"öncekinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبله
        
    • سابقه
        
    • ذي قبل
        
    • تسبقها
        
    • سبقه
        
    • سبقتها
        
    • عليه من قبل
        
    • سابقاتها
        
    • من الأخرى
        
    • وقتٍ مضى
        
    • من القديمة
        
    • مما كانت
        
    • كانت عليه قبل
        
    • التي قبلها
        
    • ذى قبل
        
    Sence de her günümüz bir öncekinden daha iyi değil mi? Open Subtitles ألا تعتقد أن كل يوم لنا افضل من الذي قبله ؟
    Düşünüyorum da, geçtiğimiz her yemek kulesi, bir öncekinden daha güçlüydü. Open Subtitles أنا أفكر أنا كل حجر يعطكي طاقة أكبر من الذي قبله
    Bu zincirdeki her kral bir öncekinden daha küçüktü. Open Subtitles كل ملك في هذه السلالة كان أصغر حجماً من سابقه
    Lois, babanın ortamına uymaya çalıştım ama öncekinden bile kötüydü. Open Subtitles حاولت التأقلم مع صحبة والدك ولكنها تسوء عن ذي قبل
    Başlarda, her mücadele bir öncekinden farklı geldi. Open Subtitles في البداية، كلّ معاناة تبدو مختلفة عن المعاناة التي تسبقها.
    Her biri bir öncekinden daha çok insan öldürmeye çalışıyor. Open Subtitles كل واحد يحاول التفوق على عدد القتلى الخاص بمن سبقه
    Isınıp şişerler ve birbiri etrafında her biri bir öncekinden daha yakın olan, sarmal birkaç geçiş yaparlar. Open Subtitles ترتفع حرارتهم وتنتفخ وتصبح حلزونية حول بعضها البعض يحاولون الإقتراب أكثر من مرة وفي كل مرة أقرب من التي سبقتها
    Her bölme kendisinden öncekinden 10 kat daha fazla akım kaydediyor. Open Subtitles حيث كل مقياس يقوم بتسجيل شدة تيار كهربائي يعادل عشرة أضعاف المقياس الذي قبله
    Eve getirdiğin her disk bir öncekinden önemli görünecek. Open Subtitles سيبدو كل قرصٍ مدمج تجلبه للمنزل أكثر أهمية من الذي قبله
    Doğrusu burada gördüğümüz herkes bir öncekinden daha aykırıydı. Open Subtitles في الواقع، فإن كل فرد منهم قابلناه يبدو أكثر غرابة من سابقه
    Ama, yeni arkadaşlar edindim ve bazı yönlerden bu dönem, öncekinden daha iyi geçecek. Open Subtitles وبأي طريقة, كونت بعض الأصدقاء و بطرق ما سيكون هذا الفصل الدراسي أفضل من سابقه
    Yıldızlar her üretimde, bir öncekinden daha ağır elementler oluşturarak patladı ve yeniden doğdu. Open Subtitles تنفجر النجوم وتولد من جديد. كل جيل بعناصر أثقل من سابقه.
    Ama tabii bu onlara sadece geçici rahatlık sağlıyor, çünkü öncekinden daha sert bir şekilde çıkıyorlar. TED لكن هذا يعطيهن راحة مؤقتة، لأنها تصبح أكثر إيلامًا من ذي قبل.
    Bugün ise bir konteyner gemisi 150,000 ton yük taşıyabiliyor. Daha az sayıda bir mürettebatla, öncekinden daha hızlı boşaltılabiliyor. TED أما اليوم فإن سفينة الحاويات تستطيع أن تحمل مئة وخمسون ألف طن . يمكن أن تعمل بطاقم أصغر، وتُفرّغ أسرع من ذي قبل.
    ama doğrusu bütün bunlar benim için bile acayipti ve inandırıcı değildi ve sonunda eve döndüğümde kafam öncekinden de karışıktı. TED ولكن لأكون صريحة، الأمر كله كان غريبًا وغير حاسم بالنسبة لي، وبالنهاية، عدت إلى وطني، أكثر حيرة من ذي قبل.
    10. 10, ve her biri bir öncekinden daha yetersizdi. Open Subtitles كم مربية قابلتي اليوم؟ عشر، عشر مربيات و كلاً منهن أقل كفاءة ممن تسبقها
    Çıkardıkları her film bir öncekinden daha iğrenç oluyor. Open Subtitles كل فيلم يطلقونه يبدو أكثر ترويع من الذي سبقه
    Bu yüzden her sevgilim bir öncekinden daha ateşli oldu. Open Subtitles لهذا السبب كلّ حبيبة من حبيباتي كانت أكثر إثارة من التي سبقتها
    öncekinden de beter durumdalar. Bayıldım buna. Open Subtitles انهم اسوء من مما كانوا عليه من قبل احب ذلك
    Ama bu, öncekinden farklı. Open Subtitles لكنّ قوّة هذه تختلف عن سابقاتها
    Her biri, bir öncekinden daha düşük seviyedeki, yarım düzine TV kanalları arasında gitti geldi... Open Subtitles و قد تخبط ما بين نصف دستة من الوظائف لدى شبكات الأخبار حيث كل واحدة منها أكثر من الأخرى وُطِيَّاً
    Şimdi, partinin sana öncekinden daha fazla ihtiyacı var. Open Subtitles إن الحزب بحاجة إلى قيادتك الآن أكثر من أي وقتٍ مضى
    öncekinden daha büyük ve daha güçlü bir değirmen çarkı inşa etmeyi hayal ediyordu. Open Subtitles لقد حَلِم به أن يبني عجلة طاخونة أكبر وأقوى من القديمة
    Ama babam seanslardan sonra öncekinden daha kötü olduğunu söylemişti. Open Subtitles لكن أبي قال أنها خرجت من الجلسات تترنحك أسوء مما كانت
    Bir saat öncekinden çok daha güzel. Open Subtitles هي أفضل كثيرا من ما كانت عليه قبل حوالي ساعة من الآن
    Fakat her hayat bir öncekinden daha karmaşık ve her ölüm bir öncekinden daha acı verici. Open Subtitles ولكن كل حياة اكثر تعقيداً من التي قبلها وكل موت أكثر ألماً من الذي قبله
    Tamam, sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. Open Subtitles حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more