"öpmen" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقبيل
        
    • تقبّلني
        
    • تقبلني
        
    • تقبلها
        
    • تقبيله
        
    • لتقبيل
        
    • تقبيلها
        
    • تقبيلي
        
    • لتقبلني
        
    • تقبّليني
        
    Şöyle bir gelenek falan yok muydu, yeni yıl arifesinde yalnızsan bir yabancıyı öpmen gerekiyor gibi? Open Subtitles لكن هناك تقليد لأعياد رأس السنة لو كنت وحدك.. فعليك تقبيل أحد الغرباء
    Önce beni öpmen gerekecek. Open Subtitles يجب أن تقبّلني أولا
    Yalnız kalmak beni tekrar öpmen. Open Subtitles أن أكون وحيدة وان تقبلني من جديد ذلك مقرف كُليا
    Belki onu tekrar öpmen gerek, David. Open Subtitles ربما عليك ان تقبلها مرة اخرى ديفيد.
    Onu öpmen yasalara aykırı değil. Open Subtitles لا يوجد قانون يمنعك من تقبيله
    Şimdi onun götünü öpmen gerekiyor! Open Subtitles الآن، بلدي الحاجة لتقبيل الحمار الخاص بك هو أكثر!
    Evet. Anahtarı sokmak için bile önce onu öpmen gerekiyor. Open Subtitles أجل ، أجل ، عليك تقبيلها قبل أن تضعِ المفتاح.
    - Çünkü önce beni öpmen gerekiyor. - Nasıl? - Nasıl? Open Subtitles أظن أن عليك تقبيلي أولاً، كيف؟
    Gerçek aşkı ararken birçok kurbağayı öpmen gerekebiliyor. Open Subtitles عندما تبحثين عن الحُب، عليك تقبيل الكثير من الضفادع
    - Babamı etkilemek için kıçımı öpmen. Open Subtitles تقبيل مؤخرتي للتأثير على والدي
    - O ayrıca... prensini bulmak için birçok kurbağayı öpmen gerektiğini de söyler. Open Subtitles - حسنا، وتقول أيضا يجب عليكِ تقبيل الكثير من الضفادع لايجاد أميركِ
    Önce beni öpmen gerekecek. Open Subtitles يجب أن تقبّلني أولا
    Beni öpmen gerek. Open Subtitles يجب أن تقبّلني.
    - Hans, beni öpmen gerek. Open Subtitles -هانز)، عليك أن تقبّلني)
    Bu kısımda senin de bir şey söyleyip beni öpmen ya da koşarak uzaklaşman gerek. Open Subtitles هذا هو الجزء حيث تقول شيئًا لي أو تقبلني أو تلوذ بالفرار.
    Sanırım anlamak istiyorsan beni öpmen gerekecek. Open Subtitles أعتقد أنه يجب عليك أن تقبلني لتكتشف ذلك
    Bak... onu dudağından öpmen gerekiyor. Open Subtitles حسناً... يُفترض أن تقبلها في الفم
    Onu öpmen gerekiyordu. Open Subtitles يُفترض أن تقبلها
    Aslında bir bebeğim var. öpmen gereken orada aşağıda Open Subtitles لديّ بالفعل طفل أود تقبيله هناك!
    Onu öpmen gerekti. Open Subtitles كان عليك تقبيله.
    Şanslısın Kıçımın fotoğrafını çekip kutuya yerleştirip, kıçımı öpmen gerektiğini söylemedim, Aynen bunu yapmalıydım. Open Subtitles كنت أفضل أن تكون محظوظا أنني لم التقاط صورة من مؤخرتي ووضعها في هذا الإطار، اقول لكم لتقبيل مؤخرتي سخيف، هذا هو ما ينبغي لقد فعلت.
    Söylemen yetmez. öpmen de gerekir. Open Subtitles لا يمكنكَ إخبارها فحسب عليكَ تقبيلها
    Beni öpmen bundan daha iyi. Open Subtitles إن الأمر بمثابة تقبيلي أنا
    Burada beni öpmen gerekiyor. Doğru, doğru. Open Subtitles لقد حان الوقت لتقبلني - صحيح ...
    Senin beni öpmen gerek! - Anlamadım? Open Subtitles -عليك أن تقبّليني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more