"ötesindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما وراء
        
    • تفوق
        
    • ما بعد
        
    • فيما وراء
        
    • ما خلف
        
    • الأجسام المتجمدة بعيدًا وراء
        
    Ama dağların ötesindeki kuruyan iklim... ormanları da solduruyor. Open Subtitles لكنّ مدفوعة بمناخ مجفّف ما وراء الجبال، بدأت الغابات في الذّبول.
    Dünyamızı uçurumun ötesindeki harap olmuş yıkıntıdan ve kepaze ışıkla bezenmiş uğursuz gökyüzünden korumalıyız. Open Subtitles القفاري القاحلة هي اكاذيب ما وراء الهاوية ذلك ضوء الحاقدين القادم من السماء
    Çılgın hayal gücünüzün ötesindeki koşullarda yaşayabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نعيش في ظروف تفوق خيالكم الاكثر وحشية
    gücümüzün ötesindeki varlıklarla savaşıyoruz. Open Subtitles إننا نتعامل مع قوى تفوق قدرتنا على السيطرة.
    Büyük dağların ötesindeki çocuktan bahsederken bir hüzün çökerdi kalbine. Open Subtitles آذى قلبُه متى تَكلّمَ حول ولد ما بعد الجبالِ العظيمةِ.
    Aldıkları zaman, doğumlarını, ölümlerini ve bu dünyanın ötesindeki şeyleri görüyorlar. Open Subtitles عندما يتناولها الناس يرون ميلادهم، موتهم، عوالم ما بعد هذا العالم
    Hayalin ötesindeki gerçekleri keşfetmeye hazır olun. Open Subtitles والآن، اكتشفوا الحقائق التي تنزوي فيما وراء الخيال
    Bize, Yabanlık'ın içindeki kadim Elf Koruyucularının ötesindeki maceralarının hikâyelerini anlattı. Open Subtitles سرد لنا قصصًا عن مغامراته فيما وراء خَفَر الجان الغابرين، داخل البَجدة.
    Ejderha yumurtaları, Daenerys Asshai'nin ötesindeki Gölge Diyarlar'dan. Open Subtitles إنه بيض التنين يا (دينيريز) من اراضي الظلال ما خلف (إساي)
    Köşedeki sarı daireler gezegenlerin ötesindeki buzlu cisimler. TED وتلك الدوائر الصفراء عند الحافة هي هذه الأجسام المتجمدة بعيدًا وراء الكواكب.
    Kaderimizi kendimiz mi kontrol ederiz yoksa sadece idrakın ötesindeki bir gücün oyuncakları mıyız? Open Subtitles هل نحن السيطرة على مصيرنا، أم أننا مجرد عبا من قوة ما وراء الفهم؟
    Ne yazık ki yalnızca Çorak Topraklar'ın da duvarın ötesindeki dünya kadar kalleş hâle geldiğini öğrenmek için hayatta kalmışsın. Open Subtitles لسوء الحظ أنّك نجوت لتكتشف أنّ الأراضي الوعرة غادرة كغدر ما وراء السور فحسب
    Ama astronomik mesafelerde uzaya, yıldızlara, gezegenlere ve onların ötesindeki galaksilere baktığımızda işte o zaman ışığın sınırlı hızının çok derin sonuçları olur. Open Subtitles لكن عندما ننظر الى الفضاء عبر المسافات الفلكية، الى ما وراء النجوم والكواكب والمجرات حينها تكون لمحدودية سرعة الضوء نتائج عميقة
    Gel bakalım Jon Snow. Duvarın ötesindeki Kral ile tanışma vaktin geldi. Open Subtitles هيّا بنا يا (جون سنو) حان الوقت لمُقابلة ملك ما وراء الجدار.
    Yaşlılar, kendi tecrübelerinin ötesindeki konularda yardıma ihtiyaç duyduklarında onlara bilgeliğimi sunarım. Artık bu senin işin. Open Subtitles عندما يحتاج الراشود للحِكمة بمسائل تفوق قُدراتهم، أزودهم بالحكمة، هذا دورك الآن
    Anlayışınızın ötesindeki güçlerle uğraşıyorsunuz. Open Subtitles هذه القوى تفوق قدرتك على الفهم
    Ancak alışverişin ötesindeki bu bağlantı, paylaşımlı ekonominin tam olarak amaçladığı şey. TED ولكن هذا التواصل ما بعد الصفقة هو بالتحديد هدف التشارك الاقتصادي.
    Yüzeye çıkan canlılar her zaman ışığa bakarlar görülemeyen okyanusların ötesindeki karanlıktan. Open Subtitles المخلوقات التي تمشي على سطحه دائماً تبحث عن الضوء ولا ترى في المحيطات الهائله ما بعد الظلام
    Cevabı henüz bilmiyorum fakat size başka bir şey anlatabilirim: Sonucun ne olduğunun, sihirli rakamların ne olduğunun önemi yok, bize kendi güneş sistemimizin ötesindeki yaşam potansiyelini ölçebilme olanağını, zenginliği ve çeşitliliğini biliyor olduğumuzun seviyesine getirtecek. TED لا أعلم الإجابة بعد، ولكني أستطيع أن أقول لكم أمرًا: مهما تكن النتيجة، مهما كان العدد السحري، فإنه ذلك سيعطينا معيارًا سنقدر من خلاله على قياس إمكانية ووفرة وتنوع الحياة فيما وراء مجموعتنا الشمسية.
    Şehrin ötesindeki mağaralardalar. Open Subtitles في الكهوف، فيما وراء المدينة.
    Ama bir zamanlar zavalli bir kargayken simdi duvarin ötesindeki kral oldu. Open Subtitles -أما الآن فهو ملك ما خلف الحائط
    Artık Sedna'yı tanıyoruz, Plüton'un üçte biri kadar ve Neptün ötesindeki buzul cisimlerin göreceli de olsa tipik bir tanesi. TED الآن نعرف بأن "سِدنا" بحوالي حجم ثلاثة أضعاف من بلوتو وهو نسبيًا عبارة عن نموذج مشابه لتلك الأجسام المتجمدة بعيدًا وراء نبتون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more