Bu sabah Özgürlük Anıtı gibi duruyordu. | Open Subtitles | علمِي علمك. هذا الصباح كان يبدو كـ تمثال الحرّية |
Baba Özgürlük Anıtı gezisi için 15 dolar alabilir miyim? | Open Subtitles | أبي، هل لي بـ15 دولاراً للذهاب في رحلة مدرسية لزيارة تمثال الحرّية ؟ |
Özgürlük Anıtı kadar sert ve büyük şeyi içime aldım" diyor. | Open Subtitles | إنّه جميل و هى تراني و يمكنها أن تتحدّث عن حجمها الذى زاد عن تمثال الحريه |
- Özgürlük Anıtı'na bakmak ister misin? | Open Subtitles | هل يمكنني رؤية سيدة الحرية اليوم |
Bahse varım Özgürlük Anıtı yerine kendi heykelini dikmiştir. | Open Subtitles | أراهن أنهُ فوق برج الحرية أيضاً |
Helen Teyze, yarın Özgürlük Anıtı'na gidebilir miyiz? | Open Subtitles | خاله هيلين, ممكن نذهب لتمثال الحرية غداً؟ |
Özgürlük Anıtı'nı falan aramıyorsun değil mi... | Open Subtitles | أنت لا تبحث عن تمثال الحرية على الإطلاق |
Bugün benim günüm, ve Trevi Çeşmesi'ne çıplak atlayıp Özgürlük Anıtı'nın meşalesinde sarhoş olan o adam tüm endişelerini bir günlüğüne bir kenara bırakabilir ve aptal bir partiye gidebilir. | Open Subtitles | -إنه يومي , و هذا الفتى . ذلك الفتى الذى هب عارياً فى "ينبوع (تيفي)". تناول الشرّاب حتى السكر على شعلة تمثال الحرّية ، ذلكَ الفتى... |
Özgürlük Anıtı gibi, sonra da üniversiteyi bırakır. | Open Subtitles | انها مثل تمثال الحريه ثم طردت من الجامعه . |
Özgürlük Anıtı kaput. | Open Subtitles | تمثال الحريه قد كسر |
"Özgürlük Anıtı kaput." | Open Subtitles | تمثال الحريه كسر |
Ve şimdi de, Özgürlük Anıtı diyarından, | Open Subtitles | والآن من أرض سيدة الحرية |
Özgürlük Anıtı'nın sesini nerede duysam anlarım. | Open Subtitles | "أنا أعرف ماستطلبه أغنية "سيدة الحرية |
Kumaşın kalanını, Özgürlük Anıtı'na sarabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نستـخدم باقي المـواد لصـنع غـطاء لتمثال الحرية |
Özgürlük Anıtı'nı arıyorum. | Open Subtitles | وأبحث عن تمثال الحرية |