"önlemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • منع
        
    • لتجنب
        
    • لإيقاف
        
    • تفادي
        
    • يمنع
        
    • تجنب
        
    • نتجنب
        
    • تمنع
        
    • لوقف
        
    • أمنع
        
    • لتفادي
        
    • لأمنع
        
    • الوقاية
        
    • تتجنب
        
    • تجنباً
        
    Dürüst olmak gerekirse, suçu önlemek daha fazla insan ve kurum gerektiriyor. TED لأكون صادقًا معكم، منع الجريمة تأخذ أكثر بكثير من أشخاص عديدين وإصلاحيات.
    Kontraseptifler bu süreci önlemek için tasarlanmışlardır ve üç ana yöntemle çalışırlar. TED تم تصميم وسائل منع الحمل لمنع هذه العملية، وتعمل بثلاث طرق رئيسية.
    Bir felaketi önlemek için aracı olmayı kabul edeceğinizi umuyorum. Open Subtitles و آمل أن توافق على أن تكون كوسيط لتجنب الكارثه
    Üç yıl önce Agnes Afrika'da kızların genital organlarının kesilmesini önlemek için bir sığınma evi açtı. TED بعد ثلاث سنوات، آغنس أفتتحت بيت آمناً في أفريقيا لإيقاف التشويه.
    Amacı yakalanmaları önlemek ya da geride kalanları yok etmek. Open Subtitles إما بغرض تفادي أن يُقبض عليهم أو للتخلص من البقايا
    Bu yüzden, insanların organ naklini reddetmelerini önlemek için kullanılır. TED فالاشخاص الذين يتناولونه يمنع جسمهم من رفض الاعضاء المزروعة.
    Tek yapmak istediği tartışmayı önlemek olsaydı bizi savaşma ile tehdit edeceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنها كانت ستهدد بمكافحتنا إذاً كان هدفها هو تجنب إثارة الجدل.
    Bu tarz problemleri önlemek için eğlence amaçlı tekneciliği ve aktif balina gözetimi yoğunluğunu düzenlemek gerekebilir. TED ويجب علينا ان ننظم كثافة حركة القوارب السياحية التي تهدف لمشاهدة الحيتان لكي نتجنب هذه النوعية من المشاكل
    Kölelerin çalmasını önlemek, onları zincire vurmadıkça artık mümkün değil. Open Subtitles لا يمكنك أن تمنع العبيد من السرقة هذه الأيام إلا إذا ربطتهم بالسلاسل
    Salgını önlemek ve izlemek için yakalanmayanları bilgilendirmek korumak ve aşılamak için işbirliği içinde özverili bir çaba gösterilir. TED هذا جهد جماعي يتَّسِمُ بالإيثار لوقف الإنتشار من الأساس وإبلاغ أي شخص غير مصاب بكيفية حماية أو تحصين أنفسهم.
    Onun bu işe karışmasını önlemek için diyoramaları size isimsiz olarak getirdim. Open Subtitles جلبتُ إليكِ النماذج التي صنعتها بشكل مجهول الهوية حتى أمنع تورطها بالأمر
    Harika, orayı tarif etmeye yetmez. Lanetin kaldırılmasını tamamen önlemek mümkün mü? Open Subtitles رائعة ليست أهلاً لوصفها، هل يمكننا منع حلّ اللّعنة على أيّ حال؟
    Sadece uluslararası bir olayı önlemek için yeterli olacağını düşündük. Open Subtitles رأينا ان منع حادثة دولية سيكون جيد بما فيه الكفاية
    Bunu önlemek için aklıma gelen her şeyi yaptım ama durduramadım. Open Subtitles فعلت كل ما بوسعى لمنع ذلك لكنى لم أستطع منع الأمر
    Nefret ve şiddeti önlemek istiyorsanız mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım, ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek. TED إذا أردنا منع الكراهية والعنف، علينا التحدث مع أكبر قدر ممكن من الناس لأطول مدة ممكنة منفتحين على الناس بقدر الإمكان.
    Bunlar büyük tırlarda çarpışmayı önlemek için kullanılan etiketlerle aynı. TED إنها نفس اللاصقات المستخدمة في الشاحنات الكبيرة لتجنب الإصطدام
    Peki Justin bu büyük sivilceyi önlemek için ne yapabilirdi? TED ولكن ما الذي يمكن لجستن فعله لتجنب حصوله على بثرة كبيرة؟
    Golf oynamandan nefret ediyor. Bunu önlemek için her şeyi yapar. Open Subtitles إنها تكره أن تلعب الغولف ستفعل كل شيء لإيقاف هذا
    Peki ya bu sorunu önlemek için, kendini iyileştiren bir beton üretirsek? TED لكن ماذا لو استطعنا تفادي تلك المشكلة، بإنشاء خرسانة تعالج نفسها؟
    Bunu tekrar dünyaya gelmesini önlemek için yapmış. Open Subtitles هو كان أن يمنع الرجل من رجوع إلى الحياة.
    Eğer gerçekten 2 derecelik senaryoyu önlemek istiyorsak, harekete geçmek için şu andan başka bir zaman yok. TED إذا كنا نريد تجنب سيناريو الدرجتين، لا يوجد وقت أفضل من الآن للتحرك.
    Bunu önlemek için, ısıtma cihazları entegre ettik. Open Subtitles اذا, لكي نتجنب ذلك قما بتثبيت اجهزة للحرارة.
    Patlamayı önlemek için darbe emici iç önlemler olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أن هناك حقول إخماد داخل السفينة تمنع حدوث الإنفجارات
    Seslerinin değişmesini önlemek için, bu şarkıcılar seslerini kalınlaştıracak hormonal süreçleri durdurmak amacıyla ergenlik dönemlerinden önce hadım edilirler. TED لمنع أصواتهم من التدهور، هؤلاء المطربين تمت تخصيتهم قبل مرحلة البلوغ، لوقف العمليات الهرمونية التي من شأنها تعميق أصواتهم.
    Bir umut görür gibiyim. ama önlemek istediğimiz kadar umutsuz bir çaba ister. Open Subtitles اننى أتلصص على بعض الامل فاننى يائس أن أمنع الامر
    Hemen hemen yarım milyon ton ağırlığındaki binayı batmaktan önlemek için 192 beton ve kazık denen çelik destekler 50 metre derinliğe gömülüyor. TED لتفادي انهيار البرج الذي تبلغ كتلته حوالي نصف طن، دُفنت 192 دعامة من الفولاذ، والتي تسمى بالأعمدة، بعمق يفوق 50 مترًا.
    Bu kasabanın iflasını önlemek ve kasabayı güvende tutmak için yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles قمت بما اضطررت للقيام به لأمنع هذه البلدة من الإفلاس، ولأحافظ على سلامتها
    önlemek iyi bir şey ve Alzheimer'ı önlemek için yapılması gerekenleri yapıyorum. TED الوقاية أمر جيد، وأنا أقوم بالأمور التي يمكن القيام بها للوقاية من مرض الزهايمر.
    İleride böyle bir şeyin başına gelmesini önlemek istersen bayanlara karşı daha kibar olmayı deneyebilirsin. Open Subtitles إذا أردت أن تتجنب ذلك في المستقبل، ربما عليك أن تكون ألطف مع السيدات.
    "Adalet, barış ve gereksiz yere Romalı kanı dökülmesini önlemek için, Open Subtitles بغية العدل و السلام" و تجنباً لإراقة غير ضرورية لدماء رومانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more