| Öyle olsa bile oğullarımdan herhangi biri gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | حتى و أن كان هذا صحيح؟ كل ولد لي حر بالمجيء و الذهاب |
| Herkes seçmekte özgürdür, kimseyi zorlayamam. | Open Subtitles | كما تريدين. كل شخص حر في عمل مايسعده ... لن أصرّ عليكِ |
| Her insan özgürdür. İstediği gibi yaşar. | Open Subtitles | كل إنسان حر يستطيع أن يفعل ما يريد |
| Halkım dini inanç ve ibadetlerini yerine getirmekte özgürdür! | Open Subtitles | ورعية مملكتنا أحرار في اختيار ديانة يتبعونها في حياتهم ولهم كل الاحترام |
| Herkes gelip gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | كلا، الكل هنا حرّ في الذهاب والإياب كيفما يشاء. |
| Jüri özürlerimizi kabul etsin lütfen ve sanık gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | تسرح هيئة المحلفين ...مع إعتذارنا والمتهم حر طليق |
| Ve burada, tırtıllar etobur haline dönüşmekte özgürdür | Open Subtitles | و هنا, اليسروع حر ليتحول إلى آكل لحوم |
| Gitmek isteyen herkes gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | أي شخص يريد أن يذهب فهو حر للذهاب |
| Bu herkes kullanmakta değiştirmekte ve dağıtmakta özgürdür anlamına geliyor, sadece iki şey soruyoruz: Onaylanmış isim-- projenin ismi-- ve geliştirmek isteyen insanlar, onların toplumla geri paylaşmaları. | TED | تعني أن الكل حر في الاستخدام والتعديل والتوزيع والتبادل نطلب فقط أمرين: أن يتم نسب العمل لأصحابه -- اسم المشروع -- والناس كذلك الذين يقومون بالتحسين، يشاركون ذلك مع المجتمع. |
| Her insan hareketlerinde özgürdür! | Open Subtitles | لا ، إن كل رجل وكيل حر |
| - Herkes özgürdür. | Open Subtitles | ـ كل منا حر ـ إذا؟ |
| Kendisi artık özgürdür. | Open Subtitles | وهو بالتالي حر الآن |
| Zihin her zaman özgürdür. | Open Subtitles | العقل دائما حر بطبيعته |
| Çünkü şu anda Bay Stack gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | لأنه للآن , السيد "ستاك" حر ليذهب. |
| Sabit disk kanıt niteliği taşımamaktadır. Bay Stack gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | القرص مستبعد , السيد "ستاك" حر ليذهب. |
| Bunlar Bayan Kringle'ındı. Sevecek kimsesi olmayan bir adam özgürdür. | Open Subtitles | كانت للآنسة (كرينغل) الرجل الذي بدون حب فهو حر |
| Sevecek hiçbir şeyi olmayan bir adam özgürdür. | Open Subtitles | رجل مع أي شيء لالحب هو حر. |
| Kusura bakmayın ama insanlar canlarının istediği gibi gelip gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | آسفة، لكن الناس أحرار بالمجيء والذهاب متى أرادوا. |
| INCHEON HALKI özgürdür | Open Subtitles | - - شعب انتشون أحرار |
| Ve çocuklar da bütün gün özgürdür. | Open Subtitles | -والأطفال أحرار طوال اليوم . |
| Tabii, eğer başka yere gitmek isteyen varsa, özgürdür. | Open Subtitles | بالطبع , إن كان لأحدكم حاجةٌ مُلحّة ..ليكون في مكانٍ آخر فهو حرّ بالذهاب |
| Bir kuş özgürdür ve istediği her şeyi yapmalıdır. | Open Subtitles | الطائر حرّ و سيفعل ما يريد. |