Önümüzdeki yarım saat boyunca görüp, duyduklarınızı biz kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | خلال النصف ساعة القادمة ، سنتحكم بما تراه هنا |
Jack, bu kadar zamanımız olduğunu sanmıyorum. Önümüzdeki yarım saat içerisinde kıza benzeyen bir ajan bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نجد عميلة خلال النصف ساعة القادمة |
sonra müdire beni bilgisayara götürecek, ve paraın Önümüzdeki yarım saat içerisinde para yatırılıp yatırılmadığını kontrol edecek. | Open Subtitles | وستقوم بالتدقيق لي إن وصلت تلك النقوم في النصف ساعة القادمة |
Pekala, Önümüzdeki yarım saat boyunca... sıkışmış olacak ilk 10 sürü işte burada. | Open Subtitles | امرأة: حسنا، وهنا أول الكثير من 10 في الطابق السفلي التي سوف تكون محشورة لمدة النصف ساعة القادمة. |
Önümüzdeki yarım saat içerisinde bu çivileri çıkarmış olmak istiyorum. -CT istiyorum. | Open Subtitles | أريد نزع هذه المسامير خلال النصف ساعة القادمة، أحتاج أشعة مقطعيّة |
Önümüzdeki yarım saat içinde falan, uyanıp konuşacaktır, muhtemelen. Ah! | Open Subtitles | على الأرجح أنه سيستقظ و يتحدث خلال النصف ساعة المقبلة أو أكثر |
İlk Çin uçak gemisi, Önümüzdeki yarım saat içinde 12 millik karasuları sınırına varacak. | Open Subtitles | ستصل أول حاملة طائرة إلى حاجز الـ20 كم خلال النصف ساعة المقبلة. |
Önümüzdeki yarım saat içinde bir elbiseyle ilgili bir karar vermem lazım ama model gelmemiş. | Open Subtitles | يجب عليّ إتخاذ قرار خلال النصف ساعة المُقبلة عن فستان لإصدارة المجلّة الجديدة، والعارضة لمْ تأتِ. |