"ülkemde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بلدي
        
    • بلادي
        
    • دولتي
        
    • بلادى
        
    • بلدى
        
    • بلادِي
        
    • بلادنا
        
    • بلدتي
        
    • في الوطن
        
    • ببلدي
        
    • في وطني
        
    • في موطني
        
    ülkemde seyahat eden bir Hintliyim. Belâ için bir neden yok. Open Subtitles أنا هندي أسافر في بلدي و لا أرى أي سبب للمشاكل
    ülkemde, barbarlar ve hırsızlara verilen ceza baskın eli almaktır. Open Subtitles الكثير من المخربين واللصوص في بلدي نأخذ منهم اليد المسيطرة
    Benim ülkemde buna Cadılar bayramı denmezdi, Salı günü denirdi. Open Subtitles في بلادي هذا لايحدث في الهالوين بل يوم ثلاثاء عادي
    Senin gibilerin ülkemde yaşaması yetmiyormuş gibi işimi kesiyorsunuz bir de. Open Subtitles كفاية لكم العيش في بلادي يجب أن تخرج من أعمالي أيضا
    ülkemde tam bir kargaşa hakim. Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. Open Subtitles دولتي تعيش حالة إضطراب لا أعرف حتى من أين ابدأ
    Özür dilemeliyim. Acil çağrı aldım. ülkemde bir karışıklık çıkmış. Open Subtitles لابد أن أعتذر , كانت مكالمة مستعجلة ثورة فى بلادى
    ülkemde evinin yanıp kül olması çok büyük uğursuzluk olarak görülür. Open Subtitles في بلدي الأمر يعتبر حظ سيئ جداً جداً عندما يحترق منزلُك
    Ne yazık ki, ülkemde kızlar için yurt yoktu. Tıp fakültesine kabul edildim fakat oraya gidemedim. TED ولسوء الحظ، لم يكن هناك مهجع للطالبات في بلدي فلقد تم قبولي في كلية الطب، ولكن لم أتمكن من الذهاب إلى هناك.
    Ve biliyor musunuz, eğitimim sürerken ailemde veya ülkemde neler olduğunu bilmiyordum. TED وهل تعرفون أنه في الوقت الذي كنت أكمل فيه دراستي، لم أكن على علم بما كان يحدث مع عائلتي أو بلدي.
    Bu ülkemde benzeri görülmemiş su baskınları yaratır. TED سيؤدي ذلك إلى حدوث فيضانات مفاجئة غير مسبوقة في بلدي.
    Ama, Ndofa'nın ülkesinde; Benim ülkemde değil. Open Subtitles ربما، لكن ذلك حصل في بلد أندوفا وليس في بلدي
    ülkemde kadınlara araba sürmek için cesaret de ehliyet de verilmiyor. Open Subtitles في بلادي ، لا يتم تشجيع النساء أو يُصرح لهن بالقيادة
    50 yılı aşkın süredir faaliyetteler. Bu demek oluyor ki, hayatım boyunca ülkemde barışla yaşadığım bir gün olmadı. TED لقد كانت موجودة هنا لما يزيد عن 50 سنة، ما يعني أنني طيلة حياتي لم يسبق لي أن عشت يوماً واحداً بسلام في بلادي.
    Gerçek olan şu ki ülkemde de diğerlerinde olduğu gibi, her iki yasanın kökenini ve uygulanmasıydı. TED وما كان يجري حقيقة في بلادي كان يجري فعلياً في البلدان الأخرى كذلك. إن أصول تلك القوانين وكذلك تطبيقها
    Bu benim için büyük bir şoktu, birçok kişi için de öyleydi, ama aynı zamanda ilerleyen birkaç günde ülkemde politik bir erimeye de neden oldu. TED لذلك كانت تلك صدمة هائلة بالنسبة لي، وكانت كذلك بالنسبة لعدد كبير من الناس، ولكن الأمر وخلال الأيام التالية له خلق انهيارا سياسيا تاما في بلادي.
    ülkemde film, sinemanın ötesine gitme potansiyeline sahip. TED في بلادي ، للأفلام القدرة على تجاوُز السينما
    - Benim ülkemde kendinden yaşlı kadınlara âşık olmak iyi şans getirir. Open Subtitles - في دولتي انه حظ جيد ان تقع بالحب بأمرأه اكبر منك
    Bu bomba patlarsa Sayın Başkan, ve bunu durdurmak için elimizden geleni yaptığımıza inanmazsanız, bu ülkemde büyük yankı bulacaktır. Open Subtitles اذا انفجرت هذه القنبلة سيدي الرئيس وانت لا تؤمن اننا نفعل ما بوسعنا لايقافها ايضا ستكون النتائج ثقيلة على بلادى
    Benim ülkemde bir kadının gaz çıkarması en iyi afrodizyaktır. Open Subtitles فى بلدى تسود المرأة بإفرازها لبعض الهرمونات المثيرة للشهوة الجنسية
    Fakat yeni ülkemde, yeni bir aile verdi. Open Subtitles لكن في بلادِي الجديدةِ، مَنحَني a عائلة جديدة.
    Bazen savaştan beri ülkemde kullanılmayan kelimeleri söylerdi. Open Subtitles أحياناً كانت تستخدم كلمات ليست شائعه في بلادنا منذ الحرب
    Ve güçlü bir farkındalık üzerime sindi; ben bir azınlıktım ve kendi ülkemde, karakterimin bir özelliğinden dolayı TED وهذا الوعي القوي استملكني بأنني كنت ضمن أقلية، ففي بلدتي بناء على سمة واحدة في شخصيتي
    Bilirsiniz, benim ülkemde, buna kitabın sırtı deriz, ve bu şekilde yüzüstü bırakırsanız onun sırtını kırabileceğinizi bilirsiniz. Open Subtitles هناك في الوطن نسمي هذا العمود الفقري للكتاب ويمكن أن تكسره بوضعه رأساَ على عقب هكذا
    ülkemde dediğimiz gibi "Hasta la vista, bebeğim." Open Subtitles *كما نقول ببلدي ، هاستا لا فيستا أراك لاحقًا " بالاسباني*
    Ben de kendi ülkemde bu diyarı duydum ve sizler gibi yollara düştüm. Open Subtitles سمعت بهذا المكان المجيد في وطني ومثلكما تركت كل شيء خلفي بحثاً عنه
    Fakat kendi ülkemde, tümüyle farklı bir resim vardı. TED ولكن في موطني الأم، كانت الصورة مختلفة تماما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more