"öyküler" - Translation from Turkish to Arabic

    • القصص
        
    • الحكايات
        
    • قصص
        
    • قصصا
        
    • قصصاً
        
    • القصصِ
        
    öyküler, filmler sonuçta modern öykülerdir, önemsiz, ıvır zıvır değildir. TED القصص والأفلام التي هي مجرد قصص حديثة ليست بالأمر التافه
    - Kesinlikle. Ne yazık ki öyküler gerçek insanları anlatmıyor. Open Subtitles من المثير للشفقة أن القصص لا تتكلم عن ناس حقيقيين،
    Bir an gülüyor, şaka yapıyor ve öyküler anlatıyor, ardından... Open Subtitles منذ لحظة, كان يضحك, ويمزح و يروى القصص.. واللحظة التالية,
    Kişisel öyküler yaratmakta çok iyiyiz, ancak bizi kültür yapan ortak öykülerdir. TED اننا جيدون جدا فى صنع حكايات شخصية ولكن الحكايات المشتركة هى ما تصنع ثقافتنا.
    Onun Vietnam'a duyduğu sevgi ve şefkate dair öyküler duyardık hep. Open Subtitles سمعنا قصصا عن شغـفة وحبه لـفيتنام
    Böyle öyküler duyduğumda, insanlar acaba ticaretin sadece iki ülke arasında yapıldığını mı sanıyorlar diye düşünürüm. TED فعندما أسمع قصصاً من ذلك القبيل، أُفكر فيما صوره الناس وهو أن التجارة تحدث بين بلدين فقط.
    Gazeteler, haber değeri olan öyküler yaratmak için böyle konular açar. Open Subtitles القضايا تَتغوّطُ نحن نَستعملُ كعذر لرَكْض القصصِ الجيدةِ.
    Ve ben de sadece benim anlatabileceğim bunun gibi öyküler anlatıyorum. TED وأنا أحاول أن أقص القصص التي يسمح لي الوقت بقصها مثل هذه القصة.
    Bütün öyküler ilgimi çeker ve bazıları onları yazmaya başlayana kadar hiç aklımdan çıkmaz. TED جميع القصص تعجبني، وبعضها تطاردني حتى أنتهي بكتابتها
    Eğer bütün öyküler anlatılsa dünya ne kadar farklı olurdu? TED كم سيصبح العالم مختلفًأ لو أن جميع القصص رُويت؟
    Yaşlı annenizin çayını nasıl sevdiğini, onu öyküler anlatarak nasıl gülümseteceklerini biliyorlar. TED يعرفن كيف تحب والدتك الشاي الخاص بها، كيف يجعلونها تبتسم ويقصُّون عليها القصص على الرغم من إصابتها بالخرف.
    Neyse, bu dönemde daha cok hayali öyküler biriktirmekle ilgileniyordum. TED على أي حال، في هذا الوقت كنت مهتما في الأساس بجمع القصص الخيالية.
    öyküler belli bir mekânda geçerler. TED تحدث القصص في أماكن معينة، و يكون لها سياق.
    Size video görüntüleriyle denizlerden bazı öyküler anlatacağız. TED وسنقوم بإخباركم ببعض القصص من البحر هُنا في الفيديو.
    Daha da önemlisi, yoksullar hakkında önceden hiç duymadığım türden öyküler anlatıyordu. TED ولكن الامر الاهم .. هو انه كان يشاركنا قصص الفقراء وكانت تلك القصص مختلفة جداً عن القصص التي سمعتها من قبل
    - Dişlerin mi? Dişlerimle ilgili tüyler ürpertici öyküler anlatabilirim sana. Open Subtitles نعم , يمكننى أخبارك العديد من القصص عن أسنانى
    İlk başlarda bu öyküler hayal ürünü gibiydi ve içlerini sağdan soldan derlediğim imgelerle dolduruyordum. Open Subtitles منذ البداية وهذه القصص كانت تبدو كالفانتازيا حيث رحت أملؤها بصور جمعتها من كل مكان
    Bu sabah sizlerle paylaşmak istediğim, National Geographic dergisi için bir fotoğrafçı olarak çalışmalarım sonucu ortaya çıkan, okyanuslara dair kimi öyküler. TED أود أن أشاطركم هذا الصباح بعض الحكايات عن المحيطات من خلال عملي كمصور حتى اليوم لمجلة ناشيونال جيوغرافيك
    Afrika'yla ilgili öyküler dinleyeceksiniz: Sonraki Bölüm. TED سنستمع إلى قصص من أفريقيا: الفصل الثاني.
    Dedin ki, benim gibi olanlar hakkında öyküler duymuştun? Open Subtitles قلت انك سمعت قصصا عن اشخاص مثلى.
    Varden halkının şimdiden hakkında öyküler anlattığını biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم ان الناس تكتب قصصاً عنك ؟
    Bilirsiniz, hayatlarımız öyküler gibidir. Open Subtitles حياتنا مثل القصصِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more