Ve ancak bunun, seni yakalamak için özenle hazırlanmış bir plan olduğunu düşünürlerse bana yardım ederler. | Open Subtitles | وسوف يساعدونني فقط لو ظنوا أن هذه خطة مدروسة للإمساك بك |
Başından beri özenle hazırlanmış bir maskaralıktı bu. Mars'a gitmek için hiç cesaretin yoktu zaten. | Open Subtitles | كلّ هذا تمثيلية مدروسة لم تكن لكِ أبدا الجرأة للذهاب للمريخ |
Ve Brooke, onun özenle hazırlanmış bir tür saklambaç oynadığını düşündü. | Open Subtitles | وهي كانت تظن أنه يمارس لعبة إختفاء مدروسة معها. |
Belki sadece özenle hazırlanmış bir aldatmadır. | Open Subtitles | قد يكون الأمر برمته خدعة مدروسة |