"özür dilemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للاعتذار
        
    • للإعتذار
        
    • لأعتذر
        
    • الإعتذار
        
    • الاعتذار
        
    • لتعتذر
        
    • لتعتذري
        
    • الأعتذار
        
    • للأعتذار
        
    • بالاعتذار
        
    • ليعتذر
        
    • للإعتِذار
        
    • اعتذاري
        
    • أن أعتذر
        
    • معتذرًا
        
    Kafam karıştı şimdi. Dünden dolayı özür dilemeye mi geldiniz? Open Subtitles أنا مشوش قليلاً، أنتِ هنا للاعتذار بشأن ما حدث بالأمس؟
    ...ama buraya sadece aramızda geçenler için özür dilemeye gelmedim. Open Subtitles ولكن انا لست هنا فقط للاعتذار بخصوص ما حدث بيننا
    Peki, sorun değil. Çin Mahallesinde olanlar için özür dilemeye geldim. Open Subtitles إسمع, لقد جأت فقط للإعتذار عن ما حدث في الحي الصيني
    Ama gerçekten hak etmeyen birinden özür dilemeye razı mısın? Open Subtitles لكن أأنتِ مُستعدّة للإعتذار لشخص ما لا تستحقّ ذلك حقاً؟
    İster inan, ister inanma ben de senden özür dilemeye geliyordum. Open Subtitles لقد كنت في طريقي إليكِ لأعتذر لكِ لا أعرف ماذا دهاني
    Başbakan adına buraya geldiniz. Hükümet özür dilemeye yanaşacak mı? Open Subtitles جئت بالنيابة عن الرئيس هل الحكومة راغبة بتقديم الإعتذار ؟
    Sanırım bu sabahki sert çıkışın için özür dilemeye çalışıyorsun. Open Subtitles من الاعتذار لهذا غضب أنا تحملت في وقت سابق اليوم.
    Bu çok kötü. Amy daha sonra özür dilemeye gelecek. Open Subtitles هذا يبدوا سيء أيمي ستأتي اليكم فيما بعد لتعتذر
    Herhalde şimdi Çavuş Galovitch'ten özür dilemeye hazırsın. Open Subtitles اعتبر انك مستعد للاعتذار الى الرقيب جالوفيتش الان؟
    özür dilemeye gerek yok.Seni tebrik etmek istiyorum bu meseleyi ele alış biçiminden dolayı. Open Subtitles لا حاجه بك للاعتذار . انا اريد ان امتدحك على الطريقه التى يبدو انك قد تعاملت بها مع الامر
    Dediklerine göre çocuklar cemaatten özür dilemeye gelmiş. Open Subtitles أكدوا أن الأولاد عادوا إلى هنا للاعتذار عن التجمع
    Aslında, her şey için özür dilemeye gelmiştim. Open Subtitles في الحقيقة ، أنا كنتٌ فقط آتي للإعتذار عن كل شيء
    özür dilemeye hazır olduğunda, ben de dinlemeye hazırım. Open Subtitles عندما تكون جاهزة للإعتذار أنا جاهزة للاستماع
    özür dilemeye geldim ve beni durduran siniri bırakmaya. Open Subtitles أتيت للإعتذار والتخلي عن الغضب الذي كان يقيدني
    Her neyse. özür dilemeye geldiğimi biliyorsun. Sahi mi? Open Subtitles إسمع علي أن أكون واضحه لقد أتيت لأعتذر منك أوه حقاً؟
    özür dilemeye geliyordum, ve... Open Subtitles لم أكن أقصد ما حدث هنا كنت قادماً لأعتذر و
    özür dilemeye geliyordum, ve... Open Subtitles لم أكن أقصد ما حدث هنا كنت قادماً لأعتذر و
    Kendisinden özür dilemeye hazırım. Yanımdaki hanım da öyle. Open Subtitles إننى أنوى الإعتذار له و كذلك السيدة التى معى
    Anna, dürüst olmak gerekirse, buraya sana pislik gibi davrandığım için özür dilemeye geldim. Open Subtitles لكي أكون صادقاً أتيت إلى هنا .. لأنني أردت الإعتذار
    Neden Japonlar kusur başkalarında da olsa özür dilemeye çalışır ki? Open Subtitles لماذا اليابانية الاعتذار عندما لم تقم حتى تفعل شيئا خطأ ؟
    özür dilemeye geldiysen koltuk değneğinle bana vurmanı affediyorum. Open Subtitles إن جئت لتعتذر فأنا أسامحك على ضربي بعكازك
    Dinle, eğer buraya erkek arkadaşın adına özür dilemeye geldiysen ilgilenmiyorum. Open Subtitles ان كنتي هنا لتعتذري عن صديقك انا لست مهتم
    özür dilemeye çalıştığımda, bana şöyle dedi... Open Subtitles وعندما حاولت الأعتذار انها مثل
    -Tamam, özür dilemeye geldi.... ...tatmin olmadı ve işi bir üst seviyeye taşıdı. Open Subtitles حسناً جاء للأعتذار وجده غير مرضي فأخذ الأمر للمستوى التالي أنا
    Sanki bazı insanlar ben onları durduruncaya kadar özür dilemeye başlayacaklar. Open Subtitles يبدو أن هُناك بعض النّاس عليهم أن يبدأواْ بالاعتذار حتّى أُكتفي.
    Oldukça mutsuz çünkü ondan özür dilemeye vakti olmamış. Open Subtitles إنه غير سعيد لأنه لم يملك وقت ليعتذر لها
    Aslında tatlım özür dilemeye zamanın olabildiğine şaşırdım. Open Subtitles هو كَانَ غير ملائمَ. أوه في الحقيقة عسل أَنا مُفاجئُ كَانَ عِنْدَكَ وقتُ حتى للإعتِذار.
    Dün akşam iznini istemeden tiyatrodan ayrıldığım için Bayan Ives'dan özür dilemeye gelmiştim. Open Subtitles أتيت لإرضاء الآنسة آيفز لأني تركت المسرح ليلة الأمس دون تقديم اعتذاري
    Şu geveze kadınla başına dert açtıysam diye özür dilemeye geldim. Open Subtitles أردت أن أعتذر إذا سببت لكِ المتاعب مع تلك العجوز الثرثارة
    Sakın özür dilemeye kalkma. Open Subtitles حسن.. إيّاك والموت معتذرًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more