"önyargı" - Translation from Turkish to Arabic

    • التحيز
        
    • تحيز
        
    • الإجحاف
        
    • التحامل
        
    • وتحيّز
        
    • والإجحاف
        
    • وتحيزها
        
    • الانحياز
        
    • التحيزات
        
    Bilinçsiz önyargı orada, fakat bizler bunu aşmanın yollarını aramalıyız. TED كان التحيز اللاواعي هناك، ولكن علينا أن نعرف كيف نتجاوزه.
    Ölçeğin bir tarafında soykırım ve diğer önyargı bazlı şiddet vardı. TED أشياء مثل الإبادة الجماعية وبقية العنف المرتكب بدافع التحيز.
    Hanımlar ve beyler, nihayetinde, bu şaşkınlık ve bununla ilişkili davranışlar bilinçsiz önyargı veya örtülü önyargı denen şeyin ürünüdür. TED سيداتي وسادتي. في نهاية المطاف، إن هذا التفاجؤ والتصرف المرافق له نتيجة شيء يسمى التحيز اللاواعي، أو الانحياز الضمني،
    Şunu güzelce bir göz at. önyargı olmasın lütfen. Open Subtitles أريد أن يحظى العمل باهتمامكم دون أي تحيز ، رجاءً
    Uzun zamandır matematik konusunda kadınlara karşı bir önyargı vardı. Open Subtitles هناك تحيز ضد المرأة بالرياضيات منذ وقت طويل
    Bugün, önyargı çirkin yüzünü göstermeyecek diye düşünürsün. Open Subtitles تفكر، بهذا الزمن لن يرفع الإجحاف رأسه القبيح
    Bay Darcy'ye karşı o kadar güçlü bir önyargı var ki! Hem zaten Wickham yakında gitmiş olacak. Open Subtitles التحامل العام ضد السيد دارسي عنيف جدا، وويكهام سيرحل قريبا.
    Benim de ödevim var. "Gurur ve önyargı"yı okuyoruz. Open Subtitles وهذا واجب منزليّ أيضاً فنحن نقرأ "كبرياء وتحيّز"
    önyargı ırk veya cinsiyet hakkında olabilir. TED يمكن أن يكون التحيز ضد العرق، أو ضد الجنس.
    Bilinçsiz önyargı alanında 1970 ve 1980'lerde cinsiyet hakkında yapılan çok meşhur deney var. TED وهناك تجربة شهيرة في مجال التحيز اللاواعي وذلك في مجال الجنس في السبعينات والثمانينات.
    Hanımlar ve beyler, toplumumuzda fırsat mahrumiyeti sorunu var. Bunun nedeni özellikle bilinçsiz önyargı. TED سيداتي وسادتي، هناك مشكلة في مجتمعنا بسبب نقص الفرص، وخاصة بسبب التحيز اللاواعي.
    Bize Rory'nin niçin, mülakat jürisinin önyargı sergilediği hissine kapıldığını açıklamak ister misin? Open Subtitles و تم طلب الإستئناف استنادا ً لوجود التحيز
    Davadaki diğer ortağım "önyargı ve destekleyici kanıt" savunması yapmak istiyor. Open Subtitles المحامي المشارك معي يريد استخدام التحيز والأدلة المتراكمة
    Dr. George önyargı ve yargı oluşumu üzerine Cambridge'de psikolojik deneyler yaptı... Open Subtitles دكتور جورج ديد لديه تجارب نفسيه في جامعه كامبريدج في التحيز وتشكيل الحكم
    Zihnimi boşaltarak önyargı ve şartlanma olmadan suç mahalline bakmaya çalışıyorum. Open Subtitles انظر لمسرح الجريمة بذهن صافى دون تحيز أو تعصب
    FDA düzenlemesinin ikiyüzlülüğünü vurgulamada hiçbir önyargı yok. Open Subtitles لا يوجد تحيز في الإشارة إلى النفاق الواضح في محاولة التحايل على الهيئة
    Ve başka bir kavramsal önyargı da var ki, ben buna onay yargısı diyeceğim. İnançlarımızı onaylayan bilgileri kabul etmeye meyilliyizdir ancak inançlarımızla çatışan bilgileri reddederiz. TED و هناك تحيز معرفي آخر سأسميه تحيزا اثباتيا، نحن نميل لتقبل المعلومات التي تثبت معتقداتنا و نرفض المعلومات التي نخالف معتقداتنا.
    Anlaşıldı efendim. önyargı çok insanca bir duygu. Open Subtitles مفهوم، سيدى الإجحاف إنسانيُ جداً.
    Şunun "Gurur ve önyargı" kasedime ne yaptığına bakın. Open Subtitles أنظري مالذي فعله ب شريط "الإجحاف والغرور".
    önyargı, zarar, Open Subtitles التحيز ، التحامل
    Herkes "Gurur ve önyargı" kitabıyla filmini karşılaştıracak. Open Subtitles سنقارن جميعاً كتاب "كبرياء وتحيّز" بالفيلم
    Gurur ve önyargı 'dan nefret ettiğini sanıyordum Open Subtitles إعتقدت بأنك تكره الفخر والإجحاف
    Joey, "Gurur ve önyargı" hakkında ne düşünüyorsun? Open Subtitles جوي .. ما رأيك بفخر جين أوستن وتحيزها ?
    Bilişsel önyargı ile ilgili ilginç bir nokta, bu aralar pek çok kitabın konusu olması. TED الشيء المثير عن الانحياز الإدراكي هو أنه موضوع العديد من الكتب هذه الأيام.
    Risk algısında birçok önyargı vardır. TED الآن هناك عدة من التحيزات في النظرة إلى الأخطار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more