Licklider, anlayış ve karar verme yolunu hazırlayacak tüm rutin işlerin bilgisayarlar tarafından yapıldığını öngördü. | TED | تنبأ ليكليدر بأن أجهزة الحاسب تستطيع عمل جميع الأعمال الروتينية المطلوبة لإعداد الطريق للأفكار وصناعة القرارات. |
Tarih boyunca, bir çok kutsal kahin dünyanın sonunun geldiğini öngördü, ama hepsi de yanıldı. | Open Subtitles | تنبأ العرافون ذو الأجساد المدهونة بالزيت بنهاية العالم على مر التاريخ وكانوا دائماً مخطئين |
Çarpıcı bir gerçek şekil tanıma örneği sergileyerek 50 yıl sonra tekrar görüleceğini öngördü. | Open Subtitles | وفي مثال رائع للتعرف على الأنماط تنبأ هالي أنه ستتم مشاهدته مرة أخرى بعد أكثر من 50 سنة في المستقبل |
1930 yılında Wolfgang Pauli bu kayıp enerjiyi açıklayan keşfedilmemiş bir parçacık olması gerektiğini öngördü. | Open Subtitles | في عام 1930 تنبأ وولفجانج باولي بأنه لابد من وجود جسيمة غير مكتشفة |
Britney Gallivan adında bir lise öğrencisi 12 kere katlayabileceği bir yol öngördü ve bunu gerçek kağıtla yaptı. | Open Subtitles | "هناك طالبة ثانوية تدعى" بريتني جاليفيان تنبأ بطريقة لفعل ذلك 12 مرة ومن ثم ثامت بفعلها بورق حقيقي |
Bu tür bir yıldız ölümüne "süpernova" adını verdi ve ölmekte olan yıldızın, 1,5 milyon kilometre çapından yalnızca 15 kilometreye küçüleceğini öngördü. | Open Subtitles | أطلق على نوع الموت النجمي هذا "السوبرنوفا" "المُستعرِ الأعظم" تنبأ بأن النجمَ المُحتضر سينكمش |
Hasta kendi ölümünü öngördü. | Open Subtitles | لقد تنبأ المريض بموته |