"önündeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمامك
        
    • امام
        
    • أمامه
        
    • امامك
        
    • مقدمة
        
    • أمام
        
    • أمامها
        
    • بخارج
        
    • أمامكِ
        
    • منكم القراءات التي
        
    • الأمر في السابق
        
    Artık önemli olan tek şey, önündeki savaşta mücadele etmek. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يهم الآن هو خوض الحرب التي أمامك
    önündeki şartlarla karşılaşır ve devam edersiniz. TED تواجه الظروف الماثلة أمامك وتمضي قدماً.
    Gözünün önündeki eli bile göremiyorsun. Open Subtitles مشطنا هذه الأجزاء لن تستطيع رؤية يدك امام وجهك
    Hadi Pantheon'a ve onun önündeki Piazza della Rotonda'ya bakalım. TED دعونا ننظر إلى البانثيون و ساحة ديلا روتوندا التي أمامه.
    Bu arada Scorpio, önündeki panelden ekranı durdurabilir yakınlaştırabilir ya da geri sarabilirsin. Open Subtitles بالمناسبه , ايها العقرب يمكنك ان تثبت الصوره على الشاشه او تقربها باستخدام لوحه التشغيل التى امامك
    Bileğinizi büktüğünüzde bacağınızın önündeki kaslar kasılır, aynı anda bacağınızın arkasındaki kaslar da esner. TED عندما تثنون كاحلكم، تنقبض عضلات مقدمة الساق لديكم، بالتزامن مع ارتخاء عضلات ساقكم الخلفية.
    Dolayısıyla senin önündeki şarabı seçemeyeceğim açık. Open Subtitles لذا فأنا لا يمكننى أن أختار النبيذ الذى أمامك
    Hayatta yapabileceğin tek şey önündeki problemi çözmekti. Open Subtitles كل ما يمكنك عمله فى هذه ال هو أن تحل المشكلة التى تقف أمامك.
    önündeki kristallerde bilinen 28 galaksideki onlarca dünyanın tüm edebiyatı ve bilimi yer alıyor. Open Subtitles ستجد في البلورات أمامك مجموع كل الأدب والوقائع العلمية من 12 عالماً آخر موزّعاً في 28 مجرّة معروفة
    Gerçekten bu uçağa bomba sokabileceklerini düşünüyor musun? Evet, önündeki o adam bombanın gerçek olmadığını düşünüyor. Open Subtitles نعم.هذا الرجل الذي أمامك لا يعتقد أنها حقيقية
    önündeki uzun hayata hemen şimdi onu harika kılarak başlayabilirsin. Open Subtitles فحياتك مازالت طويلة أمامك و يمكنك البدأ فى أن تجعليها رائعة و من الآن
    Hemen önündeki alkollü içkiler bölümüne doğru yürü. Arkaya geç ve kapıyı kilitle. Open Subtitles اختبئ بمحل الخمور الذى أمامك ، اذهب لللقاع و أغلق الباب خلفك
    Öğrendim ki, eğer bir hayalin peşinden giderseniz, özellikle plastik göğüslü birinin, o zaman gözlerinizin önündeki gerçek güzelliği kaçırabilirsiniz. Open Subtitles تعلمت ان كنت تطارد حلم خصوصاً الصدور البلاستيكيه ربما تفقد الجمال الحقيقي امام عينيك
    Öğrendim ki, eğer bir hayalin peşinden giderseniz, özellikle plastik göğüslü birinin, o zaman gözlerinizin önündeki gerçek güzelliği kaçırabilirsiniz. Open Subtitles تعلمت ان كنت تطارد حلم خصوصاً الصدور البلاستيكيه ربما تفقد الجمال الحقيقي امام عينيك
    Demek ki 5 yıl önce pansiyonun önündeki planör Marge'ın değildi. Open Subtitles إذن لم تكن الطائرة المركونه امام الكوخ منذ خمس سنوات تخص مارج
    Akıllı bir oyuncu her zaman sağlam bir el tutmayı başarır ve önündeki her fişe baktıkça aklını kaybeder. Open Subtitles اللاعب الذكي بامكانه أن يكسر قوة أوراق منافسه ثم يقوم بالهجوم و يفقد عقله مع كل فيش يظهر أمامه
    önündeki minibüsü takip ediyor[ses net değil]. TED وانه يقود و يتجاوز تلك الشاحنة من أمامه.
    Mat dört hamle sonra önündeki pozisyondan itibaren. Open Subtitles كش مات في النقلة الرابعة من هذا الوضع الذي امامك
    Her sıranın en önündeki, onları benim masama getirin, lütfen. Open Subtitles الطلاب الذين فى مقدمة كل صف يجلبوهم إلى مكتبي
    Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. TED اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية.
    önündeki ufak bot ise, 80 yıl sonra Kristof Kolomb'un içinde Atlantik'i geçtiği gemi. TED والقارب الصغير أمامها هو الذي صنع بعد 80 عام والذي ابحر فيه كريستوفر كولومبوس عبر الاطلنطي
    Kaçmamı engelleyen şey kapının önündeki dedektifler değil. Open Subtitles هؤلاء العملاء الذين بخارج الباب هُم مُتواجدون هنا لمنعي من الهرب.
    Ne? Gözünün önündeki şeyleri bile fark edemiyorsun, değil mi? Open Subtitles لا ترين أبداً ما هو أمامكِ ، أليس كذلك ؟
    Gözünüzün önündeki semalari her aptal okuyabilir. Open Subtitles من يستطيع أن يقرأ منكم القراءات التي على شاشة الخوذة
    "Gözlerimin önündeki bir gölge gibi." Open Subtitles "ظلّ كما كان الأمر في السابق عيوني"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more