| dünyadan ayrıldı. Kayboluşuyla birlikte ani, korkunç ve her şeyi kaplayan bir kıtlık dünyayı tüyler ürpertici bir sessizliğe sarmaladı. | TED | وفي اختفائها، قحط عامر ومفاجئ هب على العالم بصمت مخيف. |
| Katherine, yakınmıyorum ama kardeşin keşke daha az ürpertici bir yer seçseymiş. | Open Subtitles | كاثرين،لا أَشتكي، لَكنِّي أَتمنّى أَخَّاكَ إلتقطَ أقل مكان مخيف. |
| Burası sırtlanlar gittiğinden beri daha da ürpertici olmuş. | Open Subtitles | هذا المكان مازال مخيف منذ أن هربت الضباع |
| Evet. Sanki bizim ev gibi ama daha ürpertici, Pat Boone şarkısı gibi. | Open Subtitles | نعم يبدو مثل بيتنا، لكن كل شئ فيه يبدو مخيفاً وغير مألوف |
| Bunların hepsi hâyli ürpertici hikâyeler, biliyorum fakat benim için tatlı birer ninni gibiler. | TED | أعلم بأن كل هذه قصص مخيفة جدًا، لكن، بالنسبة إلي، فهي كالموسيقى التي تداعب أذني. |
| Birinin bütün evin odalarını gezdiğini aynaları kırdığını neleri ellediğini bilmek tüyler ürpertici. | Open Subtitles | إنه لأمر مُخيف أن تعرفي بأنَّ هنالك شخصاً تجوَّلَ في كل أنحاء المنزل و قام بتحطيم المرايا، و قام بلمس ما لا نعرفه |
| Sadece ben miyim bilmiyorum ama, bu "ürpertici" yani? | Open Subtitles | : حسنا ، لو كنت أنا ، لكنت كما لو هذا مخيف ، أليس كذلك ؟ |
| ürpertici Yani, onun kurbanları öldürme ve sonra onları mumyalanarak edilir. | Open Subtitles | هذا مخيف ، إنه يقتل ضحاياه وبعد ذلك يحنطهم |
| Evet, bu ürpertici bu şeytani olduğu anlamına gelmez olduğu için. | Open Subtitles | حسناً ، فقط لأنه مخيف هذا لا يعني أنه شيطاني |
| Çocuk gibi değil o, ürpertici biri. | Open Subtitles | هي ليست طفلة مطلقا هي شيء مخيف وتلك الزوائد من رأسها مثل القرون |
| O sizin için bir tuzak kurmak için biliyordu nasıl ürpertici Sanki tür. | Open Subtitles | إن الأمر مخيف نوعاً ما أنها عرفت كيف تنصب فخ لك |
| Burası gün içinde de tüyler ürpertici. | Open Subtitles | أراهن أن هذا المكان مخيف في النهار ، أيضاً |
| Ama biz, şahısları tüyler ürpertici olduğu için tutuklamayız. | Open Subtitles | لَكنَّنا لا نَعتقلُ الناسَ لأنْ يَكُونَ مخيف. |
| Oğlum üzerinde duran bazı ürpertici görünmez adam, bir iblis olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | . رجل مخيف خفي يقف أمام إبني ، سأقول أنه مشعوذ |
| Bilemiyorum. Kulağa biraz tüyler ürpertici geliyor, çünkü hepsi ölü. | Open Subtitles | لا أعرف، يبدو ذلك مخيفاً لأنّ كل هؤلاء النساء قد متن |
| - ürpertici. Mezar gibi bir şeye benziyor. | Open Subtitles | إنّها مخيفة ،إنّها تبدو كـ كهف أوشيء من هذا القبيل |
| Tüyler ürpertici eski bir motele gittiğimizde işler gerçekten de kötüye gitmeye başlar. | Open Subtitles | أنّ عندما نصل إلى نُزل قديم مُخيف فإنّ الأمور تبدأ بالفشل تماماً. |
| Haydi. Kapıyı çal, Burt'e 67. cadde üzerinde, tüyler ürpertici bir adam gördüğünü söyle. | Open Subtitles | أطرق الباب وأخبر برت أنك وجدت شخص مريب في الطابق 67 |
| Ah, ürpertici profesör refakat edilecek gibi davranarak gibi gidebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك الذهاب باسم، اه، أستاذ زاحف التظاهر ليكون كوصي. |
| Ağaçlarla ve farklı şeylerle dolu karanlık ürpertici bir orman sadece. | Open Subtitles | أظن الغابة المظلمة المخيفة مكان مفتوح مليء بالأشجار و أشياء آخرى. |
| Pekâla. Mezarın içindeki ürpertici tünele ilk kim girmek ister? | Open Subtitles | حسنا , من يريد النزول في هذا النفق المخيف داخل القبر أولا ؟ |
| Çoğu şeyi umursamıyorum zaten... ama bu biraz tüyler ürpertici. | Open Subtitles | أنا لا أمانع الكثير من الاشياء لكن هذا مرعب قليلا |
| Bu robot ürpertici ve şekli şemali bozuk olmamalı. | TED | لايمكن لهذا الروبوت أن يكون مخيفا او غريبا. |
| Belki o tüyler ürpertici rahibe şehrin anahtarını vermeyi plânlıyorlardır. | Open Subtitles | ربما كانوا يخططوا لكي يعطوا ذلك القسيس المرعب اللعين مفاتيح المدينة |
| Daha ürpertici konuşman mümkün mü acaba? | Open Subtitles | هل يمكنك قول هذا بصورة أكثر رعباً إقرأها |
| Resmi kaynakların rapor ettiği tüyler ürpertici cinayet, böyle gerçekleşti. | Open Subtitles | *و كانت جريمة بشعة طبقاً للتقرير* |
| Bu kutunun içinde 9-9'un geçtiğimiz sekiz yılda... ..üzerinde çalıştığı tüyler ürpertici suçlar var. | Open Subtitles | يوجد في هذا الصندوق كل قضية مروعة عمل عليها فرقة 9-9 في الثماني سنسن الأخيرة |
| Çimlerde, metal dedektörlü yalnız bir adam, ürpertici gibi. | Open Subtitles | رجل وحيد بجهاز للكشف عن المعادن في الأدغال؟ يبدو مُخيفاً نوعاً ما. |