Emirlere uyarım. Asker üniforması giyiyor olabilirsin ama içindeki önemli Sam. | Open Subtitles | صحيح انك تلبس زي الجنود، ياسام، لَكنَّه الذي بداخلك شي اعظم. |
Bir keresinde emniyet arabasına yaslanıp polis üniforması giyen bir domuz çizmişti. | Open Subtitles | ذات مرة رسم خنزيراً في زي رجل شرطة على جانب عربة ارز |
Bir hemşire üniforması edinip, her gece yanımda oturmak için gizlice odama gelirdi. | TED | وحصلت على زي الممرضات، وكانت تتسلل كل ليلة لتجلس بقربي. |
Hizmetçi üniforması giyiyorsun, ama asla evi temizlemiyorsun. | Open Subtitles | ترتدي زيّ الخادمة الرسمي ولكنك لم تنظف المنزل أبداً |
Ama aslında, onlar Alman üniforması giymiş beş İngiliz ajanıydı. | Open Subtitles | ولكنهم في الواقع كانوا خمس عملاء بريطانيين يرتدون الزي الالماني |
Tatil gününde seyis üniforması giyerdi, o günlük seyis olurdu. | Open Subtitles | لقد ارتدى زى السائس فى يوم عطلته فكان السائس لهذا اليوم |
üniforması yüzünden biz onu polis zannederdik. | Open Subtitles | كنا نظن أنه شرطي لأن زيّه كان مثل زي الشرطي |
Aradığımız adam beyaz tenli, 180 cm boylarında polis üniforması giyiyor ve öldürme sebebi yok. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , نحن نبحث عن رجل مايزيد صوله عن 1.90 متراً يرتدي زي الشرطة , ليس لديه عذر |
Hatırlıyorum da bir keresinde, hokey üniforması giyen ineğin birini dolaba sıkıştırmıştık. | Open Subtitles | أتذكر مرة حشرنا هذا المجتهد المعقد في الخزانة مرتديًا زي الفتيات للعبة الهوكي |
Bir Amerikan üniforması giydirseydiniz, Amerikalı olabilirlerdi! | Open Subtitles | ،فإذا ما ألبستهم زي أمريكي فمن الممكن أن يبدو كالأمريكان |
Bu donanmanın üniforması değil. | Open Subtitles | اوه , هذا ليس زي البحرية داني انها ايفيلين |
Bu donanmanın üniforması değil. | Open Subtitles | اوه , هذا ليس زي البحرية داني انها ايفيلين |
Artık asker üniforması giyemeyiz. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاننا أن نرتدي زي الجنود لقد حُرمنا من ذلك الحق |
Adam gördüğüm kadarıyla... Burger Chalet üniforması giyiyor. | Open Subtitles | صاحبنا هناك يبدو انه يرتدي زيّ مطعم برغر شاليه |
Karate üniforması, hepsi dalgacı Nappy Chan havasında. | Open Subtitles | قليلا زيّ الرسمي على مثل حفاظة تشان محاولة بو |
Hepsi ABD üniforması giyiyordu ve bu yüzden benim için soru ve cevap bayağı kolay oldu. | TED | وجميعهم يرتدون الزي الرسمي للولايات المتحدة الأمريكية، لذا بالنسبة لي، السؤال والجواب في الحقيقة أصبح أسهل ما يكون. |
Oliver için çözümümüz her gün eşofman altı giymesi oldu; okula giderken, partilere, tatile -- üniforması oldu. | TED | فكان الحل لاوليفر هو لبس ملابس رياضية يومياً: للمدرسة، للحفلات، في الإجازات. الزي الرسمي. |
Hemen arkasında, seferber olmuş doğruluk ve haklılık güçlerinin takip ettiği, albay üniforması ve beyaz atıyla ışıldayan bir savcı görüntüsü çağrıştırıyor. | Open Subtitles | إنه يستدعى صورة للمحاكمة كخطوة حصان أبيض كحريق فى زى كولونيل عسكرى |
O nedenle İngiliz üniforması giyeceğiz. Böylece Almanlar esirlere ateş etmeyecektir. | Open Subtitles | سوف نرتدى الزى البريطانى وبالتالى فإن الألمان لن تطلق النار على الرهائن |
Parlak bir rozeti var ve mavi üniforması. | Open Subtitles | ولكنه يحمل شارة النيكل المصقولة. وذلك الزيّ الرسمي الأزرق. |
Sokak kıyafetleri dolabında duruyor ama üniforması kayıp. | Open Subtitles | ثيابه العادية موجودة بخزانته، ولكن زيّه الرسمي مفقود. |
O dar, beyaz hemşire üniforması inip çıkan göğüslerini... zorlukla zapt ediyor. | Open Subtitles | بزي ممرضة أبيض وشفاف ترى منه جسدها الصدور مرتفعه |
Belki de üniforması yüzündendi ama onu sevmedim. | Open Subtitles | ربما كان ذلك ناجم عن زيه الرسمي لكنني لم أحبه |
üniforması içinde inanılmaz sevimli görünüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت جذابة بشكل تراجيدي وهي مرتدية زيها. |
Etienne, Marquise de Sade odasındaki bey, on iki somun ekmek ve bir izci üniforması istiyor. | Open Subtitles | إتيَن، الرجل المحترم في المركيزِ دي Sade تَسْألُ ل12 رغيفِ خبز وزيّ كشّافِ الرسمي واحد. |
Parks Recreation üniforması giyen beyaz bir erkek şüpheli var. | Open Subtitles | إنه ذكر أبيض البشرة، يرتدي زياً يعود لمصلحة المنتزهات والحدائق |