"üyesiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • عضو
        
    • أفراد
        
    • اعضاء
        
    • لعضو
        
    • من أعضاء
        
    Jimlastik takımında Alpha Gamma testisleri olan her üyesiyle arkadaş olmak zorunda mısın? Open Subtitles هل انت مضطر بأن تصادق كل عضو من فريق الجمانيزم وخصاوي الفا جاما؟
    Birkaç yıl önce onunla ilgili bir başka kurul üyesiyle konuşmuşsunuz. Open Subtitles منذ عدة سنوات كان لديك محادثة عنه مع عضو إدراي آخر.
    Hapisten çıkınca Saxena ailesinin her üyesiyle görüşeceğim! Open Subtitles عندما أخرج من السجن، أنا سأصفى حسابى مع كلّ عضو فى عائلة ساكسنا
    Şimdi, otelin güvenlik kamerası görüntülerinden hiç bir çete üyesiyle eşleşme bulamadım ama şunu buldum. Open Subtitles وصــور الفندق لم تطابق أفراد العصــابة الحاليـــــة.. ولكـــن
    İkinci olarak ise takımın hiçbir üyesiyle irtibata geçmeyecek. Open Subtitles ثانيًا، لن يتواصل مع أفراد العصابة بأيّ طريقة.
    Bugün erken saatlerde, Bay Shiraishi birakaç parlemento üyesiyle görüştü. Open Subtitles مؤخرا اليوم . السيد باشي مع اعضاء المجلس
    19 yaşındaki Filistinli birini "Genç Hitler'in" üyesiyle karşılaştırmana yorum bile yapmayacağım! Open Subtitles أنا حتى لم أعلق على حقيقة بأنك فقط قارنت فلسطيني بعمر 19 عام لعضو من شباب هتلر
    Davacıyı tanıyorum. Seni azılı bir grup çete üyesiyle aynı yere tıkmak istiyor. Open Subtitles أعرف المدعية العامة، وهي تريد أن تضعكِ مع مجموعة من أعضاء عصابات منافسة.
    Humphreys kongre üyesiyle beraber saat 9:30'dan... öğlene kadar üniversitedeymiş. Open Subtitles هامبريز كانت بالمدرسة الثانوية مع عضو الكونجرس فى تمام 9: 30 صباحاً حتى الظهيرة
    Karşı cinsin herhangi bir üyesiyle problemin var, değil mi? Open Subtitles لديك مشكلة في التعامل مع أي عضو من الجنس الآخر ، أليس كذلك ؟
    Eğer bir üyesiyle beraber olduğumu öğrenirse Bret beni kovardı. Open Subtitles إذا كان يعرف ، كنتُ سأصبح متورّطاً مع عضو
    Yeni meclis üyesiyle bir şansları olabilir. Open Subtitles ومع عضو بلدية جديد، قد يحظوا بفرصة أخرى.
    Birkaç meclis üyesiyle çalıştık, onların bu krizde ortaya koyduğu yönetim sorumsuzluğu beni gerçekten şoka uğrattı. Open Subtitles عملت عضو بعدة مجالس وأنا متمسك بإفتقار المسؤولية المتخدة من مدراء هذه الأزمة
    Hayır, gerek yok. Sadece meclis üyesiyle görüşmek istiyoruz. Open Subtitles لا, شكراً لك, نحن نريد فقط التحدث لدقيقة مع عضو الكونغرس
    Bir aile üyesiyle ilgilenmek hastane kurallarına aykırı. Open Subtitles هذا ضد بروتوكول المستشفى علاج أحد أفراد الأسرة
    Şirketin birçok üyesiyle görüştüm. Kİmse onun kim olduğunu biliyor gibi gözükmüyor. Open Subtitles تحدثت إلى بعضة من أفراد الفرقة، ولا أحد يعلم من هو.
    Bir arkadaşın ya da bir aile üyesiyle kalırsın, tamam mı? Open Subtitles فليبقى مع صديق أو أحد أفراد العائلة ، اتفقنا ؟
    Dün ayrıldığını söylediler... Bir aile üyesiyle! Open Subtitles وقالوا أنه غادر بالأمس مع أحد أفراد العائلة؟
    SD-6 haricinde herhangi bir teşkilatın üyesiyle izinsiz görüşmelerde bulundun mu? Open Subtitles هل انتى على اتصال غير مخول مع اعضاء أى وكاله استخباراتيه بالاضافه الى ال *اس دى-6*؟
    SD-6 haricinde herhangi bir teşkilatın üyesiyle izinsiz görüşmelerde bulundun mu? Open Subtitles هل انتى على اتصال غير مخول مع اعضاء أى وكاله استخباراتيه بالاضافه الى ال *اس دى-6*؟
    Silah lobicileri de Kongre üyesiyle ilgilenmiyor, Open Subtitles إذن جماعات ضغط الأسلحة نفت تعرضها "لعضو الكونغرس"
    Ayrıca East Meadow Sokak Kedileri'nin iki kurucu üyesiyle bovling oynayacaksın. Open Subtitles بجانب ، سوف تلعبين البولينج مع إثنان من أعضاء قطط إيست ميدو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more