"önce sadece" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقط قبل
        
    • فحسب قبل
        
    • واحدة قبل
        
    • في البداية كنت
        
    • أكتشف فقط
        
    Her şey değişmeden önce sadece birkaç iyi senem oldu. Open Subtitles لقد حضيت بعامين جيدين فقط قبل أن يتغير كل شيء
    Maalesef kat planın yok ve alarm çalmadan önce, sadece bir katı arama zamanın var. TED لسوء الحظ لاتملك خريطة للطابق، وسيكون وقتك كافي للبحث داخل طابق واحد فقط قبل أن تنطلق صافرة الإنذار.
    Onlar arabayı ele geçirmeden önce sadece 10 saniyemiz kalır. Open Subtitles ربما تكون لدينا عشر ثوان فقط قبل أن يستطيعوا السيطرة عليه
    Henüz yok ama inmeden önce sadece sekiz saatlik bir uçuş zamanımız var. Open Subtitles ليس بعد، ولكننا لدينا 8 ساعات من الطيران فحسب قبل أن نضطر للهبوط.
    Gitmeden önce sadece bir saniyeliğine gözlerini kapat, tamam mı? Open Subtitles أغمض عينيك للحظة واحدة قبل أن تذهب موافق
    önce sadece renkleri ve ışıkları görebiliyordum ama sonra giderek hepsini kaybettim ve kör oldum. Open Subtitles في البداية كنت قادرة على رؤيت الضوء والألوان لكن بشكل تدريجي صرت عمياء تماما
    Az önce sadece Malcolm Merlyn'in hayatta olmadığını aynı zamanda kız kardeşimi öldürdüğünü öğrendim. Open Subtitles لم أكتشف فقط أن (مالكولم ميرلن) حيّ، بل وأنّه قتل أختي.
    Ama sürüler, o destansı yolculuklarına devam etmeden önce sadece birkaç ay kalırlar. Open Subtitles ،لكن تظلّ القطعان لبضعة أشهر فقط قبل الاستمرار في رحلتهم الملاحميّة
    Bunun anlamı, tekrar öldürmesinden önce sadece bir günümüz olduğudur. Open Subtitles مما يعنى انه امامنا يوم واحد فقط قبل ان تقتل ثانية
    Sistem kilitlenmeden önce sadece bir deneme hakkı kaldı. Open Subtitles لا أدري بقيت أمامنا محاولة واحدة فقط قبل إقفال النظام علينا
    Beyin hasarı başlamadan önce sadece bir dakikanız var. Open Subtitles لديك دقيقة واحدة فقط قبل أن يبدأ تلف في الدماغ
    - Ve eğer o düşükleri yapmasaydın onlar senin kalbini çıkarmadan önce sadece dokuz günlüğüne anne olacaktın! Open Subtitles إن لم تجهضي لأصبحت اماً لـ 9 أيام فقط قبل أن يقطعوا قلبك
    Bu arada okula gitmeden önce sadece iki gün evde olacaksın ve ben odanda kalmaya devam edeceğim. Open Subtitles بالمناسبة، حيث أنكِ ستبقين في البيت ليومين فقط قبل أن ترحلي للجامعة سأظل مقيمًا في حجرتك
    Yaşlı bir dişi fil orada 25 yıl önce sadece bir kez bulunmuş olsa bile en kurak mevsimde suyu nerede bulacağını hatırlayabilir. Open Subtitles و فيل أنثى عجوز , زعيمة لقطيعها يمكنها تذكر مكان المياه في أكثر المواسم جفافا حتى لو كانت في ذلك المكان لمرة واحدة فقط قبل نصف قرن مضى
    Çavuş Harriman öldürülmeden önce sadece 2 köstebek rapor etti. Open Subtitles الرقيب [ هريمن ] أبلغ عن دخيلان فقط , قبل أن يُقتل
    Ben' i beyzboldan almadan önce sadece bir saatimiz var. Open Subtitles أمامنا ساعة فقط قبل أن نقل (بين) من كرة القاعدة
    Pekâlâ, İskoçya'ya gitmeden önce sadece dokuz günümüz var yani çabuk olmalıyız. Open Subtitles لدينا 9 أيام فقط قبل أن نرحل إلى أسكوتلندا -لذا يجب أن نتصرف سريعاً
    O yaralı var önce sadece zaman meselesiydi. Open Subtitles لقد كانت مسألة وقت فقط قبل أن تصاب
    Üzgünüm, bir sonraki toplantıdan önce sadece bir saatim var. Open Subtitles آسفة, لدي ساعة فحسب قبل اجتماعي المقبل
    Dönmeden önce sadece 10 dakikam var. Open Subtitles لدي 10 دقائق فحسب قبل أن أغادر ثانية
    Gitmeden önce sadece bir saniyeliğine gözlerini kapat, tamam mı? Open Subtitles أغمض عينيك للحظة واحدة قبل أن تذهب موافق
    önce sadece mağazadakiler öyle sanıyordum, ama Angela öldürülünce hepsinin tehlikeli olduğunu anladım. Open Subtitles في البداية كنت أعتقد أنها كانت فقط التي بالمتجر, لكن بعد مقتل (أنجيلا), أدركتُ أنها تستطيع الوصول لأي مكان
    Az önce sadece Malcolm Merlyn'in hayatta olmadığını aynı zamanda kız kardeşimi öldürdüğünü öğrendim. Open Subtitles لم أكتشف فقط أن (مالكولم ميرلن) حيّ، بل وأنّه قتل أختي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more