüm ömrümü alsa bile ikinizi ayıracağım. | Open Subtitles | لكن ، ولأنكما أخذتما على عاتقيكما إيذاء كليهما لو تطلب الأمر مني بقية حياتي سأقوم بالتفريق بينكما أنتما الإثنان |
Ama kabul edersen, ömrümü senin için diğer yıldızları yakalamaya çalışarak geçireceğim. | Open Subtitles | لكن إذا أنت سَتَقْبلُه، أنا سَأَصْرفُ حياتَي تُطاردُ أسفل بقيّتهم لَك. |
Bir zamanlar kalan ömrümü onunla geçirmeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت ذات مرة أنني أرغب في قضاء بقية حياتي معه |
O ömrümü birlikte geçirebileceğim biri. Anlıyor musun? | Open Subtitles | إنّها أمرأة أستطيع تصوّر نفسي أمضي بقية حياتي معها، أتعرف؟ |
Teklifinle ilgileniyorum ama ömrümü bir Amerikan hapishanesinde geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | بينما أنا مهتم بإقتراحك، لكني غير مهتم بقضاء بقية حياتي في سجن أمريكي. |
Orada öyle dururken fark ettim ki bütün ömrümü, her küçük kızı "Acaba benim kızım mı?" diye merak ederek geçiremem. | Open Subtitles | أدركت شيئاً وأنا في مركز التسوّق .. لا أستطيع أن أقضي بقية حياتي وأنا أتسائل عند رؤية أيّ فتاة ما إذا كانت إبنتي |
Babamın yaşamı pahasına koruduğu biri o. Ben de ömrümü, o değerli kişiyi korumakla geçireceğim. | Open Subtitles | لأن والدي ضحى بحياته ليظل هذا الشخص حيًا، فسأقضي بقية حياتي لأحمي هذه الحياة الثمينة |
Ben ömrümü beni sevenle geçirmek üzereyim: | Open Subtitles | انا فقط ساقضى بقية حياتى مع الشخص الذى يحبنى |
ömrümü bu Allah'ın cezası yerde geçiremem! | Open Subtitles | لن أقضى بقية حياتى فى هذا الهُراء |
..ömrümü iyiliğe adayacağım. | Open Subtitles | . سوف أستغل بقية حياتى فى عمل الخير |
Efendim, bu kalan tüm ömrümü alsa da bu iyiliğinizin karşılığını size vereceğim. | Open Subtitles | سيدي، ولو أخذ مني ذلك بقية عمري سأسدد لك |
Tamam be, ömrümü sana patates yaparak geçirecek değilim. | Open Subtitles | حسنا، لن أقضي بقية عمري أطبخ لك البطاطس |
Tamam be, ömrümü sana patates yaparak geçirecek değilim. | Open Subtitles | حسنا، لن أقضي بقية عمري أطبخ لك البطاطس |
İkisinin de kalbini kırmayı üstlendiğinize göre kalan tüm ömrümü alsa bile ikinizi ayıracağım. | Open Subtitles | لكن ، ولأنكما أخذتما على عاتقيكما إيذاء كليهما لو تطلب الأمر مني بقية حياتي سأقوم بالتفريق بينكما أنتما الإثنان |
Şimdi mutlu olmasını sağlamanız için size bütün ömrümü sunarım. | Open Subtitles | أَعطي حياتَي إليك لتفعل بها كما تشاء إذا رأيت أنّها سعيدةُ الآن. |