Yapma, bu saatte çıkıp ülkenin yarısını araba sürerek mi geçeceksin yani? | Open Subtitles | هيا ، هل ستقطعين مسافة نصف البلاد الآن ؟ |
ülkenin yarısını terk edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل التخلى عن نصف البلاد لأى سبب |
ülkenin yarısını bir asırda kirletecek kadar atıktan. | Open Subtitles | ما يكفي لتلويث نصف البلاد .. لمدة 100 عام |
ülkenin yarısını ve prensesim olarak seni istedim. | Open Subtitles | أنا طلبت نصف البلد و أنتِ كأميرتي |
Eğer gemisini uçurmaya çalışırsa, patlayıp ülkenin yarısını yok edecek. | Open Subtitles | لكنه أحمق إذا ما حاول التحليق بهذه السفينة... فسوف تنفجر و تبيد نصف البلد... |
- İnsanlar çok yoğun ama ülkenin yarısını hallettik. | Open Subtitles | بها قليل من الناس حاد الطباع ولكن فعلا تحكمنا بخروج نحو نصف البلاد |
ülkenin yarısını yok etmeden Jenny'nin hayatını kurtarabiliriz. | Open Subtitles | نقوم بإنقاذ حياتها بدون تدمير نصف البلاد |
ülkenin yarısını hükümet karşıtı yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نُؤَلِّب نصف البلاد على الحكومة |
"ülkenin yarısını dostlarına peşkeş çekti. | Open Subtitles | حتى أنه أعطى أصدقاءه نصف البلاد |
Devrimciler ülkenin yarısını kontrol ediyor, | Open Subtitles | الثوار سيطروا على نصف البلاد |
Gerçekten, senden nefret ettiğim ve acı çektirmek istediğim için mi ülkenin yarısını uçarak geldim ve seni doğuya süreceğim? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أنني عبرت نصف البلاد كي أعيدك إلى الشرق لأنني (أكرهكِ) ! و أريدُ أن أشاهدكِ تعانين ؟ |
Onun için hem ülkenin yarısını fethettim hem de Lord Yu'yu yendim. | Open Subtitles | فتحت نصف البلاد له وسحقت اللّورد (يو). |
O lanet meteor, ülkenin yarısını götürmüştür. | Open Subtitles | هذا النيزك اللعين ربما اخذ نصف البلد |