"öyle demedim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم أقل ذلك
        
    • لم أقل هذا
        
    • لم اقل ذلك
        
    • لم اقل هذا
        
    • أنا لَمْ أَقُلْ ذلك
        
    • لم أعني ذلك
        
    • لا أقول هذا
        
    • هذا ما قصدته
        
    • ليس ما قلت
        
    • ليس ما قلته
        
    • ليس هذا ما قلته
        
    • لم أقول ذلك
        
    • اقصد ذلك
        
    • ذلك لَيسَ الذي قُلتُ
        
    Öyle demedim. Open Subtitles لم أقل ذلك عندي شهور .. مام ألم تكوني معنا 663 00:
    Hey, o laflar benim ağzımdan çıkmış gibi konuşma. Asla Öyle demedim. Hayır dedim. Open Subtitles لا تقم بوضع الكلام اللعين على لساني أنا لم أقل ذلك أبدًا ، لقد قلت لا
    - Ben Öyle demedim. - Duyduğum için olamaz. Open Subtitles أنا لم أقل ذلك لا يمكن أن يكون السبب انني أستطيع السمع
    Ben Öyle demedim ama sen söylediğine göre bariz benzerlikler var. Open Subtitles , لم أقل هذا , لكن بما انك ذكرت هذا هناك تشابه كبير
    Öyle demedim. Bilmiyorum, ama bildiğim, dinî olaylara tanıklık ettiğimiz. Open Subtitles لم اقل ذلك ، أنا لا اعرف لكننا نشهد حدثا صعبا وخطرا
    Öyle demedim ama oradan ayrıldıktan sonra hislerimi arenada bıraktım. Open Subtitles انا لم اقل هذا لكن بعدما غادرنا الساحة ، كل تلك المشاعر بقيت هناك
    Öyle demedim, ama genç işte. Open Subtitles -إذن هل أنا مخطىء؟ أنا لم أقل ذلك , و لكنه صغير السن
    Bilmiyorum ama tam olarak Öyle demedim. Open Subtitles أنا لا أعرف، لكنني لم أقل ذلك بالضبط.
    Öyle demedim. Ne işe yaradığını bilmiyorum dedim. Open Subtitles لم أقل ذلك ولكن لا أعرف فيما تستخدم
    - Öyle demedim. Kudurmuş bir kaçıksın. Open Subtitles لم أقل ذلك , و أنت طائشة تماماً
    Hayır, Öyle demedim. Ama düşünürsen akıllıca olduğunu anlarsın. Open Subtitles كلا، لم أقل ذلك ولكن إن ظننتَ أن ذلك من الحكمة...
    - Ya da onları öldürebiliriz. - Ben Öyle demedim. Open Subtitles أو يمكننا قتلهم لم أقل ذلك أبداً
    - Yani yapılabilir. - Öyle demedim. Open Subtitles ـ إذاً، يُمكن وقوع هذا ـ لم أقل ذلك
    Ben Öyle demedim. Open Subtitles بينما تبدأن أنتن الاثنتين حياة ممولة جيداً لم أقل هذا
    - Ben Öyle demedim. - Ama öyle düşünüyorsun. Open Subtitles ـ أنا لم أقل هذا ـ ولكنك تفكرين فيه ..
    Hayır, ben Öyle demedim. Böyle bir şeyi kesinlikle söylemem. Open Subtitles كلا, لم أقل هذا لن أقول شيء كهذا
    Öyle demedim. Bilmiyorum, ama bildiğim şu ki biz İncil'deki olaylara şahitlik ediyoruz. Open Subtitles لم اقل ذلك ، أنا لا اعرف لكننا نشهد حدثا صعبا وخطرا
    Ben Öyle demedim. Gerçekçi olalım dedim. Open Subtitles اني لم اقل هذا لقد قلت لنكون واقعين
    Öyle demedim, sen de biliyorsun. Open Subtitles أنا لَمْ أَقُلْ ذلك وأنت تَعْرفُه.
    Öyle demedim. İstemiyorsan, Junior'a ver, dedim. Open Subtitles يا إلهي , أنا لم أعني ذلك كل ماقلته هو أنكي إذا لم تريدي الفطيرة فأعطيها لجونيور
    Beni ilgilendirmez zaten. Hayır, hayır, ben Öyle demedim. Open Subtitles لا، لا أقول هذا
    Öyle demedim. Open Subtitles ليس هذا ما قصدته
    Ayrıca Öyle demedim. Open Subtitles لكنه ليس ما قلت
    Öyle demedim, dedim ki "Bu gezegende, mentollü sigara bulunmuyor." Open Subtitles هذا ليس ما قلته قلت : ليس هنالك رزمة من حلوى النعناع على هذا الكوكب
    Bob, Bobby. Hayır, Öyle demedim. Open Subtitles لا ، ليس هذا ما قلته ، أنا لم أقم مطلقاً بخذل الشركةفيحالةالطوراىءمنقبل.
    - Öyle demedim zaten. Open Subtitles أنا لم أقول ذلك
    Öyle demedim. Open Subtitles لم اقصد ذلك يا هانز
    Hayır, Öyle demedim. Open Subtitles لا، ذلك لَيسَ الذي قُلتُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more