"üzülmüştü" - Translation from Turkish to Arabic

    • منزعجاً
        
    • عليه حين
        
    • متضايقة
        
    • كانت مستاءة
        
    • حزن على
        
    Onlar gittikten sonra, baban bayağı bir üzülmüştü. Bana seni çağırmamı söyledi. Open Subtitles بعد أن غادروا, "أبي" كان منزعجاً طلب مني أن أرسل لك
    Ve tamamıyla utanç vericiydi, ama sonraki gün çok üzülmüştü işte, utanmıştı. Open Subtitles لقد كان أمراً محرجاً ولكن... لقد كان منزعجاً جداً في اليوم التالي تعلمين, كان حزيناً
    Lance yakaladığında ne kadar üzülmüştü, unuttun mu? Open Subtitles تتذكرين كم كان الأمر صعبا عليه حين تم القبض على لانـــــس
    Lance yakaladığında ne kadar üzülmüştü, unuttun mu? Open Subtitles تتذكرين كم كان الأمر صعبا عليه حين تم القبض على لانـــــس
    Çok sevinecek. Kaybolduğuna çok üzülmüştü. Open Subtitles ستسر كثيرا، كانت متضايقة من فقدانها.
    Doğrusu, Marigold'u tekrar gördüğüne üzülmüştü. Open Subtitles بصراحة، كانت متضايقة جداً لرؤية (ماري غولد) مجدداً
    Görünüşe göre üzülmüştü çünkü ben oğlunun kalp atışını ilk defa duyan biri gibi değil bir doktor gibi düşünüyordum. Open Subtitles ترى، إتضح أنها كانت مستاءة لأني كنت أفكر كطبيب وليس كرجل يسمع دقات قلب طفله
    Robbie için istasyonda yaptıklarından daha çok üzülmüştü. Open Subtitles لم يحزن على روبي بقدر ما حزن على البقعه التى لوثت زيه
    Evet, çok üzülmüştü. Open Subtitles -بلى, كان منزعجاً .
    Gwen çok üzülmüştü. Open Subtitles و(جوين) كانت متضايقة حقا ً
    üzülmüştü ve sonra nefes alamadı. Open Subtitles هي كانت مستاءة, وبعدها لم تستطع التنفس
    -Ve? -O zaman üzülmüştü. Open Subtitles -هل ظننتي أن زوجتي كانت مستاءة ؟
    Bu duruma, Meriel'den daha fazla üzülmüştü. Open Subtitles لقد حزن بسبب ذلك أكثر مما حزن على ميريل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more