Aşk öngörülemez, aşk yaratıcıdır, aşk iletişim ve disiplin gerektirir, sinir bozucu ve duygusal olarak talep edicidir. | TED | الحب لا يمكن التنبؤ به، الحب خلّاق، يتطلّب الحب التواصل والانضباط، إنّه محبط ومتطلّب عاطفيًا. |
Bak, onun gelecekten olduğunu ve neler olacağını söyleyen sensin o halde şu mantıksal şey, öngörülemez olmalı. | Open Subtitles | أنت تقول أنه قادم من المستقبل ويعرف ما سيحدث والشيء المنطقي هو أن نفعل ما لا يمكن التنبؤ به |
Bu gözlemlenebilir fakat kuvvetle öngörülemez. | Open Subtitles | انه أمر ملحوظ ولكن لا يمكن التنبؤ به للغاية |
Eğer doğanın kuralları gerçekten öngörülemez ise, kolayca vaz mı geçmeliyiz? | Open Subtitles | اذا كانت قواعد الكون غير متوقعة بالمرة هل علينا ان نستسلـم ببساطة ؟ |
Yaz bir yere. Ne öngörülebilir, ne de öngörülemez. | Open Subtitles | أكتب هذا , إنها لا غيبية ولا متوقعة |
Maalesef, beynin kimyası, parmak izi gibi... eşsiz ve öngörülemez olabiliyor. | Open Subtitles | ولسوء الحظ كيمياء المخ يمكن أن تكون فريدة ولا يمكن التنبؤ بها مثل بصمة الأصبع |
Bu bombaların ne yapacakları öngörülemez, ki bu daha büyük bir tehdit oluşturur. | TED | لا يمكن توقع ما يمكن أن تحدثه هذه القنابل، مما يجعل تهديدها أكبر. |
Sanırım hayat öngörülemez bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن الحياة لا يمكن التنبؤ بها بعد كل ذلك |
Zamanla ilişkili hareketlerin nedenleri öngörülemez. | Open Subtitles | السببية في فيزياء السفر عبر الزمن لا يمكن التنبؤ بها |
Cinayet silahı olarak gaz kullanmak hem sıradışı hem de öngörülemez. | Open Subtitles | القتل بالغاز كسلاح للقتل ليس فقط غير مألوفاً .. أنه أيضًا لا يمكن التنبؤ به للغاية |
Burada hava öngörülemez ve rüzgâr yönündeki bir değişim atlayışı imkansız hale getirir. | Open Subtitles | لكن حتى الطقس هنا لا يمكن التنبؤ به والتغير في اتجاه الرياح يجعل من المستحيل أن تقلع. |
Bu öngörülemez kabul edilen bir hastalıktı. | TED | وذلك يعتبر حدثاً لا يمكن التنبؤ به. |
Doğa böyle öngörülemez olduğunda ne kadar güzel değil mi? | Open Subtitles | أليس جميلاً حينما تكون الطبيعة غير متوقعة ابدًا؟ |
Onları büyüt." "Ani, yıkıcı, öngörülemez bir hareket yap. | TED | ركز عليها ." " اصنع تصرفاً مفاجئاً مدمراً بطريقة غير متوقعة. |
Sizin seçimlerin sonucu öngörülemez. | Open Subtitles | إن إنتخاباتكم غير متوقعة النتائج! |
Savaş öngörülemez mi, Sayın Bakan? | Open Subtitles | إذاً هل الحرب غيبية أيها الوزير ؟ |
Pekâlâ, tamam. "öngörülemez" diye yaz. | Open Subtitles | حسناً, حسناً واصل وأطبع " غيبية" |
Karen senden "Savaş öngörülemez demeni isteyecektir. | Open Subtitles | (كارين) تريدك أن تقول "حرب غيبية " |
Bu sebepten sonuç öngörülemez. | TED | وحينها لا يمكن توقع النتيجة. |