"ötedeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • يبعد
        
    • على بُعد
        
    • على مبعدة
        
    • على بعد
        
    • قريبة على
        
    • كتل بعيدا
        
    • التي تبعد
        
    • بنايات
        
    Üç blok ötedeki bir otoparka çıkaran bir tünele götürecek sizi. Open Subtitles سيقلك إلى نفق ومنه إلى مرآب يبعد 3 مباني عن هنا
    Ajan Turner'dan en son, çeyrek mil ötedeki El Surfer otelinden sinyal geldi. Open Subtitles الفندق هو المتزلج ولا يبعد سوى ربع ميل و هو آخر مكان اتصل منه العميل تيرنر
    Salı günü buradan iki blok ötedeki bir otelde oda tutmuşsun. Open Subtitles لقد اشرت على فندك يبعد حيين عن المدرسه في الثلاثاء
    Final maçı, binlerce mahkûmun işkence gördüğü dünyadaki en büyük toplama kampından 2 km ötedeki stadyumda oynandı. Open Subtitles المبارة النهائية أقيمت فى ملعب على بُعد أقل من ميل واحد من أكبر معتقل فى البلاد حيث أحتجز وعذب الاف السجناء بين جدرانه
    Bak başka bir balık tutma yeri. Bir kaç blok ötedeki hukuk bürosu. Para için yat yazıyor. Open Subtitles بقعة اصطياد طرائد جديدة لنا، مكتب محاماة على مبعدة بضع جادات.
    Başkan Gizli Servis tarafından 6 km. ötedeki Parkland Memorial Hastanesi'ne yetiştirildi. Open Subtitles وقد هرع بالرئيس إلى مستشفى حدائق ميموريال , على بعد أربعة أميال
    Büronuzdan iki sokak ötedeki bir Rite-Aid'den faturasız bir cep telefonuyla yapılan görüşmeler... Open Subtitles هذه المكالمات من والي هاتف يمكن التخلص منه تم شراؤه من مركز العون الذي يبعد شارعين من مكتبك
    Yaklaşık 100 metre ötedeki çingene kampından. Open Subtitles وهو من سكان معسكر الغجر والذى يبعد 100 متر من موقع الحادثه
    Şu sekiz blok ötedeki sevdiğimiz yerden olsun. Open Subtitles مِنْ المكانِ الذي نَحْبُّ يبعد ثمان مبان
    150 milyon km. ötedeki bir yıldızın enerjisi. Open Subtitles الطاقة التي ينتجها نجم يبعد 93 مليون ميل
    Birkaç kilometre ötedeki fidanlıkta kasa kasa bunlardan bulmuşlar. Open Subtitles وجدنا صناديق كهذه في مشتل زراعيّ يبعد بضعة أميال بالخارج.
    Yedi saat içinde o pilot, buradan bir kaç kilometre ötedeki bir arazide bekleyecek. Open Subtitles بعد سبع ساعات، سيكون ذلك الطيّار في إنتظارنا بحقل يبعد بضعة أمتار من هُنا.
    Gertrude Smiles'ın 8 kilometre ötedeki Eagle Rock'daki evinde bulunmasından hemen sonra. Open Subtitles ويأتي ذلك في أعقاب جيرترود سمايلز التي تم العثور عليها في منزلها الذي يبعد 5 أميال
    İhbar, cinayet mahallinden üç blok ötedeki ankesörlü bir telefondan yapılmış. Open Subtitles صدر الإتّصال من هاتف عملة على بُعد ثلاث جادّات من مسرح الجريمة.
    Birkaç blok ötedeki bir gençlik gözaltı merkezinde danışman olarak çalışıyormuş. Open Subtitles تعمل كمُستشارة في مُنشأة تقويم الشباب على بُعد بضعة جادّات من هنا.
    Bak başka bir balık tutma yeri. Bir kaç blok ötedeki hukuk bürosu. Open Subtitles بقعة اصطياد طرائد جديدة لنا، مكتب محاماة على مبعدة بضع جادات.
    Bu iki arama da Ellen'ın evinden bir blok ötedeki baz istasyonun'dan yönlendirilmiş. Open Subtitles تمّ إرسال هذين الاتصالين عبر برج جوّالات على بعد مربّع سكنيّ من منزلها
    Bu şeyi orada çalıştırırsan 18 km ötedeki herhangi bir denizaltı kulağımıza bir Mark-48 torpido sokar ve hepimiz ölürüz. Open Subtitles أستخدم ذلك الشيء خارجا, وأي غواصة قريبة على نطاق 10 أميال, سوف تقوم بوضع "توربيدو" في ثقب أذاننا. وجميعنا سوف يهلك.
    -Danny ve Hawkes, birkaç sokak ötedeki bir çöp kutusunda bir kol bulmuş. Open Subtitles داني وهوكس وجدت مجرد الذراع في سلة المهملات بضعة كتل بعيدا.
    Kudüs'ten 1400 mil ötedeki Roma, Open Subtitles لمّا أصبحت "روما" التي تبعد "1400ميل عن "القدس
    Sokağa indi ve birkaç hane ötedeki bir apartmana girdi, şu kumtaşı olanlardan. Open Subtitles وقطعَتْ هي عدة بنايات ودخلَتْ مبنىً أحمر اللون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more