Ben üstüme geleceğini düşünmüştüm, ama o özür diledi. | TED | اعتقدتُ بأنه سيهاجمني، لكنه بدلًا من ذلك اعتذر لي. |
45 dakikada bir karima mesajlari kontrol ettiriyorum isyerini ariyor, Brad özür diledi mi, diyorum telesekreterde özür mesaji var mi hiç diyorum. | Open Subtitles | في كل 45 دقيقة و تتصل بمكتبي هل اعتذر براد؟ هل هناك رسالة اعتذار على الآلة؟ |
Özür üstüne özür diledi. Daha ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | لقد اعتذرت مراراً وتكراراً، ماذا تريدين بعد؟ |
Tüm gününü annem ve babam ile geçirdi... Ve annen adına özür diledi. | Open Subtitles | لقد أمضى اليوم بطولهِ مع أميّ و أبيّ، لقد إعتذر نيابة عن والدتك. |
Hayır. Dün gece için özür diledi. Evli olduğumuzu bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | لا لا , انه كان يعتذر عن ما حدث ليلة أمس ويقول انه لم يكن يعرف اننا متزوجين |
O özür diledi ve ikinizin çok uyumlu oduğunu söyledi. Oh. Evet,iyiyiz. | Open Subtitles | لقد أخبرني أنك إعتذرت وأنكما أصدقاء نعم, نحن أصدقاء |
Ve ben heykelimi yaparken gelip benden özür diledi. | Open Subtitles | وعندما اختبات داخل حصني ومعي زبدتي المخلوطة بالفستق، قام واعتذر لي |
Yani, biliyorum bunun için özür diledi ama affetmek o kadar da kolay değil. | Open Subtitles | اعني .. اعلم انه اعتذر عن فعلته ولكن فقط .. انه ليس بسيط ان اسامحه |
Yani, biliyorum bunun için özür diledi ama affetmek o kadar da kolay değil. | Open Subtitles | اعلم انه اعتذر عن فعلته ولكن فقط .. انه ليس بسيط ان اسامحه |
Terli olduğu için özür diledi bunun hep bir sorun olduğunu söyledi ama ya bu bir belirtiyse? | Open Subtitles | لقد اعتذر عن كونه يتعرّق كثيراً وقال أنّها مشكلته الدائمة فماذا لو كانت عرضاً؟ |
Marcus özür diledi, çift terapisine gidelim, dedi. | Open Subtitles | اعتذر ماركوس. انه يريد للذهاب الى علاج الأزواج. |
Aslında benden de avukatın ofisinde, anlamsız sigorta meseleleri yüzünden yaptığı saçmalıklar için özür diledi. | Open Subtitles | في الحقيقة اعتذر لي عن كل شيء عن مؤتمر المحامي وعن التأمين |
Avuçladı, avuçladığı için özür diledi şimdi de avuçladığı için seminer alıyor. | Open Subtitles | لقد أمسك بها و لقد اعتذر عن إمساكها و الآن انه يحضر صفوفا لأنه أمسك بها |
Tamam, onu rahat bırak, Carlos. Tekrar tekrar özür diledi. | Open Subtitles | حسنا, دعها وشانها, كارلوس لقد اعتذرت مرارا وتكرارا |
Neden beni terk ettiğinin ayrıntılarına inmedik; ama beni bulması bu kadar uzun sürdüğü için özür diledi. | Open Subtitles | لم ندخل حقاً في التفاصيل كسبب تركها لي ولكنها .. اعتذرت على أنها استغرقت وقتاً طويلاً كي تبحث عني |
Küçükken olan her şey için özür diledi. | Open Subtitles | فقد اعتذرت عن كل ما حدث حين كنت أصغر سناً |
Beni eve kadar götürdü ve anneme olanları söyledi ve ondan özür diledi. | Open Subtitles | ،لقد أوصلني طوال الطريق للمنزل ولقد أخبرَ أمي بما حدث .ولقد إعتذر لها |
Hadi, özür diledi, daha ne yapabilir? | Open Subtitles | هيا ، لقد إعتذر ، مالذي يمكنه فعله أكثر من هذا؟ |
Benden özür diledi ve ben de ona: 'sorun değil. Biliyorsun ben aslında gerçekten hazır..' | Open Subtitles | انه يعتذر وكل شي انا قلته لاباس به هل تعرف, لست مستعد بعد |
"8D'deki kadın özür diledi. Az önce sevgilisiyle ayrıldığını söyledi." | Open Subtitles | المرأة في 8د إعتذرت" "و قالت أنه تم هجرها لتوها |
Şirket zaten özür diledi. Ya kabul et ya da etme. | Open Subtitles | والشركة بالفعل أعتذرت, لذا أنت يمكنك أن تقبل ذلك الإعتذار أو لا |
Adama tosladın, adam senden özür diledi ve şirketten donut mı verdi? | Open Subtitles | حسناً، لقد اصطدمتي به وأعتذر وأعطاك دونات؟ |
. ..durumdan oldukça harap olmasından dolayı genel bir özür diledi. | Open Subtitles | تأسف بشكل علني لأن دولته ذات أرض مسطحة |
özür diledi ve onu affetmemi istedi. | Open Subtitles | واعتذرت لي وسألت إذا كان بإمكاني أن أغفر لها. |
Ancak, Bay Hailey... beni vurduğu için şahsen özür diledi benden. | Open Subtitles | ولكن السيد (هيلي) قام بالإعتذار بشكل شخصي لي عن إطلاقه النار |
Kardeşin özür diledi. | Open Subtitles | أخوكِ قام بالاعتذار |