| Harika haberlerim var. Bayan Pierce Üst katı da boyamamızı istedi. | Open Subtitles | أخبار جيدة لقد طلبت منا السيدة بيرس أن ندهن الطابق العلوي |
| Tamam. Mutfağı yeterince gördünüz. Üst katı göstereyim. | Open Subtitles | حسناً لقد راينا ما يكفي من المطبخ دعني اريك الطابق العلوي |
| Üst katı başka bir şirkete verip, bu alt kata taşındık. | Open Subtitles | لقد أجرنا الطابق العلوي لشركة أخرى و أنتقلنا إلى هنا |
| Yatak odamın kuzey duvarını yıktırıp, banyoyu genişleteceğim, esasen Üst katı ikinci bir daireye dönüştüreceğim biz ikimiz ve siz ikiniz, aynı çatı altında olacağız. | Open Subtitles | سنفتح الجدار الشرقي لغرفة نومي ونوسع الحمام ونحول الطابق العلوي لجناح كبير |
| Dokuz numara. Sağdan üçüncü olanın en Üst katı. | Open Subtitles | العمارة التاسعة الطابق العلوي الشقة الثالثة من اليمين |
| Üst katı sizin için yeniden dekore etmiştim. Bu çok heyecan verici olacak. | Open Subtitles | لقد قمت بتجديد الطابق العلوي من أجلكم هذا مثير جدا |
| Yani, Ajan Bayan Bloom'un tüm Üst katı kullanması sayesinde, alt katta işler tam da olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | أعني ، مع وكيل السيدة بلوم لعب الضيف في الطابق العلوي كله ديناميكية في الطابق السفلي هو بالضبط حيث ينبغي أن يكون |
| Senin tarzın değil hiç. Taşınırken Üst katı kontrol ettim, gerçek. | Open Subtitles | أنتَ لا تفعل هذا عادة لقد تحققتُ من الطابق العلوي عندما انتقلنا و هو حقيقي |
| Güvenilir göründüğü için ona Üst katı kiraya verdim. | Open Subtitles | لقد أجّرتُه الطابق العلوي لأنه بدا وكأنّه يُمكن الاعتماد عليه. |
| Her yeri aradı. Üst katı, alt katı, kısaca her yeri. | Open Subtitles | بحث في كل مكان، في الطابق العلوي والطابق السفلي، في كل مكان |
| Kulenin Üst katı, tek kapı var. | Open Subtitles | وصلتم إلى الطابق العلوي بالبرج باب واحد أمامكم أفتحه |
| - Sağ ol. Gel de sana Üst katı göstereyim. Beğenirsin. | Open Subtitles | حسناً , تقدمي دعْيني أريك الطابق العلوي , سيعجبك |
| Herşey iyi görünüyor. Üst katı kontrol edeceğim. | Open Subtitles | كل شيء بخير إني فقط أتفقد الطابق العلوي |
| Lobideki muhtemel tehtidlere odaklanmış ama Üst katı es geçmiş. | Open Subtitles | (وليام) مُركز على التهديد في الصالة ولكن ليس الطابق العلوي |
| Arama emrini bir kontrol et. Üst katı da kontrol edin. | Open Subtitles | تفقد المذكرة تفقدوا الطابق العلوي أيضأ |
| Üst katı kilise yapmak için kiralıyorum. | Open Subtitles | أنا أُؤجر الطابق العلوي للكنيسة. |
| Üst katı da mı var? | Open Subtitles | لديكم طابق علوي أيضاً؟ |
| Üst katı anne sütü atölyesine mi dönüştüreceksin? | Open Subtitles | تريدين تحويل الدور العلوي إلى محل عمل لحليب الأم؟ |
| Doğru zaman geldiğinde, Üst katı özel bir odaya dönüştürürsün. | Open Subtitles | عندما يحين الوقت انت تٌنقاد الى غرفة خاصة في الطابق الأعلى |
| Sadece söyledim. Gel sana Üst katı gösteriyim. | Open Subtitles | فقط اقول ، دعيني اريكٍ الطابق الاعلى |
| Annem çalışmadığı zamanlarda Üst katı bazen kiraya verirdik. | Open Subtitles | عندما تكون أمّي عاطلة عن العمل كنّا نقوم بتأجير غرفة توجد في الطابق العلويّ |
| Size Üst katı da göstereyim. | Open Subtitles | . سأُريكم يا رفاق الطابق العلوى |
| - Craig'in binasının Üst katı aslında gezegenin nüfusunu katletme niyetinde olan bir uzay gemisi. | Open Subtitles | حُباً بالله، الطابق العُلوي من ... المبنى، ليس سوى سفينة فضاء وهي تُصر على قتل جميع سكان هذا الكوكب |