"üstlerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملابسهم
        
    • رؤسائك
        
    • قمصانهن
        
    • رؤساءك
        
    • ملابسهما
        
    • تصال
        
    Bazı doktorlar öğle yemeği için dışarı çıktıklarında üstlerini değiştirmeyi severler. Ben sevmem. Open Subtitles بعض الأطباء يحبون تغيير ملابسهم قبل النزول للشارع وتناول الغداء وأنا لست كذلك
    Ama sonra, sahildesin ve onlar üstlerini çıkarıyor. Open Subtitles لكن في ما بعد تكونين على الشاطئ و يخلعون ملابسهم
    Buradan çıkmam için üstlerini ikna etmelisin. Open Subtitles أنت يجب أن تقنع رؤسائك للترك أترك هذا المكان.
    üstlerini sorguladığım sırada, uydumuz birinin helikopterle götürüldüğünü tesbit etti. Open Subtitles بينما كنت أستجوب رؤسائك .التقط القمر الصناعي صورة شخص يتم نقله بالمروحية
    Kızlardan üstlerini çıkarmalarını istiyorsun ama sen çıplak olamıyor musun? Open Subtitles تطلب من الفتيات خلع قمصانهن ولا يمكنك ان تتعرى حتى؟
    Bunu yapan kişi, her ne kadar senin baban olsa da, görevin olarak, üstlerini herhalde bu konuda bilgilendirmişsindir. Open Subtitles من المفترض، إذا كان الوضع كذلك مع أبيك كان عليك أن تخبر رؤساءك كواجبك
    Çok geç gelirlerse, kendileri üstlerini değiştirirler ve siz de onlar aşağıdayken ortalığı toplarsınız. Open Subtitles لو تأخرا كثيرا، يمكنهما تبديل ملابسهما بنفسهما و يمكنكما تهذيبهم عندما ينزلان
    - üstlerini arayalım. Hepsinin üzerlerinde telsiz vardı. Open Subtitles لقد كان بحوزتهم أجهزة تصال
    Karınlarını doyurup üstlerini değiştirebilirim ama Carl ikinci buzlu dondurmayı isteyince-- Open Subtitles أنا مجرد مربية ؟ أقوم بإطعامهم, وتبديل ملابسهم
    Kızlar arabada üstlerini değiştiriyor. Open Subtitles من فضلك البنات يغيرون ملابسهم في السيارة
    Kızlar üstlerini değiştirirken, duş yaparken vesaire. Open Subtitles فتيات يغيرون ملابسهم أو يأخذون حماماً
    Biliyorum senin zamanında olsa ona fahişe derdiniz ama şimdi kadınlar dışarı çıkıyor ve seks yapıyorlar ve azıtıyorlar üstlerini de çıkarıyorlar, sonra bir de fotoğraflarını çektiriyorlar. Open Subtitles وأنا موقن أنها في أيامك كانت ستعتبر عاهرة لكن هذه الأيام ، البنات صاروا يخرجون للخارج ويمارسون الجنس ويخلعون ملابسهم ويصورون صورا في تلك الوضعيات
    Combi onlarla sen ilgilen üstlerini değiştirsinler! Open Subtitles كولى" , إجعلهم يغيرون ملابسهم"
    Savaşın ilk kuralı, üstlerini dinlemek ve onlara itaat etmektir. Open Subtitles أول قاعدة فى الحروب استمعى وأطيعى رؤسائك
    Bu davanın her adımında üstlerini bilgilendirmeni istiyorum. Open Subtitles إسمع : إستشر رؤسائك قبل القيام بأي تصرف في هذه القضية
    Kayıtlar berbattı. Kadınlar üstlerini çıkarma numarasını yaptı. Open Subtitles تلك الشرائط مريعة نساء يتم خداعهن ليخلعوا قمصانهن
    Ayrıca karıştığı bu talihsiz olaylardan Birleşik Devletler Deniz Kuvvetlerinin aklanması konusunda üstlerini bilgilendirmen için buradayım. Open Subtitles ولي اعلمك انه يجب على رؤساءك تبرئة اسم البحرية الامريكية من التدخل بهذه الظروف السيئة
    O ve Lord Hepworth sadece üstlerini değiştirmeye vakit bulabildiler. Open Subtitles وصل هو ولورد هبورث في الوقت المناسب لتغيير ملابسهما
    - üstlerini arayalım. Hepsinin üzerlerinde telsiz vardı. Open Subtitles لقد كان بحوزتهم أجهزة تصال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more