"örneğin bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • على سبيل المثال
        
    Örneğin, bir araba... ya da şüpheli görünüşlü bir adam. Open Subtitles سيارة على سبيل المثال أو رجل يبدو أنه مشبوه ؟
    Örneğin, bir bebek vaftiz edildikten sonra ölse Cennet'e gider. Open Subtitles على سبيل المثال لو مات الطفل بعد تعميده سيذهب للفِردوس
    örneğin bir metro kondüktörü beyni yersek benzer sorunlar olacaktır. Open Subtitles إذا أكلنا أدمغة موصل القطار، على سبيل المثال قضية مماثلة
    örneğin bir pil arayıp da bulamadığım zaman, zeki bir biçimde bana pilin yerini göstersin. TED و عندما , على سبيل المثال , عندما ابحث عن البطارية التي لا استطيع ايجادها بطريقة بارعة , سوف يريني اين هي هذ البطارية
    Örneğin, bir nötron yıldızının başka bir yıldızı yörüngesine aldığı ikili bir sistem gözlemledik. TED على سبيل المثال: لاحظنا أنظمة ثُنائية حيث يشارك نجم نيوتروني نجمًا آخر في المدار.
    örneğin bir pandomim sanatçısı . TED على سبيل المثال الإيماء مرة أو ميمي كما سمى نفسه.
    örneğin bir karınca bir fili yiyemez. Bu imkansızdır. Open Subtitles النملة على سبيل المثال لا تستطيع أن تأكل الفيل ، هذا مستحيل
    Örneğin, bir kişinin memeleri büyük olsun, tıpkı sizin gibi. - Sherman! Open Subtitles على سبيل المثال , سيدة غاينز , لنقل أنه اذا كان شخص لديه ثديان كبيران , مثلكي
    Bu iyi. Fakat ben olsam gelecekte birisiyle örneğin bir yargıçla konuşurken bu tür "babası onu terk etti" gibi ifadelerden kaçınırdım. Open Subtitles هذا جيد ، و لكن بخصوص المستقبل عندما تتحدثين ، على سبيل المثال ، مع القاضي
    Örneğin, bir kasaba veya şehirde serbest bırakılırsa, bulut çok daha uzun süre ölümcüllüğünü koruyacak. Open Subtitles لو تم إطلاقه في مدينة أو ولاية على سبيل المثال سيبقى هناك سحابة مميتة لفترة أطول
    örneğin bir tıp konferansına gideceksen o başka. Open Subtitles إلا إذا كنتِ , على سبيل المثال ستذهبين إلى مؤتمر طبي
    örneğin bir tıp konferansına gideceksen o başka. Open Subtitles إلا إذا كنتِ , على سبيل المثال ستذهبين إلى مؤتمر طبي
    "örneğin bir hapishane transfer aracını ele alalım." Open Subtitles إذا أردت أن تبني مركبة نقل سجناء على سبيل المثال
    Örneğin, bir gezegenin, yıldızının yörüngesinde döndükçe ısındığını ve soğuduğunu görüyoruz. Open Subtitles على سبيل المثال ، نحن شاهدنا كوكباً أرتفعت حرارتة وانخفضت خلال دورانه حول نجمه
    Örneğin, bir ülkenin Gayrı safi Yurtiçi Hasılası eşyaların değeri ve satılan servislerin değer ölçüsüdür. Open Subtitles متسلسلة المال في حد ذاته وليس أكثر. على سبيل المثال ، الناتج الإجمالي المحلي لبلد ما
    Örneğin, bir dilim ekmek çalarken yakalanan birisi öldürülebiliyor ve bu da günlük hayatta kalma mücadelesinin merhamete yer bırakmadığı anlamına geliyordu. Open Subtitles أي رجل على سبيل المثال امسك يسرق رغيف خبز سيقتل وهذا يعنى ان الكفاح اليومي من أجل البقاءِ ترك مجال قليل جداً للشفقة
    Örneğin, bir çizgi romana ilham veren, tek kişi sen değilsin. Open Subtitles على سبيل المثال أنتِ لستِ الوحيده المُلهمه بالقصص الكرتونيه
    örneğin, bir kişiyi teşvik etmeye yarayabilir. Open Subtitles على سبيل المثال فإن مكافأة الإنسان من شأنها أن تساعده على ذلك
    Örneğin, bir gizli mesajı şifrelemek istediğinizi varsayalım. TED على سبيل المثال ، لنفرض أنك تريد تشفير رسالة سرية .
    Örneğin, bir kazada hep mümkün olan en çok hayatı kurtaran ile ne olursa olsun sizi kurtaran bir araba arasında seçim yapmak zorunda kalsanız hangisini alırdınız? TED على سبيل المثال إذا كان عليك الإختيار بين السيارة المبرمجة على الحفاظ على أكبر قدر من الحيوات في حادث ما أو تلك التي ستحافظ عليك أنت مهما كلفها أي من السيارتين ستشتري ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more