| Seni öpmek kutsal bir kültablasını öpmek gibi ama aklımdaki bu değildi. | Open Subtitles | برغم أن تقبيلك مثل تقبيل منفضّة سغائر مقدّسة، ولكن لم أقصد هذا. |
| Ağzı metal dolu bir adamı öpmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | ما هو شعورك عند تقبيل رجل و فمه مليء بالمعدن؟ |
| Annenin ölüm yıl dönümünde bir kızı öpmek istemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تريد تقبيلي بسبب ذكرى موت أمك اليوم ؟ |
| Ve seni bir kere daha öpmek için ne gerekiyorsa yapmak istediğimi. | Open Subtitles | و بأنني كنتُ سأفعل أو أعطي أي شئ لكي أقبلك مرة ثانية. |
| Bütün gün kümes gibi bir ofise tıkılmak, büyük patronun ayaklarını öpmek falan. | Open Subtitles | محبوس داخل بعض المكاتب المتكبرة طول اليوم أقبل قدمي الصورة الكبيرة |
| Seni değil beni öpmek isteyişini çekemiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تستطيع تحمل فكرة تقبيلها لي عوضاً عنك |
| Pekâlâ, madem birini öpmek bu kadar fenaysa sana ne demeli? | Open Subtitles | حسنٌ، إن كان تقبيل شخصٍ ما شيء شنيع، فماذا عنكِ إذن؟ |
| Pekala, madem birini öpmek bu kadar fenaysa sana ne demeli? | Open Subtitles | حسنٌ، إن كان تقبيل شخصٍ ما شيء شنيع، فماذا عنكِ إذن؟ |
| Pekâlâ, madem birini öpmek bu kadar fenaysa sana ne demeli? | Open Subtitles | حسنٌ، إن كان تقبيل شخصٍ ما شيء شنيع، فماذا عنكِ إذن؟ |
| Arkadaşlarıma kalmaya gittiğimde kendimi açık etmeden kızlara beni öpmek istemeyeceklerini anlatmak için panik ataklar geçirirdim. | TED | في المبيت عند أصدقائي كانت تصيبني نوبات فزع محاولة إنهاء أي علاقة مع فتاة لم ترد تقبيلي من دون أن أكشف حقيقتي. |
| Önce beni öldürmek, şimdi de öpmek istiyorsun. | Open Subtitles | في البداية تريدين قتلي و الآن تريدين تقبيلي |
| Aslinda, seni su anda çok öpmek istemesem bir tane tokat atardim. | Open Subtitles | في الحقيقة .. سأصفعك إن لم أكن أريد تقبيلك كثيراً حتى أنفجر |
| İşin kötüsü seni öpmek istiyorum ama yapamıyorum: | Open Subtitles | أسوء شىء إنى أريد تقبيلك ولكن لا أستطيع. |
| Seni baştan aşağıya öpmek istiyorum, her tarafını. | Open Subtitles | كما تعلمين، أود فقط أن أقبلك في كل مكان، طول الوقت. |
| Ben de sadece bir tane ilke var hayatımda! Ben dudaktan öpmek için kimseye dudak vermem | Open Subtitles | لكن تذكر أمرا يا سيدي ، أنا لا أقبل أحدا على الشفاه |
| Onu öpmek ve onu sevdiğimi söylemek istediğimi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بأنني اود تقبيلها واخبرها بأنني احبها. |
| Benim hakkımda soruşturma yapmak mı yoksa beni öpmek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد أن تبدأ بتدوين كل شيء عني أم أنك تريد أن تقبلني ؟ |
| İçimde seni öpmek için karşı konulmaz bir istek var, Ellen Brody. | Open Subtitles | لدى رغبة لا تقاوم فى ان اقبلك إلين برودى |
| Onu öpmek gibi bir niyetim yoktu. Nasıl olduğunu bile anlamadım. | Open Subtitles | انا لم ارد تقبيله او على الاقل لم اكن اتوقع ذلك |
| Seni öpmek isterdim ama maalesef makyajım bozulur. | Open Subtitles | أود أن أعطيكَ قبلة في الحال لكني أخشى من أن يخرب مكياجي |
| Yemeklerin acı. İşte bu öpmek yani yemek istediğim acı. | Open Subtitles | الطعام الحار هذا الطعام الذي أريده , وأريد أن أقبله |
| Dudaklarına bak. Titriyorlar ve beni öpmek istiyorlar. | Open Subtitles | انظر الى شفتيك ، انهما ترتعدان تشتهيان تقبيلى |
| Charlie beni öpmek istedi, tabi buna hakkı var. | Open Subtitles | ..تشارلي أراد أن يقبلني ..ولديه كل الحق في ذلك |
| Şimdi o en güçIü adamın yüzüğünü öpmek için kapalı. | Open Subtitles | والآن فهي في الخارج لتقبيل الخاتم لأقوى رجل على الإطلاق |
| Bunu neden yaptım bilmiyorum ama seni gerçekten öpmek istedim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا فعلت ذلك. لقد أردت حقاً أن أقبّلك. |