| Baş harflerini kazıtarak övgüye lâyık bir nezaket göstermişsin bari isimlerini, telefonlarını, adreslerini de yazdırsaydın. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول بأنك رأيت الأكثر الجدير بالثناء طيبة في فقط التي الأولي لا يطبع الأسماء، عناوين، وأرقام هاتف. |
| övgüye layık. Geçmiş ve gelecek önemsizdir. | Open Subtitles | جدير بالثناء والعرفان الماضي والمستقبل غير متصلان بالموضوع |
| Azmath, sadakatin gerçekten övgüye değer... ama imparatoriçenin büyüyüşünü hepimiz izledik ... ve haksızlıklarla ilgili olarak... fikirlerini hepimiz duyduk. | Open Subtitles | يا أزماث إن ولائك جدير بالثناء لكن ، لقد كنا جميعا نربي الإمبراطورة و سمعنا كل وجهات نظرها |
| Böylesine kalabalık bir ülkede hiçbir şeyi israf etmeden tüketme geleneği övgüye layık bir tasarruf olarak görülebilir. | Open Subtitles | في مثل هذا الأرض المزدحمة، تقليد أكل كلّ شيء مع قليل من القمامة يمكن أن يرى كتوفير جدير بالثناء. |
| Kocanla barış. Seni koruması övgüye layık bir şeydi. | Open Subtitles | تصالحي مع زوجك لقد فعل ذلك لحمايتك ، وهذا يستحق الثناء |
| ...ancak yeteneğinin dürüstçe değerlendirilmesi epey övgüye değer ve takdir edilesiydi. | Open Subtitles | لكن تقييمكم الصادق هو موهبتك لتكون جدير بالثناء والتقدير , مرحى لك |
| Reklamınız övgüye değer ama hiç ikna olmadım. | Open Subtitles | مزايداتكم جديرة بالثناء لكن عليّ أن أقول, أنا لستُ مقتنعاً |
| Bu oldukça övgüye değer bir düşünce Ekselansları ama zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | حسناً ، انه جدير بالثناء , صاحب السمو ولكننا نفذ منا الوقت |
| Ulusal gururunuz övgüye değer, Fakat ingiltere şuan 3. George tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | الكبرياء الوطني الخاص بك هو جدير بالثناء, ولكن إنجلترا ويحكم الآن بواسطة جورج الثالث. |
| DE LA SALLE ve CLAYTON VALLEY Sezon dışındaki çabanız övgüye değerdi. | Open Subtitles | إن الجهد الذي قدمتموه خلال الموسم لهو جدير بالثناء |
| Bu övgüye değer şuan çalıntı olan madalyonla ilgili | Open Subtitles | هذا جديراً بالثناء ، ولكن لدينا الآن مشكلة |
| övgüye değer, ona sadakatin gibi. | Open Subtitles | هذا جدير بالثناء كما هو الأمر بالنسبة لولاءك لها |
| Tedbiriniz, Bay O'Rourke, övgüye değer ama biraz geç kalmış. | Open Subtitles | حذرك، سيد أوروك هو جدير بالثناء... لكن جاء متأخراً بعض الشيء |
| Teğmenim, göreve bağlılığınız övgüye değer. | Open Subtitles | ملازم، ربما حماسك جدير بالثناء. |
| Bu komisyon teoride övgüye değer bir şey yapıyor. | Open Subtitles | إن ماتفعله هذه اللجنة... من الناحية النظرية، جدير بالثناء حقاً. |
| Dahiyane, bayım. Aynı zamanda, övgüye değer derecede garip. | Open Subtitles | أنت عبقري سيدي و جدير بالثناء البشع |
| Yaptığınız şey övgüye layık ve önemlidir. | Open Subtitles | ما تفعلونه جدير بالثناء و مهم لأنه |
| albayım rütbeniz ve siciliniz övgüye layık... | Open Subtitles | حسناً ايها العقيد ان موقفك جدير بالثناء |
| övgüye değer bir karar. | Open Subtitles | أنه قرار جدير بالثناء |
| Kayıp VİP'yi bulmak açıkçası övgüye değer. | Open Subtitles | العثور على كبــار الشخصيات المفقودين عمل يستحق الثناء |
| bunun, övgüye layık olduğu bir dünyada. | TED | ويوجّه له الثناء بعد مثل تلك الأفعال. |