| Yaklaşamadın bile. Ve ben senin güçlü olmanı sağladım. Seni özel biri yaptım. | Open Subtitles | لم تكوني حتى قريبة من هذا، وأنا صنعت منك إمرأة قوية، جعلتك مميزة |
| Okuldayken senin özel biri olacağını biliyorduk ve bunu söylemiştik. | Open Subtitles | كلنا عرفنا في المدرسة انك ستكونين مميزة, لقد قلنا ذلك |
| Onun için randevunuzu iptal ettiğinize göre özel biri olmalı. | Open Subtitles | لابد انه شخص مميز إذا كنتي ستلغين موعداً من اجله |
| Örnek aldığın özel biri var mı sana ilham veren? | Open Subtitles | هل لديك شخص مميز مثل مدربة رياضة شخص يلهمك ؟ |
| Bence, özel falan değilim. Annem bile hep, özel biri olmadığımı söyler. | Open Subtitles | لا أحسب نفسي مميزاً، لطالما قالت أمي إنني لست مميزاً |
| Sana Korece okuyup özel biri olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قرأت لك الكورية و أخبرتك أنّـك شخص خاص |
| Beni oraya götürecekti ve ben de özel biri olacaktım. | Open Subtitles | سوف كانت تحضرني الي هناك وكنت سوف اصبح شخصية مميزة |
| Çok özel biri. Çok güzel. Bir prenses. | Open Subtitles | إنّها مميزة للغاية ورائعة الجمال إنّها مدهشة ورائعة جداً |
| - Bana göre her kızın özel biri gibi görünmesi için para alıyorum, doğru mu? | Open Subtitles | أعتقد أنه يُدفع لي لأجعل كل فتاة تبدو مميزة, أليس كذلك؟ |
| Annem her zaman özel biri olduğumu söyler. | Open Subtitles | أمي دائماً تقول لي أني مختلفة كما تعلمون ، مميزة |
| Mutfakta çok özel biri var... gözleri seni arıyor. | Open Subtitles | هناك سيدة مميزة جدا فى المطبخ لا تطيق إنتظار رؤيتك |
| Koç Teague, hayatınızda özel biri vardır umarım. | Open Subtitles | أيها المدرب تيغ آمل أن تكون لديك فتاة مميزة في حياتك |
| Ee, Peter, söyle bize, hayatında özel biri var mı? | Open Subtitles | أذن بيتر أخبرنا هل هناك شخص مميز في حياتك ؟ |
| Sonra dedim ki, senin her zaman özel biri olacağını biliyordum. | Open Subtitles | و انا قلت اني دائما اعلم بأنك ستكبر لتصبح شخص مميز |
| Herkes onu severdi ve hayatında özel biri var mı bilmiyor musun? | Open Subtitles | الجميع أحبها و لا تعلمون إذا كان لديها شخص مميز فى حياتها؟ |
| Beni sevdiğini söylüyorsun ama sevmiyorsun. Senin için hiç de özel biri değilim. | Open Subtitles | ،تقول أنك تحبني ولكنك لا تعتبرني شخص مميز |
| Bense artık seni sevmekte zorlanıyorum ama yine de hâlâ özel biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ،لم أعد أحبك إلا بالكاد لكنني ما زلت اعتبرك شخص مميز |
| Şey, aslında komik. Hep özel biri olmak istemişimdir. | Open Subtitles | أتعلمين، إنّ هذا مُضحك، فلطالما أردت أن أكون مميزاً |
| Saçını bu taraklarla ayırttırdığına göre senin için çok özel biri olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد أن " توم " شخص , خاص جدا بالنسبة لكِ |
| Tek istediğim insanların onun ne kadar özel biri olduğunu anlamaları. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن يدرك الناس كم هي مميّزة |
| - özel biri mi? - Hayır. | Open Subtitles | -هل هناك أحد مميز ؟ |
| Ancak, özel biri ile tanıştığımda ne yaptığımın farkına varabildim. | Open Subtitles | استمر هذا حتى قابلت شخصا مميزا أدركت حينها ما كنت أفعله |
| İyi anlamda özel biri olma şansı var. | Open Subtitles | ،لديه فرصة أن يكون مميزًا بالطريقة الجيدة |
| Söyledigine eminmisin, bu benim insan arkdasim oldukça özel biri, ve onun kanini içmeyeceksiniz. | Open Subtitles | انا مُتأكد انك تستطيع ان تقول. ان هذه البشر خاصتي مُميزة جداً. ولن تقوم بشرب دمها. |
| Gelecekte özel biri için ellerimle giysiler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أصنع ملابس بيدي لشخص مميز في المستقبل. |
| Daha ilk aşamadayız. O anı gerçekten özel biri için sakla olur mu? | Open Subtitles | نحن تخطينا اول قاعده فقط حافظي علي نفسك من اجل شخص متميز,متفقين؟ |
| Lütfen ama, sen o kadar da özel biri değilsin. | Open Subtitles | أرجوك، لست حالة خاصة |
| Hanna, beni özel biri olarak görürdü. | Open Subtitles | كانت (هانا) تحسبني شخصًا مميّزًا |
| -Farklı erkeklerle takılırım. özel biri yok. | Open Subtitles | أقابل شباباً مختلفين لا أحد على وجه الخصوص |
| Şu soluk benizlilerden ayrı olarak size rastlarsam, size ne kadar özel biri olduğumu gösterebilirim diye umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتمنى لو لجأتُ إليك ، بعيداً عن أؤلئك الحمقى يمكنُني أن أريك كم أنا مُميّز |