| Biliyorum, özleyeceksin ama bazen, yeni bir başlangıç ruha iyi gelir, değil mi? | Open Subtitles | اعلم انك ستشتاق اليها لكن في بعض الاحيان البدايات الجديدة مفيدة لتلافي الماضي |
| Kabul et. Gittiğimde beni özleyeceksin. | Open Subtitles | إعترفي بأنكِ ستشتاقين لي إذا رحلت |
| Seninle çocukların bir resmini çekeyim. Büyüdüklerinde... - ...bu hallerini özleyeceksin. | Open Subtitles | دعني ألتقط صورةً لك وللطفلين ستفتقد هذه اللحظات عندما يكبران |
| Ne kadar çok eğlenirsen eğlen, kendini yabancı hissedeceksin, bu dili özleyeceksin, bu sokakları, bu kokuları, bütün bu çarşıyı özleyeceksin. | Open Subtitles | و حتى لو كنت تستمتع بذلك سوف تشعر بالغربة، سوف تفتقد هذه اللغة هذه الشوارع، هذه الروائح ، هذه الفوضى كلها |
| Yarın beni yine özleyeceksin bu yüzden beni görmen için sana bir sebep veriyorum. | Open Subtitles | انت سوف تشتاق لي غداً ان إعطيك سبب لرؤيتي |
| Bazı insanları özleyeceksin... ama sarışın olduğunda yeni insanlarla tanışabilirsin. | Open Subtitles | ستفتقدين بعض الناس... ولكنكِ ستعقدين الكثير من الصدقات عندما تصبحين شقراء |
| Sen de her şeyi özleyeceksin. | Open Subtitles | و زوجتك سترتبط بشخص غيرك و ستفوتك كل هذه الأحداث |
| Büyük ihtimalle onu, onun seni özlediğinden daha çok özleyeceksin. | Open Subtitles | ربما سوف تفتقده أكثر من إفتقاده لك. |
| Beverly Hills'e gittiğim zaman beni özleyeceksin. | Open Subtitles | سوف تفتقدينني عندما أذهب إلى بيفرلي هيلز |
| Bir dahaki sefere çatını özleyeceksin herhalde. | Open Subtitles | أظن الشيء التالي الذي ستشتاق إليه هو سطح بيتك |
| Bir dahaki sefere çatını özleyeceksin herhalde. | Open Subtitles | أظن الشيء التالي الذي ستشتاق إليه هو سطح بيتك |
| Şimdi böyle diyorsun ama gittiğimde beni özleyeceksin. | Open Subtitles | تقول هذا الآن، ولكنك ستشتاق إليّ |
| özleyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت ستشتاقين إليها، ألستِ كذلك؟ |
| - özleyeceksin demek? | Open Subtitles | هل ستشتاقين له؟ |
| Ben ülke çapında kitabımın tanıtımı için gezerken kara mizahımı özleyeceksin. | Open Subtitles | ستفتقد الجانب المظلم لي عندما أذهب في جولة لترويج الكتاب |
| Burayı özleyeceksin galiba. Nasıl olur da kapatırlar? | Open Subtitles | كما لو كنت ستفتقد ذلك المكان لازلت لا اصدق انهم سيغلقوه |
| - Ailemi özleyeceğim. - Aileni özleyeceksin. | Open Subtitles | سوف افتقد عائلتي سوف تفتقد عائلتك |
| Yarın beni yine özleyeceksin bu yüzden beni görmen için sana bir sebep veriyorum. | Open Subtitles | سوف تشتاق إلي مجدداً في الغذ لذا أنا فقط أعطيك سبباً لرؤيتي |
| - Kevin. Fransa'ya gidince şakalarımı özleyeceksin. | Open Subtitles | ستفتقدين دعاباتي في فرنسا |
| Kendi yemek programımı yaptığım zaman beni özleyeceksin. | Open Subtitles | ستفوتك رؤيتي عندما يبدأ عرض الطبخ الخاص بي. |
| Gelecek sene onu özleyeceksin. | Open Subtitles | سوف تفتقده العام القادم |
| Beni özleyeceksin diye kapatma diyorsun. | Open Subtitles | أستخبرينني بأن أتأخر حتي تفتقدينني |
| Ve açıkçası sen de bizi özleyeceksin. | Open Subtitles | وبصراحة، سوف تفتقدنا. |
| Alpleri özlerdim. Onları her türlü özleyeceksin. | Open Subtitles | سأفتقد جبال الألب سوف تفتقدها في مطلق الأحوال |
| Sen de özleyeceksin değil mi? | Open Subtitles | أنت ستفتقده أيضاً، ألست كذلك ؟ |
| Beni o kadar çok özleyeceksin ki sikini kaldıramayacaksın. | Open Subtitles | سوف تفتقدني بشدة لن تكون قادرا على الحصول علي |
| Beni biraz özleyeceksin, öyle değil mi? | Open Subtitles | سوف تفتقديني قليلاً أليس كذلك ؟ |
| - bende güzel vakit geçiriyorum - güzel ozaman ben gidince beni özleyeceksin demek ki | Open Subtitles | و أنا أستمتع بوقتي حسناً إذاً ستفتقدني عندما أذهب |