"ünitesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • وحدة
        
    • وِحدة
        
    Ekranın üst kısmında argiope bahçe örümceğine ait kılavuz lifinin tekrar ünitesini görüyorsunuz. TED في اعلى الشاشة تشاهدون وحدة مكررة من خيط الجذب من عنكبوت الحديقة المتعرج
    Bu gördüğünüz karelerin her biri fosil yakıtlardan gelen bir enerji ünitesini temsil ediyor -- petrol, kömür ya da doğal gazdan gelen. TED واحدة كهذه .. هي وحدة طاقة من الوقود العضوي النفط .. الفحم .. الغاز الطبيعي
    Bir tane güneş enerjisi ünitesini mülteci kampına koyduk. TED قمنا بتركيب وحدة من وحدات الطاقة الشمسية في مخيم اللاجئين.
    Kızılötesi bir mikrospektroskopi ünitesini nasıl ödünç alacaksın? Open Subtitles كيف سيعيرونك وحدة مطياف للجزيئيات الصغيرة؟
    Bana oksijen ünitesini getir. Open Subtitles إحضر لِي وِحدة أوكسجين.
    Aslında estetik merkezinden gelen para, yanık ünitesini destekleyecektir. Open Subtitles عائدات المركز التجميليّ ستدعم وحدة الحروق
    - Takımını, R2 ünitesini ve birkaç Aleena'yı ana sistem istasyonuna götür. Open Subtitles خذ فريقك , وحدة ارتو واثنين من الينا الى المحطة الرئيسية
    Size Yenidoğan ünitesini göstereyim mi? Open Subtitles ما رأيك أن أريك وحدة العناية المركزة بحديثي الولادة؟
    Birileri aracın elektronik kontrol ünitesini ele geçiriyor. Open Subtitles شخص ما يُسيطر على وحدة التحكّم الألكترونيّة في السيّارة.
    Fena, aynı klima ünitesini iki dükkan birden kullanıyor. Open Subtitles لا شىء,المحلان مشتركان فى نفس وحدة المكيف
    HVAC ünitesini söküp havalandırmaya girmeye çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يحاولون نزع وحدة التكييف ودخول فتحة التهوية
    Ben de şimdi elektronik kontrol ünitesini ayarlıyordum. Open Subtitles أنا فقط كنت أقوم بتعديل وحدة تحكم إلكترونية
    Yoğun bakım ünitesini geçince, aşağıya inen merdivenler var. Open Subtitles وراء وحدة العناية المركّزة توجد مجموعة دُّرج تؤدّي للأسفل.
    Adamların laboratuvarımda koruma ünitesini kırmaya çalışıyor demek. Open Subtitles هذا يعنى أن رجالك فى مختبرى يحاولون أختراق وحدة الاحتواء
    Plan B deki gibi devam ediyor. Kibner ünitesini bekliyoruz. Open Subtitles مواصلة وفقا للخطة باء في انتظار وحدة Kibner.
    GPS ayarlama ünitesini getirdim. Open Subtitles أجل، أحضرت معى وحدة تحديد الموقع
    Tüketilebilir soğutma ünitesini tekrar çalıştıramıyorum. Open Subtitles لا أستطيع تنشيط وحدة التبريد المستهلكة
    Teşhis ünitesini alabilir miyim? Open Subtitles أيمكنُني الحصول على وحدة التشخيص ؟
    Evet. Soğutma ünitesini tamir ederken yere düştü. Open Subtitles أجل، كان يقوم بإصلاح وحدة التبريد وسقط
    Kayıt ünitesini kontrol edeceğiz. Open Subtitles سوف نذهب لتحقق من وحدة القطع والنقل
    - Jacob, oksijen ünitesini getir, hemen. Open Subtitles -جيكوب"، إحضر لي وِحدة أُكسجين، الآن" .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more