Afganistan'daki müdahalemize dair en üzücü olan şeylerden biri önceliklerimizi uyumsuz bir şekilde belirlemiş olmamız. | TED | فواحدة من الامور المحزنة التي تؤطر تدخلنا في أفغانستان هو ان أولوياتنا لا تملك اي نسق من التنسيق المشترك |
Dünyanın bütün zamanına sahip olmadığımızı farkettiğimizde önceliklerimizi daha net bir şekilde görmeye başlarız. Önemsiz olaylara daha az dikkate alırız. | TED | عندما ندرك أننا لا نملك كل الوقت الموجود في العالم. تتجلى أمامنا أولوياتنا بوضوح. لا نعير أدنى اهتمام للمسائل التافهة. |
önceliklerimizi açığa kavuşturmalıyız. Bu asla parayla ilgili değildi. | Open Subtitles | علينا النظر إلى أولوياتنا والتي لم تكن المال أبدًا |
önceliklerimizi unutmuş gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | يبدو بأنك فقدت كل إحساسك بأولوياتنا |
önceliklerimizi düşünün. | Open Subtitles | فكّرا بأولوياتنا |
Kötü bir etkisi olabilir ama olanlardan sonra önceliklerimizi düşünmemiz lazım. | Open Subtitles | قد يكون حاد، ولكن بعد كل ما حدث للتو، نحن بحاجة للتفكير في أولوياتنا. |
Bu buluşmanın nedeni orta noktada buluşup, önceliklerimizi netleştirmek. | Open Subtitles | الهدف من هذا الإجتماع ... هو التوافق فيما بيننا ونحدد أولوياتنا |
önceliklerimizi açığa kavuşturmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول أن ابقي أولوياتنا واضحة |
Bence toplum olarak önceliklerimizi şaşırmış durumdayız. | Open Subtitles | أشعر أننا كمجتمع أولوياتنا مشوشة صحيح؟ |
Açık bir şekilde diğer önceliklerimizi belirttim. | Open Subtitles | لقد أوضحت تمامًا ما هي أولوياتنا |
önceliklerimizi belirlemeliyiz. | TED | يجب أن ننظم أولوياتنا. |
önceliklerimizi iyi belirlemeliyiz | Open Subtitles | يجب أن نضع أولوياتنا مباشرة |
D, seni anlıyorum, ama önceliklerimizi konuşmamız gerek. | Open Subtitles | (دي)، أحترم رغبتك، لكن علينا نقاش أولوياتنا. |
önceliklerimizi anlıyoruz ancak Almanlar bu losava konusunu daha ileriye götürme konusunda gönülsüz. | Open Subtitles | نحن نفهم أولوياتنا لكن الألمان يترددون في (الذهاب وراء أمر (إيسوفا |