Neredeyse Bay Wilson'ın ölmeden önce hep yaptığı gibi depoda uyuduğunu sanacağım. | Open Subtitles | حتى أنني أكاد أتوقع أن يكون السيد ويلسون نائماً في غرفة البضائع كما كان يفعل دائماً قبل موته |
- Daha önce hep işe yaradı. | Open Subtitles | عزيزتي .. بالطبع. لقد كان ينجح دائماً قبل ذلك. |
Birileri size zarar vermeden önce hep bunu söyler zaten. | Open Subtitles | هذا ما يقوله الناس دائماً قبل أن يُؤذونك. |
Korkacak bir şey yok. Yola çıkmadan önce hep huzursuz olursun zaten. | Open Subtitles | لا داعي للخوف، أنتِ حريصة دائماً قبل السفر |
Karım doğumdan önce hep aşerirdi. | Open Subtitles | كانت زوجتي تجوع دوماً قبل أن تنفجر |
Çatışma başlamadan önce hep böyle diyorsun. Tanrım. | Open Subtitles | -هذا ما تقوله دوماً قبل أن يبدأ إطلاق النار . |
Uyku tutmadı. Anasının Kuzusu'ndan önce hep böyle olurum. | Open Subtitles | لم أتمكن من النوم أصبح هكذا دائماً قبل "ماذربوي" |
"Şafaktan önce hep karanlık olur." dedikten sonra beni öperdi. | Open Subtitles | "هو أظلمُ دائماً قبل الفجر." وبعدها يقبّلُني. |
Kahvaltıdan önce hep böyle olurum. | Open Subtitles | أبدو كهذا دائماً قبل أن أفطر. |
- Yatmadan önce hep konuşurduk. | Open Subtitles | نَتكلّمُ دائماً قبل السريرِ. |