Sence de her günümüz bir öncekinden daha iyi değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن كل يوم لنا افضل من الذي قبله ؟ |
Düşünüyorum da, geçtiğimiz her yemek kulesi, bir öncekinden daha güçlüydü. | Open Subtitles | أنا أفكر أنا كل حجر يعطكي طاقة أكبر من الذي قبله |
Bu zincirdeki her kral bir öncekinden daha küçüktü. | Open Subtitles | كل ملك في هذه السلالة كان أصغر حجماً من سابقه |
Lois, babanın ortamına uymaya çalıştım ama öncekinden bile kötüydü. | Open Subtitles | حاولت التأقلم مع صحبة والدك ولكنها تسوء عن ذي قبل |
Başlarda, her mücadele bir öncekinden farklı geldi. | Open Subtitles | في البداية، كلّ معاناة تبدو مختلفة عن المعاناة التي تسبقها. |
Her biri bir öncekinden daha çok insan öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | كل واحد يحاول التفوق على عدد القتلى الخاص بمن سبقه |
Isınıp şişerler ve birbiri etrafında her biri bir öncekinden daha yakın olan, sarmal birkaç geçiş yaparlar. | Open Subtitles | ترتفع حرارتهم وتنتفخ وتصبح حلزونية حول بعضها البعض يحاولون الإقتراب أكثر من مرة وفي كل مرة أقرب من التي سبقتها |
Her bölme kendisinden öncekinden 10 kat daha fazla akım kaydediyor. | Open Subtitles | حيث كل مقياس يقوم بتسجيل شدة تيار كهربائي يعادل عشرة أضعاف المقياس الذي قبله |
Eve getirdiğin her disk bir öncekinden önemli görünecek. | Open Subtitles | سيبدو كل قرصٍ مدمج تجلبه للمنزل أكثر أهمية من الذي قبله |
Doğrusu burada gördüğümüz herkes bir öncekinden daha aykırıydı. | Open Subtitles | في الواقع، فإن كل فرد منهم قابلناه يبدو أكثر غرابة من سابقه |
Ama, yeni arkadaşlar edindim ve bazı yönlerden bu dönem, öncekinden daha iyi geçecek. | Open Subtitles | وبأي طريقة, كونت بعض الأصدقاء و بطرق ما سيكون هذا الفصل الدراسي أفضل من سابقه |
Yıldızlar her üretimde, bir öncekinden daha ağır elementler oluşturarak patladı ve yeniden doğdu. | Open Subtitles | تنفجر النجوم وتولد من جديد. كل جيل بعناصر أثقل من سابقه. |
Ama tabii bu onlara sadece geçici rahatlık sağlıyor, çünkü öncekinden daha sert bir şekilde çıkıyorlar. | TED | لكن هذا يعطيهن راحة مؤقتة، لأنها تصبح أكثر إيلامًا من ذي قبل. |
Bugün ise bir konteyner gemisi 150,000 ton yük taşıyabiliyor. Daha az sayıda bir mürettebatla, öncekinden daha hızlı boşaltılabiliyor. | TED | أما اليوم فإن سفينة الحاويات تستطيع أن تحمل مئة وخمسون ألف طن . يمكن أن تعمل بطاقم أصغر، وتُفرّغ أسرع من ذي قبل. |
ama doğrusu bütün bunlar benim için bile acayipti ve inandırıcı değildi ve sonunda eve döndüğümde kafam öncekinden de karışıktı. | TED | ولكن لأكون صريحة، الأمر كله كان غريبًا وغير حاسم بالنسبة لي، وبالنهاية، عدت إلى وطني، أكثر حيرة من ذي قبل. |
10. 10, ve her biri bir öncekinden daha yetersizdi. | Open Subtitles | كم مربية قابلتي اليوم؟ عشر، عشر مربيات و كلاً منهن أقل كفاءة ممن تسبقها |
Çıkardıkları her film bir öncekinden daha iğrenç oluyor. | Open Subtitles | كل فيلم يطلقونه يبدو أكثر ترويع من الذي سبقه |
Bu yüzden her sevgilim bir öncekinden daha ateşli oldu. | Open Subtitles | لهذا السبب كلّ حبيبة من حبيباتي كانت أكثر إثارة من التي سبقتها |
öncekinden de beter durumdalar. Bayıldım buna. | Open Subtitles | انهم اسوء من مما كانوا عليه من قبل احب ذلك |
Ama bu, öncekinden farklı. | Open Subtitles | لكنّ قوّة هذه تختلف عن سابقاتها |
Her biri, bir öncekinden daha düşük seviyedeki, yarım düzine TV kanalları arasında gitti geldi... | Open Subtitles | و قد تخبط ما بين نصف دستة من الوظائف لدى شبكات الأخبار حيث كل واحدة منها أكثر من الأخرى وُطِيَّاً |
Şimdi, partinin sana öncekinden daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | إن الحزب بحاجة إلى قيادتك الآن أكثر من أي وقتٍ مضى |
öncekinden daha büyük ve daha güçlü bir değirmen çarkı inşa etmeyi hayal ediyordu. | Open Subtitles | لقد حَلِم به أن يبني عجلة طاخونة أكبر وأقوى من القديمة |
Ama babam seanslardan sonra öncekinden daha kötü olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لكن أبي قال أنها خرجت من الجلسات تترنحك أسوء مما كانت |
Bir saat öncekinden çok daha güzel. | Open Subtitles | هي أفضل كثيرا من ما كانت عليه قبل حوالي ساعة من الآن |
Fakat her hayat bir öncekinden daha karmaşık ve her ölüm bir öncekinden daha acı verici. | Open Subtitles | ولكن كل حياة اكثر تعقيداً من التي قبلها وكل موت أكثر ألماً من الذي قبله |
Tamam, sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل |