| Basit zamanları özledim ama sanırım özlemek için o şeyleri tecrübe etmen gerekiyor. | Open Subtitles | لقلت أنّي أفتقد البساطة، لكن على المرء تجربة الشيء أوّلًا ليفتقده |
| Gülümsemeni özlemek için mi? | Open Subtitles | و ماذا يحدث؟ أفتقد رؤية أبتسامتك؟ |
| Gökyüzünü bu kadar özlemek hayret bir şey. | Open Subtitles | المدهش هو كم أفتقد السماء |
| Asla tanımadığın birini bu kadar özlemek, inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | كم مدهش ،ان تفتقد شخصاً لم تقابله من قبل |
| Hiç tanışmadığın birini özlemek garip midir? | Open Subtitles | هل من الغريب أن تفتقد شخصاً لمْ تلتقِ به من قبل؟ |
| peki, beni özlemek yerine niçin benimle Ohio' ya gelmiyorsun? | Open Subtitles | اذا بدلاً من الاشتياق إلي لماذا لا تذهب معي إلى اوهايو ؟ |
| - Hayır. özlemek mi? | Open Subtitles | -لا، نفتقد بعضنا؟ |
| Ama artık özlemek yok. | Open Subtitles | ولكنني الآن لا أفتقد أي شيء |
| Hiç tanımadığım insanları özlemek. | Open Subtitles | أفتقد شخصين لم أعرفهما أصلًا. |
| Anneanneni özlemek mi? | Open Subtitles | أفتقد جدتك؟ |
| Apış arandaki mantarı özlemek gibi bu. | Open Subtitles | كما تفتقد حالة سيئة من القمل |
| Manquer: özlemek. | Open Subtitles | أن تفتقد |
| Birini özlemek çok acı veriyor. | Open Subtitles | الاشتياق لشخص أمر مؤلم جداً |
| özlemek derken? | Open Subtitles | وضح معنى كلمة (نفتقد) |